Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aile Mahkemesi Davaları

Ömer Uğur Gençcan

Aile Mahkemesi Davaları Sözleri ve Alıntıları

Aile Mahkemesi Davaları sözleri ve alıntılarını, Aile Mahkemesi Davaları kitap alıntılarını, Aile Mahkemesi Davaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aksine ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadıkça tanıkların gerçeği söylemiş olmaları asıldır. Y2HD, 18.06.2015, E. 2014/27785, K. 2015/13178
Reklam
Tarafların nikahsız yaşamaları bu birleşmenin kanuni ve medeni evlenmeye tekaddüm eden bir nişanlanma mahiyetinde olmadığını gösterir.
Aile Konutu Şerhine İlişkin Davalar
Tarafların acı ve tatlı günlerini yaşadıkları yerin Almanya olduğu,üzerine söz bile sarfetmeye değmez bilimsel gerçekliktir.Bu karardaki evli çiftler Türkiye'de izin geçirmektedir,hayat değil!
Sayfa 615Kitabı okudu
Eşlerden birinin ölümünden sonra ilgililer tarafından mutlak butlan davası açılmamışsa, sağ kalan eş evliliğin kurulması anında iyi niyetli sayılır.
Nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye sayılır
Reklam
Nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası
Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir. Y3HD, 30.10.2018, E. 2017/158, K. 2018/10571
Boşanma ve Ayrılık Davasında Geçici Önlemler
Daha önce açık bir vazgeçme yoksa tedbir nafakasına "dava tarihinden" itibaren hükmedilmesi gerekir.
Sayfa 347Kitabı okudu
Evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyi niyetli ise bu evlenmenin butlanına karar verilemez.
Borçlarını ödemeyerek eşini alacaklılara karşı karşıya bırakmak ekonomik şiddet oluşturduğundan boşanma sebebidir. Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, borçlarını ödemeyerek eşini alacaklılarla karşı karşıya bıraktığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. Y2HD, 26.05.2011, E. 2010/8663, K. 2011/9308
Reklam
Y2HD, 28.12.2011, E. 2011/1886, K. 2011/23841.
Affeden tarafın zina sebebine dayalı olarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Toplanan delillerden; taraflar eylemli olarak ayrı yaşamaya başlamadan önce davalı kocanın eşine sürekli olarak hakaret ettiği, kumar oynayarak aşırı borçlandığı ve bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Tarafların dava açıldıktan sonra, internet ortamında birbirlerine karşılıklı hakaret içeren iletileri mevcutsa da, bu husus davadan sonra gerçekleştiğinden kusur değerlendirmesine esas alınamaz. Davacı kadının da başkaca bir kusurlu davranışı kanıtlanamamıştır. Bu durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını ve boşanmayı gerektiren olaylarda davalı kocanın tamamıyla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Y2HD, 24.10.2011, E. 2010/15293, K. 2011/16627.
Y2HD, 24.10.2017, E. 2016/6232, K. 2017/11551
Eşlerin birbirlerinin kilosuyla alay etmesi duygusal şiddet sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardan sayılmaktadır. Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davacı- karşı davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı- karşı davalı erkeğin kadına “oğlum” diye hitap ettiği, eşinin şişmanlığı ile ilgili olarak “popon sepet gibi” şeklinde aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu, ters ilişkiye zorladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.
Duygusal Şiddetle Evlilik Birliğinin Sarsılması
Yapılan soruşturma,toplanan delillerle davalı kadının davacı kocasını istemediğini,beni zorla evlendirdiler sevmiyorum dediği,eşine ve ailesine sürekli hakaret ettiği,dedikodu yaptığı,birlik görevlerini yerine getirmediği ve müşterek çocuğun bakımını yapmadığı anlaşılmaktadır.
Sayfa 206Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.