Güray Süngü'nün aşırı zekice yazılmış öyküleri gibi Handan Acar Yıldız'ın da harika öykülerini anlatabilecek kabiliyete sahip değilim galiba. Handan hoca ile iki kez bir araya gelebilme ve sohbet edebilme imkanı bulmuştum; İstanbul'da ve Eskişehir'de. O kadar kibar ve zarif bir hanımefendi ki, öyküleriyle o kadar uyuşuyor ki... Şimdilerde zevksiz ve niteliksiz öyküler o kadar çok okunurken ben şimdi Handan Acar Yıldız'ın öykülerini herkese duyurmak istiyorum. Herkes duysun, öğrensin, alsın ve okusun diye koca koca hoparlörlerden anons yapmak istiyorum. Birkaç gün önce okula dönmek için bindiğim uçakta yanımda oturan ve edebiyatla ilgilenen bir beyefendi bana bu kitabı okuduğumu görüp teşekkür etti. Resmen bana "Bu kitabı okuduğunuz için size teşekkür ederim" dedi. Kitap bitince o kadar iyi anladım ki neden bu teşekküre mazhar olduğumu... Somut ve soyut arasındaki ince çizgiden yazılmış bu öyküler. Üstüne bol bol düşünülecek malzeme var sayfalar arasında. İnşallah hayatınızım bir döneminde bu kitabı okuyabilecek kadar kısmetli olursunuz.