Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest

Kolektif

Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest Gönderileri

Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest kitaplarını, Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest sözleri ve alıntılarını, Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest yazarlarını, Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ailenin Karanlık Yüzü # Ensest
Tarihsel süreçten beri öğrenilmiş kavramlar üzerinden, kutsallaştıralan ve toplumun temel taşı addedilen“aile” kavramının tabulaştırılarak yarattığı yıkımı, çocuğun iç dünyasından, uzmanların aldıkları vakaların istatistiklerinden, ensestin aile içinde, özellikle kadının bağımlı olduğu ailelerde, sorumluluk yükünün annenin ve çocuğa yükseltilmesinin arka planından, yasal işleyişlerin nasıl mücadelelerden sonra eksikliğe rağmen değiştirilme sürecinden bahsediliyor. Ensest ya da cinsel istismara uğramış çocukların dünyasını anlama çabasında olanların dokunması gereken bir kitap
Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest
Ailenin Karanlık Yüzü: EnsestKolektif · Metis Yayınları · 201836 okunma
Medya’nın Alternatifinin Oluşturulması
Çok açık olan bir konu, medyanın üçüncü sayfa haberciliğinden uzaklaşması gerektiğidir. Gencel Bek’in (2011) de belirttiği gibi insanları üzerek, ağlatarak, tiksinti uyandırarak bir-iki baba, dede, amca ve anneyi işaret ederek sorunun odağını değiştirmiş oluruz. “Kötüler yoksullardan çıkar” kalıp yargısından arınmış, sorunun kökeni ve çözüm yolları üzerine tartışma yaratan bir gazetecilik gerekmektedir. Bir yol, alternatif medya kuruluşları ve alternatif habercilik anlayışlarını tanıtmak ve sosyal medyadan yararlanarak ana akım medyadan farklı nişler kurmak ve ana akım medyanın duyarsız kalamayacağı bir kararlılık ve süreklilikte çalışma ve haber üretmektir. Biliyoruz ki, haber hikayedir ve her zaman başka türlü öyküleme mümkündür.
Sayfa 190 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Haberlerin Yansıtılış Biçimi
Haberler kendi başına önleyici ya da teşvik edici olamaz. Haberlerin uzman sesleri, görüşleri ve önerileriyle desteklenmesi gerekir. Törelerin yasalardan daha çok sözünün geçtiği bu coğrafyada, devletin yasaların uygulanması ve destek hizmetleriyle ilgili eksiklikleri de eklenince haberler polisiye ve adli vakaların sıralandığı listeler haline gelebilmektedir. Haberciler ensest haberlerinin olgusal gerçekler olduğunu, kendilerinin de olanı biteni yazmaktan fazlasını yapmadıklarını söyleyebilirler. Ancak daha sonra önerileceği gibi, hak odaklı dokunuşlarla bu haberlerde ve bu tür habercilikte fark yaratılabilir. Habercilikte duygu uyandıran bir dili özellikle seçtiği görülen medya, şiddet, taciz ve ensest haberlerini bu dille ele almakta, haberleri birbirinden kopuk, kapalı hikayeler olarak sıralamakta, bireysel ve toplumsal arasında zıtlık kurmakta, konuyu bir toplumsal sorun olarak ele almamaktadır. Haber medyasının kendine eleştirel bakışı, bu türden haberlerin dramatik, binde bir rastlanılan ya da sadece yoksul be eğitimsiz kesimlerde ortaya çıkan bir istisna/felaket olarak değil de çok boyutluluğu ihmal eden bir toplumsal sorunun görünen yüzü olarak temsil edilmesinin yolunu açacaktır. “Olduktan sonra” değil “olmadan önce” bilinç ve farkındalık yaratma sorumluluğu ile haber medyası, medyanın diğer ayakları ile birlikte uzun vadeli ve sorumlu bir habercilik örneği sergilemek durumundadır.
