Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahir Zamanlarda Yaşarken

Slavoj Zizek

Ahir Zamanlarda Yaşarken Gönderileri

Ahir Zamanlarda Yaşarken kitaplarını, Ahir Zamanlarda Yaşarken sözleri ve alıntılarını, Ahir Zamanlarda Yaşarken yazarlarını, Ahir Zamanlarda Yaşarken yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özne ile töz arasındaki Hegelci "uzlaşma"da, bütünüyle kendili­ğinden arılaşılır bir halde, tüm nesnel tözel içerikleri kendine maledip içselleştiren bir mutlak Töz yoktur. Fakat "uzlaşma” (Hölderlin'den Schellıng'e kadar uzanan Alman İdealizminde olduğu gibi), Lenin kendisini kibirli bir şekilde dünyanın mihveri olarak gör­meyi bırakıp kurucu "merkezinden edilmişliğini” özne-nesne ayrı­lığının ötesinde/altında ve dolayısıyla öznel kavrayış menzilin ötesinde duran, başlangıçtan beri var olan ve gayya kuyusunu andı­ran mutlaka olan bağımlılığını kabul etmesi gerektiği anlamına da gelmez.
Reklam
Biri çıkıp da bize insandan bağımsız bir fiziksel nesne dünyası olarak doğa anlayışının, para ekonomisindeki tam gelişmiş haline ulaşan meta üretiminden doğduğunu söylese aklımız karışabilir. Fakat bu doğa anlayışının tarihteki köklerinin doğru tasviri budur söz konusu anlayış, toplumsal iliş­kiler meta mübadelesinin gayri şahsi ve şeyleşmiş niteliğine büründüğü an­da onaya çıkar
Insanın gerçekten de en güzelleri, ya da ortalama bir bakış açısına göze sahiden en güzel olanları seçmesi söz konusu değildir. Aklımızı, ortalama kanaatin, ortalama kanaatin ne olacağını tahmin edeceğini kestirmeye vakfettiğimiz üçüncü bir dereceye ulaşmış durumdayız
Bir metaya markası yüzünden fazla para ödediğimizde, bu fazla parayı ürünün olumlu özellikleri için değil. Hiç için, sırf gösterge için öderiz. Ürünün fiyatının markayı kapsayan kısmım mümkün olduğu kadar artırmak kapitalizmin çıkarınadır, zira bu kısım kârdan, hiç için ödenmiş paradan ibarettir ideal olan şey sadece bir marka satmak ve bir hiç karşılığında para kazanmak olurdu tabii. Ama bu ideale ulaşılamaz elbette.
Reklam
Gökyüzünden yeryüzüne inen Alman felsefesinin tam tersine, biz burada yeryüzünden gökyüzüne çıkıyoruz. Yani, etten kemıkten insanlara varmak için, ne insanların söylediklerinden, hayal ettiklerinden, tasavvur et­tiklerinden. ne de anlatıldığı, hayal edildiği, tasavvur edildiği şekliyle in­sanlardan yola çıkıyoruz. Gerçek, faal insanlardan yola çıkıyor ve onların gerçek hayat sürecine dayanarak, bu hayat sürecinin ideolojik reflekslerinin ve yankılarının gelişimini ortaya koyuyoruz, İnsan beyninde oluşan ha­yali görüntüler de ampirik olarak doğrulanabileri ve maddi öncüllere bağlı olu, kendi maddi hayat süreçlerinin yüceltilmiş halleridir.
Post-modernizm tartışmasının modası geçmiş terimleriyle ifade etmek gerekirse, "Tarih yoktur" demek, tarihin hissini (ya anlamını ya istikametini) garantileyen kuşatıcı bir büyük anlatı yoktur demektir.
Avrupa birliği projesi, bu projenin şimdiki biçimi, temelde kusurludur. Seç­menler uzmanların palavralarının arkasında sahici bir siyasi vizyo­nun olmadığını fark ediyorlar-Avrupa karşıtı değiller, aslında dâha Avrupa talep ediyorlar
Bruckner "Amerika inandığından daha savunmasız, Avrupa ise dü­şündüğü kadar zayıf değil."
350 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.