(...)
Öyle rahîmsin ki, ateşli "âh!" ları pişmanlık diye duyar, yüzü yerde mahcupları yeni baştan seversin
Öylesine merhamet edersin ki, kulağımı sözüne muhatap edersin, aklıma Söz'ünle tenezzül edersin.
Tesadüf kör, sebepler aciz, doğa bilinçsizdir;
göğü yıldızlarla yaldızlayamayan, tek bir çiçeği bile güzel eyleyemez.
Her bir şeyi her şey ile ahenkle ilişkilendiren Sensin.
"
İnsanın içi kırılır mı?
İçten kırılmak ince bir sestir.
Onu ancak Allah duyar.
—İbrahim Tenekeci
"
Yâre açık yâre; yâre açmaya yâre ne hâcet.
Derman eyle derdimi, ince ince merhem kıl.
Feryadım duyulur âşıkâre; dile dökmeye ne hâcet.
Gizlidir sızılarım, hece hece dua kıl.
Güllerim döndü hâre; hâre küsmeye ne hâcet.
Kalbim kanıyor, damla damla deva kıl.
Dil avâre dudak bıçâre; pârelenmeye ne hâcet
Sendedir her hâcet, pare pare çare kıl.