Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Açlık Gönderileri

En Eski Açlık kitaplarını, en eski Açlık sözleri ve alıntılarını, en eski Açlık yazarlarını, en eski Açlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bulutsuz, berraktı gökyüzü, benimse gönlüm gölgesiz
Gözlerimi açar açmaz eski alışkanlık, düşünmeye başladım ; bugünlük bir ümit varmı diye...
Reklam
Gülüşlerim dilsiz ve bitkindi, ağlamak özlemiyle doluydu.
Sayfa 59 - Zambak Yayınları
"Doğru, eskiden çok gülerdim."
Sayfa 124
200 syf.
8/10 puan verdi
Açlık- Knut Humsen
Yıllar önce okuduğum, bazı sahnelerini beynime kazıdığım bir kitap. Karakter, hayatını yazarak kazanıyor. Yazmaz ise aç kalıyor. Onun tek, yüksek geliridir yazmak. Açlık duygusunun verdiği düşünsel bunalımı o kadar güzel işliyor ki, kitabı okurken mutlaka siz de acıkıyorsunuz, tıka basa yemek yeseniz dahi. Unutamadığım sahnelerinden biri şudur; Karakterin hiç parası yok, karnı da çok aç. Bir kasaba gidiyor ve şöyle diyor, köpeğim için elinizde bulunan tavuk kemikleriniz varsa, alabilirmiyim? Hay hay, tavuk kemikleriyle dolu bir poşeti alıp karanlık bir köşeye gidiyor( nereye gittiğini tam olarak hatırlamasam da aklımda öyle canlandırıyorum) köşede, karanlıktaa tavuk kemiklerinin arasında kalmış küçük et parçalarını yiyor... Özenle seçilmiş kelimeler, okuyucunun gözlerinden yaşlar gelmesini sağlayıp okuyucunun karnını guruldatıyor. Üzerinden uzun bir zaman geçti, tekrar okuyabileceğimi düşündüğüm bir kitap.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Zambak Yayınları · 200828bin okunma
Reklam
Açlık iyice vücudumu iflas ettirmişti. ölüp yok olmayı istiyordum. Duygulanıp ağlamaya başladım. Çektiğim sefillik bir türlü sona ermek bilmiyordu. Birden sokağın tam ortasında durdum, kaldırım taşına ayağımı vurup , yüksek sesle bağırıp çağırmaya başladım.
Karanlık zihnimi ele geçirmiş, beni bir an olsun rahat bırakmıyordu! Ya karanlığın içinde kaybolur ona dönüşürsem.
Kemik
“Rica etsem köpeğim için bir kemik lütfunda bulunur musunuz? Sadece bir kemik. Üzerinde hiçbir et parçası bulunmasa da olur.Köpeğin ağzında bir şey olsun da nasıl olursa olsun!” Kasap, küçük ve üzerinde biraz eti bulunan bir kemik verdi.Kemiği ceketimin içine sakladım. ...(Demirciler Pasajı, kırık dökük bir kapı önü) Kemiği dişlemeye başladım...Kemikten yükselen bayatlamış kanın kokusuydu. Hemen istifra etmek zorunda kaldım. Yeniden denedim.Yuttuğum parçaları çıkarmasam herhalde faydasını görürdüm.Midemin sesini kesmeliydim...Çaresizlikten gözlerim ağlamaklı olmuştu.Deliler gibi kemiği kemirmeye başladım.Kemik gözyaşlarımla ıslanıp kirlendi.Kusuyor,bağırıyor,tekrar kemiği dişliyordum.Yüreğim çatlayacak şekilde ağlıyordum. Yeniden istifra ettim...
Sayfa 139 - Zambak
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.