Sayfa 189 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Medya’nın Bakışı
Yaygın medyada habercilik, toplumda var olan, kabul görmüş, genel geçer dili ödünç alan, toplumsal “kalıp yargıları” ve ideolojileri yeniden üreten ve güçlüden yana konum alan bir anlayıştan beslenir. Toplumun kültür haritasındaki “doğru-yanlış” , “kabul edilebilir-kabul edilemez” gibi yargıları medya çoğunlukla sorgulamadan, yeniden yeniden kullanır ve kalıcılaşmasına katkıda bulunur. Erk sahibinden yana olduğu için de medya, kadınlar ve çocuklar gibi sesini duyuramayan kesimlere karşı, kapitalizm, Neo-Liberalizm ve ataerkillik gibi birbirleriyle işbirliğine içinde olan baskı mekanizmalarının yanında yer alır.
Sayfa 170 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ensest çocuk ile bağ
Tecavüze uğrayan ergenin, istismarı bildirememesinden, doğuma kadar geçen istismar edildiği tüm sürecin biriktirici travmatik etkisi, bebeğin dünyaya gelmesiyle yeniden yaşanmaktadır. Bebeğin doğumu ve doğum kanalına baskı sırasında yaşanan ağrı, tecavüzü hatırlatan flash back (yeniden yaşantılama) görüntülerine neden olabilir. Bu nedenle tecavüz mağdurlarında sezaryen doğumun daha uygun olduğu düşünülmektedir. Öte yandan, bebeğe karşı olumlu duygular geliştirip bağlanabilen anneler için “bebek sahibi olma”nın travmayı iyileştirici olabileceği de düşünülmektedir. Rubik (1967) annelik dönemine geçişi. “ posttravmatik büyüme- travmatik adaptasyon” işe gelişimsel bir görev tamamlanması olarak değerlendirmektedir.
Sayfa 159 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Enseste Anne Davranışı
Araştırma sonuçları da annenin rolünün önemini doğrular niteliktedir. Ancak annenin rolü değerlendirirken, mağdur çocuğun annesi olma rolü yanında saldırgan eşi ya da annesi olması gibi bir gerçeğin kadın üzerinde yarattığı rol çatışmaları, saldırganın anne üzerinde yarattığı fiziksel ve duygusal baskı ve annenin aileyi ya da toplumu karşısına almak konusunda yeterli güç ve donanıma sahip olmaması gibi gerçeklerin göz önünde tutulması gerekmektedir. Aile içi şiddetin diğer türlerinde olduğu gibi çocuğun aile içi cinsel istismarında da kadının şiddetin sona erdirilmesi yönünde tavır alabilmesi, bireysel olarak kendisinin olduğu kadar toplumsal olarak kadının toplum içerisindeki gücünün artırılacağı süreçler içerisinde mümkün olabilmektedir.
Sayfa 92 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Okul yöneticilerinin tavrı
Bu tür durumlarda öğretmenin yalnız bırakılmaması, öncelikle okul yöneticileri tarafından desteklenmesi önemlidir. Ancak toplumsal baskının izleri okulda da gözlemlenebilir. Nasıl aile, cinsel istismarın ortaya çıkmasını “ailenin namusunun lekelenmesi” olarak algılıyorsa, aynı zihniyetteki okul yöneticisi de okulunda ensest mağduru bir öğrencinin olduğunun ortaya çıkmasını “ okulun namusunun lekelenmesi” olarak algılayabilir ve gizlemeyi seçebilir. Ya da böyle bir durumda ailelerin nasıl davranacaklarını bildiği için kendisine yönelik baskı ve tehditten çekinebilir.
Sayfa 90 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Öğretmenlerin Rolü
Çocukların hemen hepsi okula devam ettiğinden, okul hem ensest mağduru çocuğun kendisinin istismarı anlatabileceği hem de öğretmenlerin istismarı fark edebileceği en önemli kurumdur. Ayrıca okul, sadece ensestin ortaya çıkması için değil, ensestin önlenmesi için de önemli bir olanak sağlar. Bu olanak, temel olarak okul öncesi eğitim kurumlarından başlanılarak, çocuklara bedenini tanımaya ve korumaya yönelik eğitimlerle mümkün olabilmektedir. Çocuklara cinsel istismar konusunda eğitim verilmesi yoluyla hem cinsel istismara karşı kendilerini koruma becerilerini geliştirmek hem de istismar durumunda yardım istemeleri için çocukları cesaretlendirmek çok önemli bir kazanımdır. Okul öncesi kurumlardan başlanılarak, çocuklara, bedenlerinin sadece kendilerine ait olduğunun öğretilmesi, iyi dokunuş ile kötü dokunuşu ayırt etme konusunda bilgilendirmeleri, ensesti hem önleyici hem de ortaya çıkarıcı bir eğitimdir. Bu eğitimler sadece mağdur çocuğun kendisi için değil, genel olarak toplum düzeyinde çocuk istismarına karşı bir farkındalık sağlaması açısından işlevseldir.
