Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada)

Karl R. Popper

En Yeni Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) sözleri ve alıntılarını, en yeni Açık Toplum ve Düşmanları (2 Cilt Birarada) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
insan sığırlarının sayısını, bir tehlike olmalarını önleyecek sınırlar içinde tutma yetkisi de dahil olmak üzere, siyasal iktidar yalnız yönetici sınıfın elinde bulunduğuna göre; bütün sorun, üstün sınıfın iç birliğini korumaktır.
Sayfa 59
Demokratların sefih ve hasis, küstah ve yasa tanımaz, utanmaz, vahşi ve müthiş hayvanlar oldukları, her aklına eseni yaptıkları, yalnız zevk, yalnız gereksiz ve kirli tutkular için yaşadıkları anlatılır.
Sayfa 54
Reklam
Peygamberlik taslayacağımız yerde, kaderimizin yaratıcıları olmayı öğrenmek zorundayız. Her şeyi elimizden geldiği kadar iyi yapmayı ve yanlışlarımızı kollamayı öğrenmek zorundayız. Hakkımızdaki yargıyı kudret tarihinin vereceği düşüncesini, tarihin bizi haklı çıkarıp çıkarmayacağı endişesini bir kenara koyduktan sonra, belki bir gün kudreti denetim altına almayı umabiliriz. Böylece kendi payımıza tarihi haklı çıkarmamız bile mümkündür. Tarihin haklı çıkarılmaya fena hâlde ihtiyacı vardır.
Sayfa 562Kitabı okudu
Evet, umuda ihtiyacımız vardır; umut olmadan bir davranışta bulunmak, yaşamak, gücümüzü aşar. Ama daha fazlasına ihtiyacımız yoktur ve daha fazlasının bize verilmesi de gerekmez. Pekinliğe ihtiyacımız yoktur. Din, özellikle, düşlerin ve isteğe erişmelerin yerine geçmemelidir; ne bir piyango biletine, ne de bir sigorta poliçesine benzemelidir. Dindeki tarihsici öğe bir putatapıcılık, yanıltıcı inanış öğesidir.
Sayfa 562Kitabı okudu
Tarihin kendisinin –tabiî mevcut olmayan bir insanlık tarihinden değil, kudret siyasası tarihinden söz ediyorum- ne amacı ne anlamı vardır, ama biz ona bunların ikisini de vermeye karar verebiliriz. Onu açık toplum uğruna ve onun düşmanlarına, –köşeye kıstırılınca, Pareto'nun öğüdüne uyarak, insancıl duygularını öne süren düşmanlarına, karşı verdiğimiz savaş hâline getirebilir, ona göre yorumlayabiliriz. Önünde sonunda “hayatın anlamı” konusunda da aynı şeyi söylememiz gerekecek. Hayatımızın anlamının ne olacağına biz karar veririz, amaçlarımızı biz belirleriz.
Sayfa 561Kitabı okudu
Doğaya ve tarihe amaçları getiren ve onlara anlam veren biziz. İnsanlar eşit değildirler, ama eşit haklar uğruna savaşmaya karar verebiliriz. Devlet gibi insan kurumları da akılcı değildirler, ama onları daha akılcı duruma getirmek için çaba göstermeye karar verebiliriz. Biz kendimiz bütünü ile akılcı olmaktan çok duygusal olan yaratıklarız, kullandığımız dil de böyledir; ama birazcık daha akılcı olmaya çalışabiliriz ve kendimizi dili -romantik eğitimcilerimizin istedikleri gibi duygularımızı dile getirme aracı olarak değil akılcı bir haberleşme aracı olarak kullanmaya alıştırabiliriz..
Sayfa 561Kitabı okudu
Reklam
Fedakârlıklar yapacağımız, ama buna karşılık şan ve şeref kazanacağımız söylenmektedir. Böylece tarihte başrolleri alacağız. Tarih Sahnesinde kahraman olarak çıkacağız; küçük bir tehlikeyi göze almakla büyük kazançlar sağlayacağız. Bu, ancak çok küçük bir azınlığın adam yerine konulduğu ve hiç kimsenin âdi halkla ilgilenmediği bir devrenin şüpheli ahlâkıdır. Siyaset ya da düşünce yönünden aristokrat olduklarından tarih kitaplarına geçmek fırsatına sâhip olanların ahlâkıdır. Bu anlayış, adâlet ve eşitlikçilik taraftarlarının ahlâkı olamaz; çünkü, tarihsel başarı âdil olamaz ve ancak pek az kişi ona varabilir. En az o kadar değerli olan, belki de daha bile değerli olan sayısız insan her zaman unutulacaktır.
