Herkese Selammm
Sizlere yeni bir kalemden yeni bir eser yorumu ile geldim. Okuması o kadar keyif vericiydi ki, birçok yerinde güldüm, hüzünlendim, kitabın karakteri ile aynı düşüncelere daldım.
Kitabımızın anakarakteri Fazıl, kendisi bir yazar. Yalnızlığı kendine yoldaş edinmiş biri. Telefon kullanmayan, sosyal medyaya karşı mesafeli. Her sabah 9.15 vapuruna biniyor ve yayınevinin yolunu tutuyor. Birgün vapurda siyah saçlı bir kız ile göz göze geliyor. Ona karşı derin hisler beslemeye başlıyor. Sonraki günler 9.15 vapuruna büyük bir heycanla gidiyor. Zamanla aralarında bir aşk başlıyor lakin Leyla, Fazılı anlama yolunda adımlar attıkça anlam veremediği şeylerle karşılaşıyor. Bu durumda Leyla'nın tepkileri neler oluyor ?
Fazıl ikinci hayalini gerçekleştirmek için babadan kalma evini satıyor ve kendine bir kitapçı açıyor. Kitapçının girişinde " Paranız yoksa da hikayeniz elbet vardır. Buyurmaz mısınız? " yazıyor. Kitapçıya gidenlerin hikayelerini yorum yapmadan dinliyor ve kitabına eklemeye karar veriyor. Bakalım insanlar neler yaşamış ?
Yazarın ilk kitabı ve oldukça keyifli bir eser olmuş. Kalemi daim olsun. Ben severek okudum sizlere de tavsiye ediyorum