Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler

Demirtaş Ceyhun

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler Sözleri ve Alıntıları

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler sözleri ve alıntılarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler kitap alıntılarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tuğrul Bey, 1055'te Bağdat'ta, Halife tarafından karşılanır. Bağdat, şiilerin elinden kurtarılmıştır. Halife, Tuğrul Bey adına hutbe okutur ve bütün yetkilerini ona devreder. Artık, Selçuklu Sultanları, bütün müslümanların sultanı olmuştur.
Kemalist dayatmalar ne kadar etkili oldu?
"Türküm... Doğruyum..." gibisinden andlarla zorla ezberletilen manzumelerle, zorla oynatılan müsamerelerle, çok çok birkaç yüz bin dolaylarında olması gereken orta öğrenimi bitirmiş insana belki de bir bilinç verilmiştir... Ama, "Orada bir köy var uzakta, gitsek de gitmesek de, o köy bizim köyümüzdür" diye manzumeler döktürdüğümüz Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez ıssız köşelerinde yüz yıllardır sığınmış kalmış yığınlarla, bir bilinçlendirme ulusal bilinç filan şöyle dursun, şuncacık bir iletişim kurulabilmiş midir acaba?
Sayfa 156 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Batılılar, Osmanlılardan ve imparatorluktan sürekli Türkler diye söz ettiği halde, Osmanlılar bu sözcükleri kullanmaktan özenle kaçınmışlardır.
Göçebelik ve eşi benzeri olmayan 'Tanrı misfirliği' kavramı...
Kimilerince hala ısrarla insanlığın kültürsüz ve uygarlık dışı toplumsal aşamaları olarak öne sürülen şu göçebeliğin de aslında kendine özgü ne tür bir kültüre ve uygarlığa sahip olduğunu göstermek için şu iki temel veriden başka delil aramaya gerek var mı Allah aşkına; Göçebeleğimizin kültürel ürünü misafirperverliğimiz ve bir başka bilde daha benzeri olmayan bize özgü "Tanrı misafirliği" kavramı şu dehşet konukseverliğimiz! Yetmez mi?..
Sayfa 267 - E YayınlarıKitabı okudu
Fatih'in fethinden 500 yıl sonra İstanbul'un işgali...
1950'lerde Menderes önce Rumeli'den gelen göçmen Türklerin İstanbul'a Taşlıtarlaya, Yenibosna'ya, Sefaköy'e yerleşmelerine izin verince, Anadolu'da tetikte bekleyen göçebe kökenli Türkler hurra deyip akın akın İstanbul'a hücum etmişler ve bir anda işgal edip gecekondularla kenti çepeçevre kuşatmışlardır. Ucuz politikalar peşinde koşan Menderes oy uğruna, bu işgale engel olmak şöyle dursun, dolaylı destek bile vermiştir.
Sayfa 182 - E YayınlarıKitabı okudu
İç çamaşırına aşık bir millet - Türkler
PİAR'ın araştırmalarına göre (1992) 15 yaşın üstündeki erkeklerimizin %67'si bıyıklıdır. Kadınlarımızın da %60'ı bıyıklı erkekleri beğenmektedir. Gene, halkımızın temizliğe de aşırı bir düşkünlüğü yoktur. Gerçekten, "Bir giydi mi donu, vanilyayı kolay kolay çıkarmayan, iç çamaşırına aşık" kişilerdir sanki insanlarımız. "Haftada bir yıkandığını söyleyenler dahi nüfusun yarısını da bulmamaktadır ve %46'dır. Bunlardan %11'i de hamama gitmektedir. Sık yıkanılmadığı için, sık çamaşırda değiştirilmemektedir ve haftada bir çamaşır değiştirenlerin sayısı 100 kişi de 28 kişiyi geçmemektedir.
Sayfa 212 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
'Türkçe' sözcüğünün Osmanlılarca resmi belgede ilk kullanılışı 1876 tarihli Kanuni Esasi'nin 18. maddesinde olmuştur. 'Osmanlı Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğu ve devlet hizmetinde çalışacak kişilerin bu dili bilmek zorunda oldukları' hükmü getirilmiştir.
