Şu anda gençlerimiz öyle farklı bir telkinlerle yetiştiriyorlar ki, Allah'ın kaderlerini birleştirdikleri iki insan değil de sanki birbiriyle meydan savaşına çıkacak iki Mücahid gibi evlilik yapıyor. Kız babaları, kız anneleri, teyzeler, halalar: "Aman kızım! Kendini ezdirme!" telkinleriyle kızlarını damat evine gönderiyor. Erkeğe de: "Aman, erkekliğini göster! İlk gün kediyi parçalamalısın. Eğer ilk gün yapmazsan sözünüzü dinletemezsin!" gibi telkinler vererek gençlerimiz savaş meydanına çıkacakmış gibi yetiştiriliyor ve aile dediğimiz büyük müesseseyi bu şekilde kurmaya çalışıyorlar.
Aile olmak,cennet yoldaşı beklemekle değil cennet yoldaşı olmakla mümkündür. O sana cehennem oldukça sen cennet olmali ; fedakarlığı bekleyen değil, gösteren taraf olmalısın ki Rahman'ın merhametine muhatap kılınabilesin.
Şunu unutmayalım : Şeytan bizi nikâskzlığa, evsizliğe dolayısıyla felakete çağırır. Sadık elçiler ise bizi nikâha, evliliğe dolayısıyla saâdete çağırır.
Bahane yok, Allah yolunda gayret var, Allah'ı memnun etme adına atılacak adımlar var. Rabbim hepimize böyle evler nasip eylesin. Evlerimizi namazın, Kur'an'ın ve hikmetin hakim olduğu evler etsin.