Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erkeklerin Olmadığı Bir Gelecek

Adem’in Laneti

Bryan Sykes

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Birey olarak bir değerimin olmadığını, sadece genlerimin önemli olduğunu mu söylüyorsun?" dediğinizi duyar gibiyim. Bir bakıma, evet, mantıklı sonuç bu."
"Oğlunuz oldu."
Her doğumu selamlayan bu duyuru, her birimizin beşikten mezara tüm yaşamının rengini değiştirir. Cinsiyet, birincil nişanımız, kim olduğumuzla ilgili bütün tariflerde ilk belirtilen özelliktir.
Reklam
Down sendromunun bir kromozom bozukluğundan kaynaklanıyor olabileceğini öne süren, bir genetikçi değil, göz doktoruydu. Bunu tek başına kanıtlamasının yolu yoktu ve araştırmaları için hücre uzmanlarına (sitolog) yalvarmak durumundaydı. Yıl 1932'ydi. Hiç kimse dikkate almadı ve Down sendromuna neden olan fazladan kromozomun bulunması için, yirmi yedi yıl geçmesi gerekti.
Sayfa 45 - Koç Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı: Eylül 2020, İstanbul
Avrupa sömürgesi olmuş farklı yerlerinde benzer ve hatta daha büyük Y-kromozomu başarısı örüntüleri bulunuyor. Peru'da Pasco ve Lima şehirlerinde yaşayan ve saf Amerika yerlisi soyundan geldiğine inanan insanlarla yapılan yeni bir çalışma, mDNA'ların %95'i açık bir şekilde Amerika yerlisiyken, Y-kromozomlarının yarıdan fazlasının Avrupalı olduğunu gösterdi. Başka bir çalışmada, Kolombiya'nın Medellin yakınındaki Antioquia şehrinde, Y-kromozomlarının %94'ünün Avrupalı, %5'inin Afrikalı ve sadece %1'inin Amerika yerlisi olduğu bulundu. Antioquia, Güney Amerika'daki ilk İspanyol yerleşimlerinden biriydi, 16. yüzyıl başlarında kurulmuştu ve %5 oranındaki Afrikalı Y-kromozomu, hiç şüphesiz Atlantik köle ticareti yoluyla gelmişti. Aynı erkeklerin mDNA'ları incelendiğinde %90'ının Amerika yerlisi, kalanının Afrikalı ve Avrupalı karışımı olduğu görüldü. Resim açıktı. Avrupalı ve Afrikalı spermler, Peru'da da Kolombiya'da da Amerika yerlisi yumurtaları çok büyük oranlarda döllemişti. Avrupalı Y-kromozomları sömürgeleştirme maceralarından en çok faydalananlardı; Amerika yerlilerinin Y-kromozomları bu işten zararlı çıkmış, Kolombiya'da neredeyse tamamen silinip gitmişti. Ama yine de, mDNA örüntüsü nispeten bozulmamıştı. Kadınlar, bir sebeple, Avrupalı erkeklerle çiftleşmeyi seçmiş ya da buna zorlanmıştı. Devasa bir ölçekte işleyen bir tür cinsel seçilimin açık genetik kanıtıydı bu.
Sayfa 122 - Koç Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı: Eylül 2020, İstanbul
Adem Y-kromozomuna giden bağlar, Y-kromozomu üzerinden izlenen baba soyu boyunca yürür. Havva'yla bağımız ana soyu boyunca yürür ve mitokondriyal DNA üzerinden izlenir. Mitokondriyal soyağacı ile yeni Y-kromozomu soyağaçlarının belirlenen ilk görüntüleri arasında pek çok farklılık varsa da, bunlar temel farklılıklar değildir. Her ikisinin de kökenlerinin Afrika'dan geldiğine hiç şüphe yoktur. İnsanlığın en derin kökleri Afrika'da yatmaktadır ve bu, her iki soyağacında da açıkça görülmektedir. Her iki ağacın da ilk dalları, Afrika'daki gövdeden çıkar. Mitokondriyal Havva gibi, Adem Y-kromozomunun da Afrika'da yaşadığı kesindir. Ama o zamanlar ne Havva tek kadın ne Adem tek erkekti, üstelik ikisi aynı zamanda da yaşamamıştı. Baba (Adem) ve ana (Havva) soyları bugüne kesintisiz uzanan tek bireyler olmuşlardır. Adem'in çağdaşlarından gelen baba altsoyları bugüne ulaşamadı çünkü ya çocuğu olmayan ya da sadece kızları olan bir erkekte son buldu. Havva için de aynı şey geçerli: Sadece doğrudan ana altsoyları bugüne gelebildi. Havva'yla aynı dönemde yaşayan diğer kadınların soyları, ya çocukları olmadığı için ya da sadece oğulları olduğu için çıkmaz sokakta son buldu.
Sayfa 115 - Koç Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı: Eylül 2020, İstanbul
Genlerin kromozom üzerinde sabit çizgisel bir dizilime sahip olduğunun anlaşılması devasa bir buluştu. Columbia'daki sinek odasında yapılan yüz binlerce genetik deneyden, sonunda genler ile kromozomların ilişkisini açıklayan mantıklı, geçerliliğini bugün hâlâ koruyan bir model doğmuştu. Bizi doğrudan doğruya, kendimizinki de dahil diğer genomların haritasını çıkarmaya yöneltti ve insan genlerinin kromozomlarımız üzerindeki yerlerini belirlemede büyük başarılarla dolu bu son yirmi yıla taşıdı. Bunun ardından, en ağır genetik hastalıklarımızdan birçoğunun sorumlusu olan genlerin saptanması geldi. Her şeyin New York'ta, içinde beklemiş süt şişeleri, birkaç ezilmiş muz ve hiç önemsemediğimiz küçük sineklerin bulunduğu kalabalık bir odada başladığını düşününce tuhaf geliyor.
Sayfa 39 - Koç Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı: Eylül 2020, İstanbul
Reklam
Genlerimiz bize hizmet etmez. Durum bunun tam tersidir. Biz onlara hizmet ederiz; yüzsüz, düşüncesiz, acımasız.
Sayfa 86 - Koç Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı: Eylül 2020, İstanbul
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.