Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tütün Zamanı 3

Acı Tütün

Necati Cumalı

Acı Tütün Gönderileri

Acı Tütün kitaplarını, Acı Tütün sözleri ve alıntılarını, Acı Tütün yazarlarını, Acı Tütün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arabacı Yusuf , tütünleri yok pahasına satmaktansa herkesin gözü önünde Cumhuriyet Alanı 'nda yakar. Tütünleri ucuza satan köylüler bir örgüt kurma kararı alır .
"Kalın yerinizde! Üstüme varmayın!” Gelenler durdu. Yusuf’un bir kibrit çaktığını gördüler. Önündeki ilk balyaya tuttu kibriti. Bir kibrit daha, onun yanındaki balyaya. Kuru tütünler önce bir duman salmıştı. Sonra bir alev topu yükselivermişti alanın ortasında... Arabasına bindiğini gördüler Yusuf’un. Bir elinde dizginler, ayakta dimdikti. Kamçıyı tuttuğu öbür elini kaldırıp uzaklaştı. Tekel’e doğru: “Dumanını alırsınız dedim, alın, sizin olsun!”
E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aldanmak gereksinmesindedir yetişkin insan. Yalanı güler yüzlü, sıcak bulur. Doğruyu kendini beğenmişlikle, kırıcılıkla suçlar. Hatta, aklın derinden gelen uyarıcı sesini dinlemek istemeyerek, hoşgörü tanımayan öfkesiyle bağırır, çağırır, doğrunun üstüne yürür, yanılgının ille de doğruda olduğuna inandırmaya çalışır kendini. Politikacılara, ağzı kalabalık satıcılara, din bezirgânlarına; köksüz saçma sapan inançlarıyla başkalarını buyruğuna almaya çalışan ülkücülere, hatta kötü romancılara, geçim yolu sağlayan, yetişkin insanın bu avunmaya hazır yanıdır. Onlar bilirler insanın bu eksiğini. Bildikleri ölçüde artan bir cesaretle yararlanırlar onun bu aldanma gereksinmesinden. Durmadan duygularını yalanlarla okşar, en olmayacak düşleri, yalanlarla besler, sonra da bu duygulara karşı akıl almaz yalanlarla öfkeye, yadsımaya, baş kaldırmaya iterler yetişkin insanı. Çocuktur henüz kuşkuları uyanık olan. Çocuk gerçekçidir. “Hani?” diye sorar, “Göster!” der kendisine vaadlerde bulunanlara. Görmediği, eline almadığı şeye güvenmez kolay kolay. İnanmış sanılırsa, işine geldiği için inanmış göründüğü içindir büyüklere. Çocuk, büyüdükçe, radyolarla, nutuklarla, okuyup dinledikleriyle aldatıla aldatıla gerçeğin buruk tadından hoşlanmaz olur. Kuşkularını yitirir, bütün uyuşturucu maddeler gibi, bir daha kolay kolay vazgeçemeyeceği kadar bağlanarak yalana alışır. Umut aldanabilmektedir.
E YayınlarıKitabı okudu
İnan bana, cesaret, dayanıklılık falan değil. Düşüne düşüne düşünemez oldum ölümü. Düşünemez de değil, bu kadar yakınıma gelince, gösterince bana kendini, alıştım, sizler gibi ürkütücü görmemeye başladım ölümü. Dedim: nesi var ürkülecek? Bir gün ölmeyecek olan kim? Başkalarından ayrılığın ne senin? Sen biliyorsun çok geçmeden öleceğini, başkaları henüz bilmiyor! Bak şu sokaklara, sağından solundan geçenlere, içlerinde kimin ne gün öleceği belli mi? Allah herkese gecinden versin, ama şu alanda gördüğün üç yüz kişi içinde, senden önce ölecek en az üç kişi dolaşıyor belki de... Yani ölüme git demek, bekle demek, elinde değil kimsenin... Sonra, dedim: nesi var ürkülecek ölümün? Bu can benim değil ki! Ben vermedim, ben karmadım ki çamurunu! Ben bağışlamadım ki kendime! Veren verdi, şimdi geri istiyor, alacak! Alamazsın diyemem! Can onun! Ne zaman isterse alır, o bilir orasını. Dünyaya gelirken niye, neden geldim diye sormuyor insanlar da giderken niye gidiyorum diye kahroluyor? Var üzülecek bir şey ortada ama, çok düşününce de yok. Yaşadığın kadar yaşamak, hiç yaşamamaktan iyi diyorum kendime. Altmış üç yaşındayım. Dönüp bakınca geriye altmış üç dakika kadar kısa gelir insana. Saatler dakikalar yaşarken uzun. Geçtikten sonra kayıptır zaman. Az yaşasan da çok yaşasan da silinip gider ardından. Şu dünyanın binlerce yüzbinlerce yılı arasında, bir insanın ömrü altmış üç olmuş, doksan üç olmuş ne değişir? İş yaşarken, öleceğini değil, yaşadığını bilmekte. Ölümün saatini, sırasını kendin seçemeyeceğini bir kez düşündün mü, artık düşünmez olursun ölümü...
Sayfa 246 - E YayınlarıKitabı okudu
Öfke ile girişilen işler de öfke kadar ömürlüdür. Öfkelenen bir insanın sür git öfkeli kaldığını gördün mü hiç?
Sayfa 201 - E YayınlarıKitabı okudu
“Ama neyin sıralı, neyin sırasız olduğu her zaman tam kestirilemez ki..”
Sayfa 281Kitabı okudu
Reklam
“Yaşadıkları kırların tanrısı, bir sevinci sonuna kadar yaşamalarını, bir umuda bağlanmalarını ömür boyu yasaklamıştı. Gülseniz, sevinseniz de kuşkulanın, yüzünüze gülenlere inanmayın, diye buyurmuştu.”
Sayfa 115Kitabı okudu
353 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.