Hayat, ilk defa birine inandığımız, kabul edip sevdiğimiz, ânı ve anıları paylaştığımız insanların; zihnimizi, güvenimizi dağıttıktan sonra her şeye mesafe ve şüpheyle yaklaştığımız cüzi bir mekan.
Kime bahsetsem
Bir büyük boşluk olur
Tıkar kursağımı
İçimdeki uçsuz bucaksız
Kazılar
Hadi susmasam diyorum
Konuşsam
Konuşsam
Baskın yapar
Bir gecede
Celladım olur
Kalemimden çıkan yazılar
Ve zamanı gelip de
Kaybedince anlamını o eski hüzünler
Geriye yazılanlar kalacak
Anlatıldığı satırlarca hüzünlerin
Belki bir tebessüm getirir bize, gülüşünden yapılmış besteler
Bu şehrin hep en güzel manzarası olarak kalacak gözlerin
A.Y.
Sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Birde seni ekliyorum susuşlarıma