Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Ab-ı Hayat Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ab-ı Hayat sözleri ve alıntılarını, en eski Ab-ı Hayat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Çünkü bilirmiş ki, insanoğlu dün ne yaptıysa, yarın da ondan çok farklı bir şey yapmayacaktır; dün nasıl biri olduysa, yarın da dün olduğundan farklı biri olmayacaktır.”
Sayfa 12 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Ne tuhaf; akıl, kendi içinde hem zehrini hem de panzehrini bulunduran yegâne organdır belki de.
Sayfa 62 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Ne kadar az konuşursan, hakkında o kadar az şey bilir insanlar. Seni yargılayacakları kadar bilgileri olmayınca da, o denli saygı duyarlar sana!”
Sayfa 92 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Yarının bir provasından başka neydi ki dünü?
Sayfa 134Kitabı okudu
Ama diğer yandan düşünüyordu da; öylesine amaçsız ve tasasız yaşamak, baharatsız bir yemeğe benzemez miydi o zaman? İnsan bunca boşluğa nasıl katlanırdı? Hayatın tadı o kaçınılmaz kavgasında, afyonu da bir türlü gerçekleşmeyen umutta değil miydi zaten?
Sayfa 144Kitabı okudu
İnsanın aklında, tıpkı ayakkabısının içine girmiş ufacık bir taş parçası gibi, onu ha bire rahatsız eden, kendini arındırmak için başını silkelediğinde onu terk etmeyen bir düşünce varsa eğer, seyredilen filmlerin, tadılan lezzetlerin, varılan keyiflerin, yapılan eğlencelerin pek bir faydası olmaz.
Sayfa 157 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Talihin kimseye torpil geçmeyeceğine, insana hak ettiğinden fazlasını vermeyeceğine inanıyordu Didem. Ve ola ki, talih insana hak ettiğinden fazlasını verirse, yüksek faizle borç veren bir tefeci verdiğini bir gün mutlaka katmerli bir şekilde geri alacağına da..
"Yaşamlarımızın her saniyesi sonsuz kere yineleniyorsa, İsa'nın çarmıha çivili olduğu gibi biz de sonsuzluğa çivilenmişiz demektir" Milan kundera varolmanın dayanılmaz hafifliği
Ama her bir yıldız, sadece bir tane denizciyi seçerdi kendine, yoldaş diye.
Asırlardır aşinaymiş çünkü insanın tekerrürlerine, insanın dönüp dolaşıp başladığı yere dönmesine.
Reklam
Yıldızlar acaba bu kadar uzak oldukları için mi birbirlerine bu kadar çok benziyormuş gibi geliyordu bana; yoksa birbirlerine bu kadar çok benzediklerini ancak bu uzaklıktan mı fark edebiliyordu insan? Ve acaba Oradan da, tıpkı buradan göründüğü gibi hemen hemen birbirinin aynısı mı görünüyordu tüm insanlar? Eğer öyleyse, bu kadar uzak oldukları için mi birbirlerine bu kadar benziyormuş gibi görünüyordu insanlar; yoksa onların birbirine bu kadar çok benzediklerini görebilmek için ancak yıldızlardan mı bakmak lazımdı devrana?
Muğlaktan mutlağa doğru bir eşikti bu; kayıyordum kaydıraktan kayan bir çocuğun kaygısızlığı ve kayıtsızlığı ile. Zaman benden hızlı aşağıya inmeye çalışıyordu çekiştiriyorduu paçalarımdan aşağıya doğru.
Talihin kimseye torpil geçmeyeceğine, İnsana hak ettiğinden fazlasını vermeyeceğine inanıyordu Didem. Ve ola ki, talih İnsana hak ettiğinden fazlasını verirse, yüksek faizle borç veren bir tefeci gibi verdiğini bir gün mutlaka katmerli bir şekilde geri alacağını da...
"Hepimiz günahkârız yeryüzünün süprüntüleriyiz. Ha biraz daha az biraz daha çok, (...) kirli bardakla çok kirli bir bardak arasındaki fark hepsi." Jean Rhys- dörtlü
Ne tuhaf; akıl, kendi içinde hem zehrini hem de panzehirini bulunduran yegâne organdır belki de.
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.