Benim çok çalışkan olduğum söylenmiştir hep; düşünce emeğe denk görülüyorsa belki de öyleyimdir çünkü neredeyse bütün çalışma saatlerimi düşünmeye adadım. Ama çalışmak katı bir kurala bağlı kalarak, belli bir zamanda belli bir performans göstermekse şayet, o halde aylakların en boşta gezeni olabilirim. Zorlama altında gösterilen her türlü çaba yaşam enerjisinden feda etmeyi gerektirir. Ben asla böyle bir bedel ödemedim. Tam tersine ben düşüncelerimle beslendim, geliştim.
Daha çok bildiğimizde cehaletimizin daha da arttığını söylemek ne kadar çelişkili dursa da doğrudur. Çünkü ancak aydınlanma yoluyla sınırlarımızın farkına varırız. Entelektüel gelişimin en memnuniyet verici sonuçlarından biri, yeni ve daha büyük ihtimallere kapı açmasıdır.
• Duyularımız, dış dünyanın yalnızca küçük bir bölümünü algılamamızı sağlar. Ancak belli bir mesafe kadar işitebiliriz. Birbirimizi anlayabilmek için duyusal algılarımızın ötesine ulaşmalıyız. Zekamızı iletebilmeli, malzemeleri taşıyabilmeli ve varlığımız için elzem enerjileri nakledebilmeliyiz.
Beynim sadece bir alıcıdan ibarettir;evrende ise bilgiyi,gücü ve ilhamı aldığımız bir öz vardır.Henüz bu özün sırrına erişemedim ama var olduğunu biliyorum.
Yıkmak için inşa ediyoruz. Çalışmalarımızla kaynaklarımızın çoğu insafsızca heba ediliyor. İlerleyişimizi tahribatla damgalıyoruz. Gözümüzün gördüğü her yerde zaman, emek ve yaşam kaybı var. Sevimsiz bir manzara; ama gerçek bu.