Sevda ve aşk yalın çıplaktır, saydamdır; baktığınızda kendinizi değil sevdiğinizi gösteren büyülü, gizemli bir aynadır. Seviyorsanız, elinizi korlaşmış demir ocağına sokun, göreceksiniz ( yemin ederim ki ) yanmayacaktır!
Dişleriyle sert bademler kırıyorlar,
çıtırtısı duyuluyor ağızlarında.
Dışarıda sokaklarda, silah sesleri duyuluyordu.
Ay vardı.
-Diş fırçasını iç cebine saklamıştı
-Kim?
-Ölüme giden biri.
-Dişleriyle sert bademler kırıyorlar.
-Kimler?
-Geceleyin zeytin çekirdeklerinden tespih yapanlar.
Aynı gece, tutukladılar Aleko'yu.
Kimseyi ele vermedi Aleko. Üç gün üç gece asılı kaldı.
Kimseyi ele vermedi.
Bir militan gibi oldu öldü Aleko.
Gerçek bir yoldaş gibi öldü. Son anında haykırdı:
''Binlerce yıldız var içimizde bizim. Öldüremezsiniz ki onları.''
Ve Aleko yıldızları savaş bayrağına verdi!