Öne Çıkan Ah Mana Mu kitaplarını, öne çıkan Ah Mana Mu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ah Mana Mu yazarlarını, öne çıkan Ah Mana Mu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gün batımı çökmüştür yüreğine
Ne karanlık ne de tam aydınlık
Orda bir yerde
Öylesine
Özlem
Acı
Anı
Bi ömür geçmiştir artık
Ne gece olmuştur ne sabah
Sızı
Sır
Sonsuz bir sessizlik sonra...
Daha güzel ve yeni bir dunya kurmak ugruna mıydı bütün bu olanlar,daha çok toprak,daha çok para, daha çok ölüm,daha çok ayrılık... Şimdi hiçbir şey olmamış gibi nasıl devam eder insan yaşamaya?
Daha önce Elenika kitabı ile kalbimi çalan yazar bu kitabı ile zirveye oturdu. Çok geç kalmışım okumak için. Mübadele yıllarında çekilen sıkıntılar, acılar içime işledi resmen. Ve kitabın son kapağını gözyaşları içerisinde kapattım. İyi ki okumuşum
Ah Mana MuHandan Gökçek · Pupa Yayınları · 201068 okunma
Daha güzel ve yeni bir dünya kurmak uğruna mıydı bütün bu olanlar,daha çok toprak,daha çok para, daha çok ölüm,daha çok ayrılık... Şimdi hiçbir şey olmamış gibi nasıl devam eder insan yaşamaya?
Bir ulusal mücadele, kurtuluş savaşın.
Binlerce insan için acı dolu bir hayat.
Yunan bayrakları ile yunan askerini karşılayanlar yüzünden yerinden yurdundan olan binlerce Rum gemilerle karşıya geçince öteki olur. Geri dönerim diye anahtarını komşusuna bırakıp gitmiştir ama dönemez. ( onlarca yıl sonra gözyaşları ile gelip ziyaret edebildiler doğdukları yerleri)
Oradan gemilere üstüste doldurulup yollanan insanımız ise burada aç susuz,sefalet içinde kaldılar. Gavur denildi. Ve mutsuz bir nesil oldular.
Onların hikayesi. Çok etkileyici.
Bir Türkle evlenen rum kızının ve ailesinin yaşamı. Çok beğendim.
Ah Mana MuHandan Gökçek · Pupa Yayınları · 201068 okunma
''Ölmek yalnızca nefes almamak değildi artık, ölmek nereye gideceğini bilememekti, ölmek yakınlarını bir daha görememekti... Komşular, dostlar, evler, ağaçlar her şey teker teker ölüyordu. Dünya güzel bir yerdi, güzel olduğu kadar acılıydı da. Dağların şehirlere, köylere, kasabalara düşen gölgesi güzeldi. Dünyadaki bütün renkler canlı hareketli ve güzeldi ama bütün bu güzelliklere sıkı sıkıya kenetlenmişti ayrılık ve ölüm. Çiçekler, ağaçlar, evler, çocuklar hepsi oradaydı, simsiyah bir kabusun içinde... Her şey güzellik ve ölümden ibaretti. Var olan her şey hayattı ve ölen her şey hayatın ta kendisiydi.''
Öyle bir yerde duruyorum ki.
Sana çok yakın ama bir o kadar uzak.
Dudaklarımın altında bir şey var senin için sakladığım bilmiyorum ki rüzgar mı kırdı kalbimi?
Omuzlarına çöktü gölgelerin..
Masmavi deniz derin bir ayrılık gibi duruyordu artık
İki yakanın arasında
Aynı güneş doğacaktı yine gökyüzde
Ama aynı Güne uyanmayacaktı hiçbiri aynı gece çökecekti üstlerine...
Ama aynı yatağa baş koymayacaklardı hiçbir zaman..
Öyle bir yerde duruyorum ki
Sana çok yakın,ama bir o kadar uzak.
Dudaklarımın altında bir şey var senin için sakladığım
Bilmiyorum ki rüzgar mı kırdı kalbimi??
Rena da ben de kendi dinimizin gereğini yapacağız .Ben onu diliyle,diniyle sevdim.
...
Kendi dinimizden olmayanı,kendi dilimizle konuşmayanı düşman bellemeyiz biz.
...