Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Adın Çığlığın Kadar

Şinasi Tepe

Adın Çığlığın Kadar Sözleri ve Alıntıları

Adın Çığlığın Kadar sözleri ve alıntılarını, Adın Çığlığın Kadar kitap alıntılarını, Adın Çığlığın Kadar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pi Ağacı
Adımın harflerinden şiirler biriktiriyorum.
Sayfa 41 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Ayrıksı
Öyle lacivert bir gecede gel ki çatlasın hasedinden aç martılar. denizana en temiz çarşafını sermiş yıldızların altına. Öyle lacivert bir gece gel ki... erguvan açsın menevişler. öyle lacivert gel ki...
Sayfa 40 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Reklam
Yaşamdan şiiri alın, geriye kaskatı bir duygusuzluk kalır. Şiirsiz yaşamin görünüşü korku verir. Şiir azaldıkça boşluk çoğalır. -E.Virokunov-
Sayfa 6 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Ayrılık için sevgili necati dede efendi tam beş dakika ayırırmış tambur, ney ve her şey/den mütevellit tam beş dakika -Selçuk Küpçük
Sayfa 47 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Gelincik göbeğinde filizlenen umutlar çaldım bozkırın ortasında Hırçın denizlere demir aldım, denizatımin terkisinde, sır döküldü, mızrak boyu ardımızda su içmeye düştü gün. fındık yaprağından sarılmış, bir nefeslik şövalyeyim. babaannemin öğrettiği dualarla, sağlayını yaptım; unuttuğum çiçek adlarının ezberindeyim. Sağanak gibi saran martı çığlıkları, şadırvanın önünde öylece duran babam ve anlamsız devrilen akasya.
Sayfa 13 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Kırk yaşımızda, yüreğimize yirmimizde sıktığımız bir kurşunla ölürüz. -A. Camus-
Sayfa 9 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Reklam
Sözcükler biriktirmiyorum daha, üzülme, vedaların, beş dakikayı geçti mi acıttığını öğrendim ve kırkından sonra yalansız vedalaşılamadığını... Dudaklarındaki tuzun hazzını kalbimdeki mahzene hapsettim, kokunu da. yokluğundaki Issızlık ömrüme yeter. içimdeki çocuğu alnıma serdim zaten Çam yerine palmiyelerin gölgesi düşüyor sularıma. tüm çiçekler yabancı; uzun bir kış ölüsü giyinmiş iğdeler, son kuşlar da gitmeden terk etmeliyim içimdeki kenti.
Sayfa 53 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Unut artık senin için yıldız topladığım geceleri, artık laciverdi unut.
Sayfa 52 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
İk/izdüşüm Sarkacı düşmüş saatçesine direniyor günler ey, günlerle gelen! duru bir suyun gözünde birbirimizin ik/izdüşümüyüz. bulutlar düşse üşüyeceğiz. ilkyazı beklerken eylül... Çığlık çığlığa turnalar geçiyor üstümüzden Bilemezsin akşamsefasının güpegündüz çektiği acıyı!
Sayfa 15 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Yalıçapkınının doygun sesiyle salıverir kendini granit şafaklar. Gülkurusu sabahlar dökülür. Taflan dalına kurduğu hamakta sallanıp duruyor örümcek. Yağmur külleri arasından boy veriyor gelincikler. Íğde kokusuyla çatlıyor zaman denen fanus...
Sayfa 12 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Reklam
Yıldız yağmuru çıksa neye yarar bunca yangından sonra?
Sayfa 14 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Adın Çığlığın Kadar
Kendinin ecesi nilüferler serdim.iç sularıma: serin gölgelerle seni büyüttüm, buğdaysı kuşlukların tazeliğinde. Kamışları yalayıp geçiyor, mavi kanatları aşina silüetler gibi kuşlar, öğle sonları tekdüzeliğinde, çıkmaz dehlizlere. bir damla, bir damla çığlık... boyun, çığlığın kadar. kamışlarsa dimdik ayakta. Güz bereketiyle sulandık da içimizi ısladı kasım yağmurları. indir yüreğinin gülümseyen gömleğini yüzünden. boylu boyunca çamların uzandığı sular karardı karabataklardan. Karlara upuzun saplanıvermiş, yüz üstü yatıyor gölgem. haşim'den ödünç akşam hüznü, yanıyor kanım, üstümüz uzay tozu... ya nilüferler?
Sayfa 50 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
eğreti kelebek yalnızlığı
Filizkıran fırtınası sonuydu sustuğumuz. suskunluk ki iç kırılmanın dışavurumu, gülücükler biriktirecektim, gölgeler döküldü yollarıma, oysa ben hep laciverdi sevdim. Uçarı günler açar alnımda, kuşlar havalanırken göğsümden; eğreti bir kelebek yalnızlığı yakamda, üşüyorum ey peri tut ellerimi desem, sinüzit ağrılarım nükseder. yağmuru bol kentin sokaklarına... Menevişler dökmüştüm gecenin koynuna ayaz vurdu yakamozlarıma. tirşe sözcükler kaldı kırlangıçlar dönerken yurtlarına.
Sayfa 51 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
şubat da gelir şimdi; eksik yaşanmış hayatlara inat. insan nasıl da yorulur kırkında.
Sayfa 17 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
Sahipsiz bir kentin günübirlik gezginleriyiz. asırlık çeşmelerden rozalar dökülüyor pembe pembe sevişiyor kelebekler dut ağacının kocaman kollarında ve kimsecikler görmüyor. Kokunla geliyor yaz. unutma, tüm kentin başını döndürebilir bir kadının güzelliği.
Sayfa 11 - edebiyat ve eleştiri kitaplığıKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.