Öyle yıkma kendini
Öyle mahzun öyle garip
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırsatçının, işbirlikçi hainin
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile Sevda ile düş ile
Dayan rüsva etme beni
...
Gözlerinden
Gözlerinden öperim
Bir umudum sende
Anlıyor musun?
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mı?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
Zulüm her zaman vardı, işkence hep ve her yerde vardı.. Zaman değişti, şartlar değişti, isimler değişti, şekil değişti zulüm ve işkence hep oldu...
Zalimin olduğu yerde zulüm de olacaktır.
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mi?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere
Yastığım, ranzam, zincirim
Uğruna ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...