Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ağır İşçiler

Orhan Duru

Ağır İşçiler Gönderileri

Ağır İşçiler kitaplarını, Ağır İşçiler sözleri ve alıntılarını, Ağır İşçiler yazarlarını, Ağır İşçiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kadın olmayan yerde tarih olmaz. Tarih olmayan yerde de kadın olmaz."
Uzattılar Ernesto'yu bir soğuk morg masası üstüne. Bir flaş patladı ve dünyaya yayıldı alınan fotoğraf. Birkaç resmi elbiseli adam. Bir köylü, şaşkın. Beline kadar soyulu, göğsünde kurşun delikleri ile Ernesto gökyüzüne bakıyor. Morg masasının kenarında lastik bir boru. Martir İsa'nın fotoğrafı bu.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Bir imparatorluk süresince yaşıyabilirlerdi bu kaplumbağalar. Ağır hareket ettikleri için mi bu kadar uzun yaşarlar, yoksa uzun yaşadıkları için mi böyle ağır hareket ederler? Çözülmüş değil bu sorun.
İnsan araya hep mesafe koymalı böyle bilim düşmanı, anlayışsız insanlarla kendi arasına.
Sol içi kavga :)
Birden uyanır gibi oldum. Solcuları gördüm. Birbirleriyle kavga ediyorlardı. Her biri en iyi doğruyu biliyordu ve ötekiler bir şey bilmiyorlardı. Onları izledim. Biri öbürüne "Oportünist" dedi. Öbürü bir başkasına "Revizyonist!" diye bağırdı. "Biliyoruz bunları gözü yaşlı popülist!" dedi bir başkası. Biri bir başkasına "Emperyalist ajanı!" dedi. Bir başkası birisine "Karşı-devrimci!" diye bağırdı, "Hain..." Obürsü buna "Karşı devrimci sensin, pis entellektüel!" dedi. Bu gürültü içine öğrenciler de girdi molotof kokteyli savurarak. Biri "Öğrencilerle olmaz bu iş. Öğrencilerin sınıfı yoktur" dediyse de gürültüye gitti.
Avrupa'lara gidiyordum, oralarda çalışmak için ve gerçekte yeni bir proletarya oluşturuyordum oralarda, Bir odada on kişi yaşıyordum. Bir düğmeye basıyordum günler boyu, göstergelere bakarak dikkatle. Bana bir sandalye bile vermiyorlardı oturmam için, bu işi yaparken. Oturursam uyurmuşum ve dikkatim dağılırmış. Gerçekten de oturunca uyuyordum. Uykumda hep bu Avrupalı işkencesini düzenleyenlerle boğuşuyordum, boğazlıyordum onları. Kimi kez düş göremeyecek kadar cansız, halsiz kalıyordum. Düğmeye basmak engizisyon işkencesinden de beterdi. Düğmeye basıyordum ve düğmenin içinden binlerce gözlü bir IBM elektronik beyin canavarı çıkıyordu. Kimi gözleri yeşil, kimi gözleri al! İçinde binlerce ses bandı, saatte binlerce kilometre hızla dönerek saldırıyordu bana. Düğmeye basıyordum ve birdenbire nükleer başlıklı füzeler havalanıyordu gizli kalmış bir çölün gizli kalmış bir köşesinden, ya da kutup buzları altından. Düğme paramparça oluyordu işaret parmağımın altında ve işaret parmağım donup kalıyordu dehşet içinde. Düğmeyi biraz çeviriyordum ve kentlerin elektrikleri sönüyordu, suları akmıyordu ve sıçanlar kol gezmeye başlıyordu bakımsız getto'larda.
Reklam
Zayıflıktan ölmeyeyim, kollarımda çalışacak derman kalsın diye ayakta tutuyorlardı beni, vitamin ve hormon iğneleri yaparaktan. Çok iyi bakıyorlardı bana doğrusu. Leblebi gibi ilaç yutuyordum. Tutkum vardır her çeşit ilaca. Kimde bir ilaç görsem hemen yutarım bir bardak suyla, belki de iyi gelir diye. (Ama neye iyi gelir bu ilaçlar? Orası belli değil.)
Ben işimi severim aslında. Çünkü iyi bir işçiydim. Üretim yapıyordum ben. Çocuk üretimine değilse bile başka üretimlere katkıda bulunuyordum herhalde. Ama her şeyi aşırı ürettiriyorlardı bana ve karşılığını alamıyordum ürettiklerimin. Para azdı. Yorgunluk çoktu. Deniz kıyısını, çolleri, güneşleri, yıldızları özlüyordum. Bu özlem bir türlü bitmiyordu ve bir baygınlık veriyordu içime, bunları düşünmek.
Günde 10-15 saat çalıştığım oluyordu en karanlık günlerde saati kırk paradan. Tutsaktım bir çarka ve kurtulamıyordum bu çarktan bir türlü. İşten çıkıp kendimi sürüklüyordum eve güçlükle ve ölü gibi yatıyordum.
Stalin ve Bıyıkları
Bir defasında Stalin bir günlük kararname çıkarmış ve herkesin her sabah tıraş ve bıyık olmasını emretmiş, her şeyi göze alarak. Tıraş olmayı biliyorum ama bıyık nasıl oluyor onu bilmiyorum ve Stalin bir tek bıyıklı ben kalayım ülkesinde diye mi bunu emretmiş? Orasını iyi bilmiyorum, böyle bir emir verip vermediğini de bilmiyorum kesinlikle, belki Kruşçefçiler, revizyonistler, Maoistler ve Titoistler uyduruyorlar bunu ve bu gibi haberleri yayıyorlar ortalığa.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.