Sayfa 560Kitabı okudu
Gerçekten, ahlâksal eğitimimiz kadar düşünsel eğitimimiz de çürüktür. Bu eğitim, parlaklık hayranlığı, söylenen sözleri -ve yapılan işleri- eleştirici bir biçimde değerlendirmenin yerini alan söyleniş biçimine duyulan hayranlık tarafından yoldan çıkarılmıştır. Üzerinde rol yaptığımız Tarih sahnesinin şâşaasını öne süren romantik düşünce tarafından yoldan çıkarılmıştır. Seyircilerin alkışlarını gözeterek davranmak üzere eğitiliyoruz.
Sayfa 558Kitabı okudu
Ama gerçekten de insanlığın somut bir tarihi anlamında evrensel bir tarih yok mudur? Böyle bir şey olamaz. Her insancıl kişinin, özellikle her Hıristiyanın vereceği cevabın bu olması gerektiğine inanıyorum. Somut bir insanlık tarihi olabilseydi, bütün insanların tarihi olmalıydı. Bütün insan çabalarının, sıkıntı ve umutlarının tarihi olmalıydı. Çünkü, hiçbir insan başka herhangi bir insandan daha önemli değildir. Bu somut tarihin yazılamayacağı açıktır. Soyutlamalar yapmamız, bazı olayları ihmâl edip bazılarını seçmemiz gerekir. Ne var ki, böyle yapınca da, türlü türlü tarihlere ve bu arada insanlık tarihi olarak reklâm edilmiş olan uluslararası cinayetler ve kütle katliamları tarihine varırız. Ama niye bu kudret tarihi seçilmiştir de, örneğin din tarihi ya da şiir tarihi seçilmemiştir? Bunun birkaç nedeni vardır. Bunlardan biri, kudretin hepimizi etkilemesine karşılık, şiirin pek azımızı etkilemesidir. Bir başkası, insanların kudrete tapınmak eğiliminde olmalarıdır. Ne var ki, kudrete tapınmanın insan tutkularının en kötülerinden biri olduğu, mağara devrinin, insanların kölelikleri devrinin bir kalıntısı olduğu ortadadır. Kudrete tapınmak, haklı olarak nefret edilen bir duygu olan korkuya dayanır. Kudret siyasetinin "tarih"in çekirdeği hâline getirilmiş olmasının üçüncü bir nedeni, kudret sâhibi olanların kendilerine tapılmasını istemeleri ve istediklerini yaptırabilmiş olmalarıdır. Birçok tarihçi, imparatorların, generallerin ve diktatörlerin güdümü altında yazmışlardır.
Sayfa 554Kitabı okudu
Doğru söze ne denir ?
İnsanlık tarihinden sözedilir, ama bundan, anlaşılan ve okullarda okutulan, siyasal kudret tarihidir.İnsanlık tarihi diye bir şey yoktur, ancak insan hayatının türlü türlü görünümlerinin belirsiz sayıda tarihleri vardır. Bunların biri de siyasal kudret tarihidir. Bu, yüceltilerek insanlık tarihi sayılır. Ama ben bunun insanlık hakkındaki bütün dürüst düşüncelere yöneltilmiş bir hakaret olduğu kanısındayım. Dolandırıcılık tarihini, hırsızlık tarihini, insan zehirleme tarihini insanlık tarihi saymak bundan daha kötü olamaz. Çünkü, siyasal kudret tarihi uluslararası cinayet ve kütle katliamı tarihinden ibarettir. (Bu arada, buna son verme çabalarının bazılarına da yer verdiği doğrudur). Okullarda bu tarih okutulur ve en kanlı cânilerden bazıları onun kahramanları olarak övülür.
Sayfa 554Kitabı okudu
846 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.