Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Adaletin Aydınlığında

Gurretü'l Beyza

İbn-i Firuz

Gurretü'l Beyza Sözleri ve Alıntıları

Gurretü'l Beyza sözleri ve alıntılarını, Gurretü'l Beyza kitap alıntılarını, Gurretü'l Beyza en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Ömer'in oğlu Hz. Abdullah der ki: "Babam vefat ettikten sonra Yüce Allah'a babamı rüyada görmek için dua ettim ve ölümünden on iki sene sonra babam Hz. Ömer'i rüyada Hz. Peygamber ve diğer yüz yirmi dört bin peygamberle beraber giderken gördüm. "Baba, bir saat dur, seni göreyim." dedim. Hz. Ömer, "duracak vaktim yok. Hz. Peygamber bütün peygamberleri topladı, hesap yerine gideceğiz, bana şefaat edecekler. Bu şefaatle Allah'ın beni affedip peygamberler hürmetine cennetine koyacağını umuyorum." dedi. Ben de "Bunca yıldır, halin nasıldı?" diye sordum. Hz. Ömer, "Allah'ın sorgusu altındaydım. Allah benden bütün halkın hesabını aldı. En sonunda bana 'Şâm'da bir köprü vardı. Bir yeri delinmişti ve yaşlı bir kadının ayakları buraya takılıp kırıldı. Neden o köprüyü tamir ettirmedin, köprüyü tamir ettirsen yaşlı kadının ayakları zarar görmezdi' dedi. Ben de 'Ya Rab, ben Medine'deydim, o köprüden haberim yoktu.' dedim. O zaman Allahu Teâlâ da 'Ya Ömer, dünyâda üstesinden gelemeyeceğin işi neden üzerine aldın diye kızdı.' dedi."
Sayfa 119 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Ömer bin Abdülaziz zamanında büyük kıtlık oldu. Araplardan bir grup geldi, içlerinden birini konuşması için seçtiler. O adam da: "Ey müminlerin başı, sana büyük bir sıkıntıyla geldik. Yiyeceğimiz olmadığı için bedenimizde derilerimiz kurudu. Hazinede olan mal üç şey içindir: Ya Allah, ya Allah kulları ya da senin için. Allah için olursa Hak Teâlâ zengindir; mala ihtiyacı yoktur. Kulları için ya da senin için olursa bize sadaka ver, Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır." dedi. Ömer bin Abdülaziz'in gözleri yaşla doldu, "Senin dediğin gibidir." dedi. İhtiyaçlarını beytülmâlden verdi. Araplar huzurdan çıkmaya niyetlendiklerinde Ömer bin Abdülaziz: "Ey hayırlı insan, Allah'ın kullarının ihtiyaçlarını ve sözlerini bana ulaştırdın, benim sözümü de Cenâb-ı Hakk'a ulaştır ve ihtiyacımı O'na arzet." dedi. Arap başını kaldırıp şöyle dua etti: "Yà Rabbi, Ömer bin Abdülaziz zordaki kullarının ihtiyacını giderdiği gibi sen de onun muradını yerine getir." Daha dua bitmeden bir bulut ortaya çıktı ve bolca yağmur yağdı. Yağmur damlaları arasından büyük bir dolu bir taş üstüne düşerek parçalandı. İçinden bir kâğıt çıktı ve üstünde "Bismillahirrahmanirrahim, bu Ömer bin Abdülaziz için Aziz ve Cebbar olan Allah'tan gelen ateşten kurtuluş beratıdır." yazılıydı.
Sayfa 159 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sultanın kendisiyle halk arasında adaletle emrolunmaları, dinin gereklerini halka uygulamaları demektir. Yöneticiler halka zulmetmemeli, halk içinde birilerinin diğerlerine zulmetmesine de engel olmalıdırlar. Yoksa bu günaha ortak olurlar. O zaman halkın idareciye itaat etme zorunluluğu ortadan kalkar.
Sayfa 301 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Zülkarneyn'e: "Memleketinde senin mutlu olmanı sağlayan nedir?" diye bir soru soruldu. Zülkarneyn'de: "İki şeydir. Biri adalet ve iyilik yapmak; diğeri de bana iyilik yapana daha fazlasıyla karşılık vermek." dedi.
Sayfa 169 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Hazreti Peygamber: "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." buyurmuştur.
Sayfa 393 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
İbrahim Edhem: "Sultanların kötüsü, alimlerden ve fakirlerden uzak olanlardır; fakirlerin ve alimlerin de kötüsü sultanlara yakın olanlardır." demiştir.
Sayfa 233 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Padişah kendi ülkesinde dini konularda yanlışlık yapanları öğrendiğinde, o mezhepsizleri tehdit etmeli ve cezalandırılması için gereken emirleri vermelidir. Bu kişiler gittikleri yoldan dönerlerse, ne güzel; ama tövbe etmeleri teklifini kabul etmeyip yanlış yoldan dönmezlerse padişah onları cezalandırıp ülkesinden kovmalıdır. Böylece o kişilerin başkalarını yoldan çıkarmasını engeller ve ülke bu kötü kişilerden temizlenir. Kaleler ve sınırlar sayısız askelerle güçlendirildiği için de İslâm dini kuvvetlenmiş olur.
Sayfa 219 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Bir rivayete göre İmam Şabi'ye birisi söverek: "Sen böylesin, sen şöylesin." dedi. İmam Şabi de: "Dediklerin doğruysa Allah beni affetsin, yalan ise seni affetsin." dedi.
Sayfa 317 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Allah'ın yarattıklarına merhamet etmek, cennete girmek için imandan sonraki en büyük sebeptir. Hazreti Peygamber Hazreti Zeyd'e şöyle demiştir: "Ümmetimin salihleri çok namaz kılıp oruç tutarak cennete giremez. Ancak Allah'ın rahmeti, kalplerindeki selamet, cömertlik ve müslümanlara duydukları şefkatle cennete girerler."
Sayfa 311 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
"Kitap yazan kişi hedef haline gelir."
Sayfa 57 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.