Bir siyasetnâme klasiği olan Gurretül-Beyzâ-Adaletin Aydınlığında, devlet yönetiminden başlayarak her tür yöneticinin kendisini muhatap kabul edeceği bir çağrı. Bu çağrı insanın bütün yapıp etmelerini ahlâkî ilkeleri esas alarak gerçekleştirmesini, yaradılışına uygun davranmasını, devlet adamları başta olmak üzere tüm yöneticilere hakkı gözetme, adaleti tesis etme yolunda öğütler veriyor. Dünya tarihinde görülen toplumsal taleplerin ana kaynağı, itici gücü ve motivasyonu, adaletin yokluğuna duyulan isyanın ya da varlığına duyulan hasretin bir ifadesi. Adaletin Aydınlığında, öncelikle, uygulamada bütün zamanların en can alıcı sorunu ve insanoğlunun neredeyse hava, ekmek, su kadar temel ihtiyaçlarından biri ve tüm erdemlerin “altın oranı“ olan adaletin, yönetimler yoluyla toplumda hayat bulma pratiklerini dile getirmektedir. Ve başta devlet olmak üzere, eşitlik, özgürlük, hak, hukuk, meşruiyet gibi siyaset felsefesinin temel kavramlarının pratikte gerçekleşebilme şartlarını gösteriyor. 21. Yüzyıl siyasetini ruhuyla aydınlatacak bu eser, bütün yöneticilere davranış ve uygulamalarında bütün insanları kucaklayacak insanî ve ahlâkî ilkeleri duyuruyor. Bu ilkeleri geçmiş medeniyetlerden gelen birikim, tecrübe ve bilgeliklerle harmanlayarak evrensel bir boyuta taşıyor.