Farsça penç-ü yek'in bozuk bir söyleniş biçimi olan Pencik, beşte bir anlamına gelmektedir.. Devlet, tutsağın satış değerinin beşte birini Pencik Vergisi diye almaktadır. Sultan Murad ferman çıkarır; her 5 tutsaktan biri devlete bırakılacaktır. Tutsaklar arasında 10-17 yaşlarında, orta botlu, sağlıklı çocukları seçer alır.. Sonra Acemi Ocağı'na gönderir. Acemi Ocağında yetişenler Yeniçeri Ocağına geçerler. Yeniçeri Ordusu'nun temelleri tutsak Hıristiyan çocuklarla atılmış olur.
Hitlerci anlayışın andı...
Bilindiği gibi, ilkokullarımızda çocuklara hala sabah akşam, bağırta çağırta, galiba CHP tek parti iktidarının 1940'lardaki gizli Hitlerci döneminden kalma, "Türküm, Doğruyum, Çalışkanım, Yasam; Yurdumu, Ulusumu, Özümden Çok Sevmektir. Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun!" filan gibisinden yurt, ulus, ülkü, devlet ve benzeri kavramları kutsallaştıran, çağdışı, ırkçı bir and içirilmektedir.
Sayfa 211 - E YayınlarıKitabı okudu
Latin tarihçilere göre Anadolu'ya gelen ilk Türkler
Latin tarihçiler de, onları "çadırlarda yaşayan bedeviler", "haydutlar", diye tanımlamaktadır. Bazı Ermeni kaynaklarında da "kadınlar gibi uzun saçlı adamlar" diye tanımlanan bu akıncıların ok atmadaki ustalıkları da ürküntüyle anlatılmaktadır.
Sayfa 25 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1934'te 2510 sayılı 'İskan Yasası' çıkarılmıştır. 'Anadolu'nun kimi yörelerinde hala var olan ortaçağ kalıntısı göçebe aşiretleri' zorla da olsa yerleşikliğe geçirmek amacıyla çıkarılmıştır. 10. maddesinde 'Aşiret reisliği, beyliği, ağalığı kaldırılmıştır.' denmektedir.
Karamanoğlu Mehmet Bey 1277'de Konya'yı alır almaz 'Bundan böyle hiç kimse divanda, dergahta, bargahta ve meydanda Türkçe'den başka dil kullanmasın' diye ferman yayınlamıştır.
Türkler, 1.Murad'ın ölümüyle saraydan da kovulmuşlar
Sultan 1. Murad'ın aniden öldürülmesiyle Yıldırım Bayezid'in acele sultan ilan edilmesi, gerçekte saraydaki Hıristiyan ve dönme unsurlarla, Türklerin bir iktidar kavgasıdır ve Türkler bu olayla saraydan kovulmuştur. Çünkü Murad'ın iki oğlundan büyüğü Yakup, Türkmen beylerini temsil etme eğilimindedir. Bir Rum kadınından doğmuş Bayezid ise Hıristiyanların adayıdır. Babasının öldüğünü haber vermeden çağrılan Yakup'un boğdurulmasıyla Türkmen beyleri Bayezid'in tahta çıkmasını kabul etmek zorunda kalmışlardır.
Osmanlı'nın ve Yörgüç Paşa'nın işleri
Ertesi sabah Yörgüç Paşa seçtiği yiğitlerle bu uygunsuzların çoluk çocuklarının yurdu olan Çorumlu ovasına baskın verdi. Oradaki Türkmenleri de kırıp geçirdi. Sürü ve davarlarına el koydu. Ganimet o kadar çoktu ki bir koyun bir dirheme kadar düştü. Bunların çocukları da dilenciliğe dönüp bütün ülke içine dağıldılar.
Sayfa 69 - E YayınlarıKitabı okudu
Ermeni tarihçilerine göre Türklerin Anadolu'ya gelişi...
XI. yüzyılda başlayan bu büyük göçün ilk akını 1016 - 1017 yıllarında Van yöresindeki Vaspuragan Ermeni Prensliğine karşı yapılmıştır. Yazılanlara göre bu bir yağma akınıdır. İlk sıralar, bir baskınla ansızın saldıran bu göçebe atlı savaşçılar ortalığı kırıp geçirip yağmaladıktan sonra çekip gitmektedirler. Kış bastırmadan da mutlaka yurtlarına dönmektedirler. Bu akıncılar için de, Ermeni ve Rum kaynaklarında genellikle "barbarlar", "kurtlar", "kurt kafalılar", "köpek kafalı barbarlar" ve benzeri gibi nitelemeler kullanılmaktadır.
Sayfa 25 - E YayınlarıKitabı okudu
115 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.