Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

221B Dergisi - Sayı 2 (Mart - Nisan 2016)

221B Dergisi

221B Dergisi - Sayı 2 (Mart - Nisan 2016) Sözleri ve Alıntıları

221B Dergisi - Sayı 2 (Mart - Nisan 2016) sözleri ve alıntılarını, 221B Dergisi - Sayı 2 (Mart - Nisan 2016) kitap alıntılarını, 221B Dergisi - Sayı 2 (Mart - Nisan 2016) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Agatha Christie otobiyografisinde Miss Marple için şunları söyler: “Hayatıma o kadar sessizce girdi ki, geldiğini fark etmedim bile.”
Reklam
İnsanlık tarihi boyunca “sadece erkeklerin dünyası” olduğu iddia edilen tüm alanlarda yaşandığı gibi polisiyede de kadın yazarlar, kadın dedektiler vardı. Ancak bilimde, sanatta, hayatta olduğu gibi görmezden gelindiler, bazı dönemlerde özellikle yok sayıldılar. Yine de yazmaya, yeni karakter ve kurgular yaratmaya devam ettiler. Günümüzde tüm dünyada yüzlerce kadın polisiye yazarı ve okuduğumuz, izlediğimiz onlarca kadın dedektif var. Dosya yazılarımızda Amerikan, İngiliz ve Osmanlı-Türk edebiyatında kadın dedektilerin/yazarların tarihini ve bugününü tüm detaylarıyla okuyabilirsiniz.
Tanımadığınız birine soru sormak zordur. Yalan söyleyip söylemeyeceğini bilemezsiniz.
Çek Cumhuriyeti Kütüphaneciler Birliği, gençleri kitap okumaya teşvik etmek için bir reklam kampanyası hazırlamıştı: Read it before Hollywood does. Klasik eserlerin ekrana uyarlandıklarında ne kadar değiştiklerine dikkat çekmeyi amaçlıyordu ve başarılı da oldu.
Roman ve yaşam birbirinden oldukça farklıdır. Ancak birbirlerini yoğun biçimde etkilerler. Roman, yaşamdan kaynaklanır ancak yaşamı, kültürü değiştirecek bir işlev taşır. Bazen de yaşam, romanı taklit eder.
Reklam
Bu diləyə mən də qatılıram
Her gün sayısı artan kadın cinayetleri haberleri yerine, kadınların yazdığı ya da ana karakter olduğu eserleri okuduğumuz, izlediğimiz günlerin hızla gelmesi dileğiyle…
"Farkında olsak da olmasak da hepimizin amacı budur: Yaratılmamış olanı yaratmak, yazılmamış olanı yazmak."
Agatha Christie otobiyografisinde Miss Marple için şunları söyler: “Hayatıma o kadar sessizce girdi ki, geldiğini fark etmedim bile.” Bir dergi için kısa polisiye öyküler yazması istendiğinde, altı kişinin her hafta toplanarak gizemli olayları tartışıp aydınlatacakları bir kulüp kurgular. St. Mary Mead adlı küçük bir köyde toplanan kulüp üyelerinden biri de bahçesine ve kuşlara düşkün, hiç evlenmemiş yaşlı bir kız olan Miss Marple’dır. Christie, bu karaktere yalnızca kısa hikâyelerinde yer vermeyi planlarken çok büyük bir yanılgı içerisindedir. Bu yüzden olacak ki, Miss Marple okuyucularla ilk tanıştığında 65 yaşında olmasına rağmen 46 yıllık bir yaşam daha sürecektir.
Altın Çağ döneminde Agatha Christie, Dorothy Sayers, Margery Allingham ve Ngaio Marsh polisiye edebiyata katılmışlardır; Dört Suç Kraliçesi diye bilinirler. Eserlerindeki “olay örgüsü-mekân-karakter-suç-soruşturma-çözüm” bağlantısıyla Poe-Doyle modelini ileri götürmüşlerdir.
Reklam
Sessiz ve sakin bir kadın olan Miss Marple, müthiş gözlem gücüyle en karmaşık, gizemli olayları çözebilir yetenektedir. Esasında yöntemi gayet basittir; insanlara bakar, onları dinler ve ikiyle ikiyi toplayıp sonuca ulaşır. İnsan doğasının genel olarak birbirine benzediğini düşünür, gözlemlerini bu teorinin üzerine oturtur. Öyle ki, kendisine göre bütün karakter ve davranışlar belli bir yerden sonra cinsiyet, yaş, konum ayırt etmeden birbirinin aynıdır.
"Kötülüğe uzatılan her el, er ya da geç kötülükle sarmaş dolaş olur."