Selamlar sevgili okurlar, bu kitapla Marmaranın incisi, Adamıza konuk oluyoruz. Bahse konu ada Marmara adası' dır. Adadan insanların, nesnelerin çok iyi bir gözlem yeteneğiyle ve olağanca güzel neşeli detaylariyla aktarıldığı bu eserden başka "ada nasil daha güzel anlatılırdı" demekten alıkoyamıyorum kendimi. Yazar, Marmara merkez ilçesinde yaşadığı için orası odaklı olmuş ve eski Türkiye estantaneleri var hani eskilerin tadı bir farklı derler ya teknoloji bizi henüz esir almamışken, zevkle takip ettiğimiz alanlar endüştrileşmemişken. sokaklarda akşam ezanına kadar top oynayabildiğimiz zamanlar. Maçın son düdüğünü cami hocası çalardı hep. İşte bu kitap bana o güzel günleri çokça anımsatıyor. Türkiye' nin 2. En büyük adası olmasına rağmen fazla bilinmeyen kendi görüşüm olarak bu sebeple adamızı Türkiye'nin yetim çocuğu olarak görüyor hiçbir zaman hakettiği değerin verilmediğini düşünürüm. Kitap'ta bir başka önemli değer ise diğer halklarla birlikte yaşama kültürünün güzelliği. Mezheplerin milletlerin ayrım gözetmeden aynı tavada kavrulması. Bana adadaki yunan komşularımızı hatırlatıyor. Bu sebeptendir ki en sevdiğim şarkı' nın eftelya olması. Sizlerin de bir eftelyanız olsun dostlar. Ve karadan bağımsız kendi ayaklari üstünde duran bir adanız her daim olsun. Ada' nın tarihinde gerçekleşen ve tekrar olsa ne güzel olur dediğim; kendi üzümünden yapılmış şaraplarından tadımlayıp meşhur panayırlarında buluşmak üzere... Mahir'in de dediği gibi biz Ada sakinleri bilmeyiz karanlığı.

AdaSamih Rifat · Sel Yayıncılık · 201328 okunma

Reklam

Betül Arslan

@betul_life

31 Temmuz 2022 19:27

80 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

Bir daha o denli yaklaşamadım maviye. Sanki elimle dokunmuştum. Canlıydı, bir renkten beklenmeyecek kadar diri ve uysal. Biçimden biçime giriyordu kendince. Gök: saf, el değmemiş -kimi zaman üstünde koyun sürüsü bulutlar-şafakta başka, öğlen, akşam başka, belki gece bile... -en koyusu. Deniz: ayna gibi ya da kırışık, kurşun mavisi, lacivert, eflatun, kara. Avucuna alınca renksiz. İçine dalınca, derinine saplanan gü neş oklarıyla yol yol, hareli. Yukarı bakarsan sırça, kimi zaman bir yıldız tarlası, göz kamaştıran, bin parça eğri ayna. Kimi kızların gözleri: mavi sevinç, mavi ürperti, mavi uyku, mavi düş. Mavi, hiç tükenmeyen rengim! Oya Baydar Yazarlarevi Cinayeti’nde; "Samih Rifat'ın Ada'sı hocam. Düzyazının şiirle buluşması. Sizin hep söylediğiniz, bir metni edebiyat, iyi edebiyat yapan o tanımsız şey." … Sizi bu kadar etkileyen nedir bu metinde?" "Anlatması güç," dedi Engin, "zaten bu yüzden sizinle konuşmak istedik. Hep sözünü ettiğiniz o küçük, tanımsız şey, o sihirli damlacık var bu metinde. Ne belli bir olay ne büyük düşünceler ne şairane benzetmeler ne de sözcük cambazlığı; ama saf edebiyat işte. diye bahseder Ada’dan. Gerçekten de okurken o küçük, tanımsız, sihirli damlacık sarıyor insanı. Çok kitap okudum, çok kitaba ba-yıl-dım ama hepsi için söylemem, bence ne yapın edin, okuyun bu kitabı

AdaSamih Rifat · Yapı Kredi Yayınları · 202128 okunma

Benzer Kitaplar

Tümünü Gör

Ada

Yorumlar ve İncelemeler

Polat Siper

Betül Arslan

Benzer Kitaplar

Socrates - Sayı 72 (Mart 2021)

Teorisyeniniz Devrimciydi

Bavul Dergisi Sayı: 46

Bizim Şeytan Marka Giymez

Gençlerle Baş Başa İklim Krizi...

90 Dakikada Marx

Eva Luna Anlatıyor

Gençlerle Baş Başa - Sosyalizm

Bavul Dergisi - Sayı 66 (Mart ...

Bavul Dergisi Sayı: 37