Büyük güçlerin, bu kurtarıcının sesinin onların kulağına ulaşmasına izin vermemesi bir düğümdür. Bakış açımızı genişletmeli ve kendi evimizin içinde günlük hayatımızı geçirmekle sınırlı kalmamalıyız. Dünya genelinde insanlık kurtuluş istemekte; ama kurtuluş yolunu bilmemektedir.
İmam Seyid Ali Hamanei
En büyük bilim adamları oldukça karmaşık elektronik araçlar, kıtalararası roketler veya uzayı kontrol edebilecek araçlar yapabilirler... Ama bu buluşların hiçbirisi yüce bir insan yetiştirmekten daha değerli olmaz. İnsanı yetiştiren, o yüce varlık Annedir. İslâm'ın istediği kadın örneği budur.
Hz.Peygamber hiçbir zaman iki taraflı konuşmamıştır. Elbette düşmanla yüz yüze geldiğinde oldukça dikkatli siyasi işler yapıyordu ve düşmanı yanıltıyordu. Birçok durumda Hz. Peygamber ister askerî isterse siyasi açıdan olsun, düşmanı gafil avlamıştır. Ama müminlerle ve kendi halkıyla her zaman açık, şeffaf ve net konuşmuş; siyasi ağızla konuşmamıştır.
O (Hz. Peygamber) on yıl yönetimde kaldı. Ama bu on yılda yapılan işe baktığımızda; bunları eğer çalışkan bir topluluğun uhdesine bırakırsak bütün o işleri, çabaları ve hizmetleri yüz yılda bile yerine getiremezler.
... Sonra da Medine'ye hicret edince, bütün yaşamını Allah yolunda cihada adamış, on üç yıllık müşterek yaşamlarının hiç bir yılını belkide yarım yılını bile Allah yolunda cihad için kılıç kuşanmadan geçirmemiş olan bir adamla evlendi. Bu büyük ve fedakar hanım, böylesine mücahid ve savaş meydanlarının daimi savaşçısı olan bir adama layıkıyla eşlik etmiştir.
Sayfa 123 - Hz Fâtımatü'z Zehra bölümüden bir kesitKitabı okudu
Zehra-i Ethar'ın yaşamı dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Elbette biz o yüce şahsiyetin manevi makamının tarifini düşünmüyoruz, Fâtıma-i Ethar'ın manevi makamlarını anlayıp derk etmeye gücümüz yetmez.............. Lâkin bu yüce insanın normal yaşantısında önemli bir nokta vardır. Bu nokta; bir taraftan eşine ve çocuklarına davranışı ve evdeki görevlerini yerine getirmesi, diğer taraftan bir MÜCAHİT ....... aynı şekilde üçüncü yönüyle de bir ABİD.........
Bu üç boyutun toplamı, Fâtımatü'z- Zehran'ın (s.a) ''nın hayatının parlak noktasıdır. Hazret bu üç boyutu birbirinden ayırmadı. Bazıları, insanın ibadetle meşgul olunca, artık bir abid, dua ve zikir ehli olduğunu ve siyasi bir insan olamayacağını zannederler. Yahut bazıları, birinin siyaset ehli olunca -ister kadın ister erkek- cihad meydanında faaliyet gösterince, eğer kadın ise bir ev kadını, annelik ve eşlik görevini yerine getiremeyeceğini, erkek ise de eviyle işiyle ilgilenemeyeceğini zannederler. Bunların birbirinden farklı şeyler olduğunu düşünüyorlar, oysaki, İslam'ın nazarında bu üç şey birbirinden farklı ve birbirine zıt değildir, bunlar kâmil insanın şahsiyetine yardımcı dahi olurlar.
Sayfa 122 - kitabın Hz Fâtımatü'z-Zehra bölümündenKitabı okudu
Islâm tarihinde kanlarını isteme hakkının Allah'a ait olduğu söylenen iki kişi vardır. Bu iki kişiden biri Imam Hüseyin (a.s) diğeri de babası Emirelmü'minin (a.s) dır.
#matem_ayi
"Sizler küçük cihaddan döndünüz, şimdi büyük cihadla meşgul olun." İlginç! "Ya Resûlullah! Büyük cihad nedir? Bizim bu büyüklükte ve zahmetlerle yaptığımız cihaddan daha büyük cihad var mıdır?" Buyurdu: "Evet, nefsinizle yaptığımız cihaddır."
Sadece şehadet anı değil, can verdiği an değil, Emirelmü'minin (a.s) daima canını Allah yolunda adamıştı, bütün ömrü boyunca her an canını Allah yoluna adamıştı.
Peygamber efendimiz(s.a.a) medineye girdiğinde yaptıgı ilk iş kendi safını (mahrumlardan, zayıflardan ve güçsüzlerden yana) oluğunu belirledi... deve çökme olayında Peygamberin devesi ilk önce zengin mahallelerden geçiyor ve kabile büyükleri diyorlar ki burda konakla yanımızda kal bize şeref ver ama peygamber kabul etmiyor diyor ki deveyi bırakın o memurdur ve bu medine sokaklarında bir kaç defa zenginler tarafından tekrarlanıyor...
Ama deve gidiyor Ebu Eyyup el Ensari'nin( medinenin en fikirlerinden biri) evininin önünde duyuyor ve Peygamber(s.a.a) eşyalarını onun evine taşıyor... ve Peygamber efendimiz (s.a.a) o yetimlerin hakkını ödüyor sonra cami inşa ediyorlar....
Rabbim! Muhammed ve Âl-i Muhammed hakkı için, kalplerimizi İmam-ı Zaman (a.f.)'un yâdıyla her zaman canlı tut.
Rabbim! Gözlerimizi Veliyy-i Asr'ın cemaliyle nurlandır. Rabbim! Bu Allah ordularını, senin yolunda mücadele etmiş olan bu insanları, İmam-ı Zaman'ın askerlerinden ve gazilerinden eyle.
Rabbim! Muhammed ve Âl-i Muhammed hakkı için, Masum Veli'nin mukaddes kalbini bizden razı eyle. Bizi o hazrete yönelen ve ona tevessül edenlerden kıl.