En Beğenilen 40'ların Cadı Kazanı Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen 40'ların Cadı Kazanı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen 40'ların Cadı Kazanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yücel , Milli Eğitim Bakanlığı' na geldiğinde 6700 ilkokul vardı: Bu sayı 13665' e yükseldi. Yine Yücel' i bakanlık yaptığı sürede 14 lise , 40 ortaokul açıldı.11 olan kız enstitüsü sayısı 37 ' e 9 olan erkek sanat enstitüsü sayısı 75'e ticaret lisesi sayısı da 3' den 11' e çıkarıldı.
Yücel bakanlık yaptığı dönemde mühendis mektebi üniversite oldu; fen ve tıp fakülteleri açıldı, Ankara Üniversitesi kuruldu.
Köy Enstitüleri Yücel' in bakanlık yaptığı günlerde kuruldu.
Klasikler Yücel zamanında dilimize kazandırıldı.
Üniversite öğretim üyelerine özerklik Yücel' in hazırladığı üniversiteler yasası ile getirildi.
Sen benim hürriyetim ve esaretimsin.
Çıplak bir yaz güneşi altında yatan etimsin.
Sen memleketimizsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler.
Sen büyük güzel ve muzaffer.
Ulaştıkça ulaşılmaz olan hasretimsin.
İyi biliniz ki bunların yani demokratların istedikleri hürriyet Kemalist Hürriyet değildir. Kızıl faşist hürriyettir, yani hakiki esarettir. Bu zavallılar iş başına geçerlerse asıl o zaman bu memleket hürriyetsizlikle boğulacaktır. Çünkü onların kulaklarına üfleyenleri bu temiz ve arslan yürekli vatanın boynuna geçirmek onların baş hedefidir. Kızıl faşistlerin bir gün maskelerini yüzlerinden düşürdünüz mü karşınıza kıpkızıl bir sırtlan dikilir. Ve sizi canavarlar gibi yemek ister.
1940-46 yılları arasında köy enstitülerinden binlerce öğretmen yetişti. Köy enstitüleri, köylüleri uyandırıyor; köy çocuklarını çağdaş birer aydın olarak eğitiyordu.
Savcı Aloç'un Üsteğmen Alparslan Türkeş ile ilgili değerlendirmesi şöyleydi; okuyalım:
"332 senesinde Kıbrıs'ta, Lefkoşa'da doğmuştur. Küçük yaşta asker ocağına iltihak eden Alparslan Türkeş, 937-38 senesinde Nihal Atsız'ın pençesine düşmüş ve siyasi faaliyetten tamamen uzak, askeri camianın temiz havasını bulandırmaya yeltenmiştir.
Atsız'ı gölgede bırakacak derecede Irkçı, Turancı ve menfidir.
Tahkikattaki sarih ifadesinde: (Türkiye'de yalnız Türk soyundan gelenler yaşamalıdır. Bilhassa devlet mekanizmasına katiyen karışık ırklar getirilmemelidir. Karışıklıklar çıkarsa çok az kalacağımızdan Asya'daki Türklerle birleşmemiz zaruridir) diyor."
Sıkıyönetim Savcısı Türkeş'in Atsız'a yazdığı bir mektupta da Irkçılık- Turancılık konusunda "Kalem kifayet etmezse o zaman işi silâhlara bırakacağız" dediğini de aktarıyordu.
Üsteğmen Alparslan Türkeş, mahkeme önündeki sorgusunda "Devletin kabul ettiği prensiplere bağlı, onlara hürmet ve riayetten" ayrılmadığını, "Koyu bir milliyetçi olduğunu, ancak zannedildiği mânâda ırkçı olmadığını" söyleyecekti.
1944 ırkçılık -Turancılık davası , Nihal Atsız -Sabahattin Ali davasından kaynaklanmıştı.
Atsız , komünizmin "Türk ırkının hukuki yapısına " aykırı olduğunu , komünistlerin de soysuz ve namert olduklarını ve mühim mevkilere geçip köşe başlarını tuttuğunu ileri sürüyordu.Atsız , Milli eğitim bakanlığı' nda komünistlerin örgütlendiklerini , Milli Eğitim Bakanlığı ' nın da bunlara kayıtsız kaldığını yazıyordu.
Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'di.
40'lı yılların ikinci yarısı soğuk savaş yıllarına rastlar. Türkiye çok partili yaşama bu soğuk savaş koşullarında hazırlandı.
.....
Bu soğuk savaş dönemi, DP hükümetini, milli emniyet görevlilerinin aylıklarının CIA tarafından ödenmesine izin verecek ölçüde işbirliğine itecekti.
Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca.
Bir ince yol onları sıkıyor; daraltıyor;
Beni anlayamazsan gözlerime bakınca.
Göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.
Daha pek doymamışken yaşamanın tadına.
Günün bağlanmaz oldu ne kızla ne kadına.
Gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına
Senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
Sensin kalbim değildir böyle göğsümde vuran
Sensin Ülkü diye beynimde dimdik duran
Sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran
Seni çıkarsam Ömrüm başlamadan bitiyor.
Hem bunları ne çıkar anlatsam bir düziye?
Hisler kambur oluyor dökülünce yazıya
Kısacası gönlümü verdim ulu Gazi’ye
Göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.