Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Afrika'nın Uçlarında

Mustafa Balbay

Afrika'nın Uçlarında Gönderileri

Afrika'nın Uçlarında kitaplarını, Afrika'nın Uçlarında sözleri ve alıntılarını, Afrika'nın Uçlarında yazarlarını, Afrika'nın Uçlarında yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dias, bu buruna gemicilerin korkulu rüyası, müthiş fırtınaları nedeniyle "Fırtınalar Burnu" adını verdi. Ancak Kral II. Jao için Afrika'nın güney ucunun anlamı başkaydı: "Hindistan'a denizden ulaşma umudu..." O zaman adı da şu olmalıydı: Ümit Burnu...
Mandela sözlerini tamamlarken artık salt Güney Afrika'ya özgü bir lider değildi, özgürlük savaşçısıydı: "Sözlerimi noktalarken, 1964'te mahkum olduğum gün söylediğim sözleri yenilemek istiyorum. Bu sözlerimde milim değişiklik yoktur. Beyaz egemenliğine karşı savaştım. Siyah egemenliğine karşı da savaştım. Yaşamım boyunca insanları uyum içinde yaşaması, eşit fırsatları paylaşması için savaştım. Demokrat ve özgür bir toplum hayali kurdum. Bu, benim için uğrunda ölmeye hazır olduğum bir amaçtır."
Reklam
Güney Afrikalı yöneticiler Gandhi'nin bu tavırlarından, belirgin bir merkez olmaya başlamasından rahatsızdılar. Şiddete başvurmadığı için ceza da verilemiyordu. Sonunda onu cezalandırmanın yolunu buldular. Suçu şuydu: "Binlerce Hintli'yi aynı biçimde davranmaya yöneltmek." Tabii bunun cezası da olmalıydı... İki ay hapis. Gandhi'nin buna itiraz edeceği, en azından rahatsız olacağı sanıldı. Gandhi cezayı duyunca ilk tepkisi şu oldu: "İyi, biraz okuma ve düşünme fırsatı bulurum..."
... Gandhi için Einstein şunu söylüyor: "Onun gibi etten kemikten bir insanın bu dünyada yaşadığına önümüzdeki nesiller çok zor inanacaklar."
Şoförü dinlerken, dünyanın her coğrafyasına uyarlanabilecek sözü hatırladım: Sefaletin olduğu yerde, sefahat rahat edemez!
Johannesburg deyince ilk akla gelen semtin adı sanırım Soweto olur. 1976'daki Soweto Ayaklanması, ırkçılığa karşı çıkışın destanlarından biriydi... .......... Evler kartondan... Lüks olanlar da var... Onlar tenekeden...
Reklam
Siyahlar, "Fena fikir değil. Toprakları tümüyle kaybetmekten iyidir," diye düşünmüşler. Derken efendim beyazlar kiralama süresini açıklamışlar: 999 yıl... .... Bir kuşağın 20 yıllık zaman dilimine karşılık geldiğini hesaplarsak, adamlar tam 50 kuşağı sağlama almışlar!
Sadece tarihsel zenginlik övüncüyle bir yere varılamayacağını, asıl olanın bu zenginliği bilinçli biçimde bugüne taşımak ve çoğaltmak oluğunu anladım!
Beyazlar geldiğinde onların elinde İncil, bizimse topraklarımız vardı. Zamanla bize gözlerimizi kapatıp dua etmesini öğrettiler. Bir süre sonra İncil bizim elmizdeydi. Topraklar da beyazların olmuştu. Jomo KENYATTA (Kenya Devlet Başkanı)