Sayfa 88 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Cinsel istismar uygulama sıklığı
Cinsel istismarın yabancı kişiler tarafından gerçekleşmesi durumunda, istismar sıklığı daha çok bir ya da birkaç kez olarak belirtiliyor. Öte yandan, erkek akrabaların cinsel istismar uygulama sıklığına bakıldığında, çok kez seçeneği daha fazla gündeme geliyor. Bu sonuçlar, ensest mağdurlarının maruz kaldıkları cinsel istismarın sürekliliğine dikkat çekmek açısından önemli.
Sayfa 60 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ensestin az dile getirilme sebebi
Maruz kalınan şiddeti düşünmek, başkalarına anlatmak ve bu konuda yardım istemek, şiddete maruz kalanlar açısından kolay değil. Yaşanan olumsuz duyguların anlatılması utanç, korku, sosyal açıdan damgalanma gibi kaygı verici birçok duygunun aynı anda yaşanması anlamına geliyor. Bu nedenle, şiddetin görünürlüğünün sağlanması işin atılan her adım, şiddet mağdurlarını psikolojik olarak yıprattığı gibi aile hayatlarını ve toplumsal hayatlarını değiştirme riskini de barındırıyor. Şiddetin tüm biçimlerinden söz etmek her zaman kolay olmasa da cinsel şiddet söz konusu olduğunda daha da zorlaşıyor. Bu konuda en yaygın araştırma alanı olan kadına yönelik şiddet araştırmaları, kadınların, eşleri ya da erkek arkadaşları gibi sevgi ilişkisiyle bağlı oldukları erkekler tarafından maruz bırakıldıkları cinsel şiddeti daha az aktardıklarını gösteriyor. Araştırmaların gösterdiği bu sonuç ışığında, çocukların, güvendikleri aile bireyleri tarafından enseste maruz bırakıldıklarında, yetişkinlerden daha az konuşmaları anlaşılır bir sonuç. Genel olarak cinsel şiddetin, çocuklukta maruz kalınan cinsel istismar ve ensestin diğer şiddet biçimlerinden daha az dile getirilmesi, araştırmaların ortak bulguları arasında yer alıyor
Sayfa 47 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
NAMUS KAVRAMI
Namus kavramı genellikle kadının bedeninin ve cinselliğinin kontrol edilmesini, kadınların çevrelerinin ve toplumun beklentilerine uygun hareket etmelerini içermektedir. Kadınlar üzerinde her koşulda ailenin istediği gibi hareket etme, aile dirliğini koruma baskısı, erkekler üzerinde de kadınların namusunu gereken biçimde korumadıkları zaman toplumdan dışlanacakları baskısı olduğu söylenebilir. Hiç kuşkusuz bu baskıdan kız ve erkek çocuklar da payını fazlasıyla alır. Daha önce de andığımız gibi cinsiyet hiyerarşisi ile güçlenmesi, çocukları, özellikle de kız çocukları cinsel saldırılarda ailenin en korunmasız alanına hapsedebilmektedir.
Sayfa 35 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ataerkil Pazarlık
Ensest süreci yaşayan ailelerde kadınların sessizliğinin Deniz Kandiyoti’nin (1988) sağtadığı “ataerkil pazarlık” kavramını hatırlattığı da söylenebilir. Kadınlar ataerkil ve erkeklikte çeşitli durumlarda pazarlık ederek kendileri için en uygun konumu korumaya çalışırlar. Kandiyoti kadınların korunma, anne olma gibi değer verilen rollere karşılık, özgürlüklerinden vazgeçerek patriyarkal sözleşmenin altına imza attığını belirtir. Bu sözleşmenin şartları ve kadınlar üzerindeki baskı o kadar zorlayıcıdır ki, çocuklarının beden ve ruh bütünlüğünü ve yetişkin hayatını tehdit eden ensest gibi durumlarda bile sözleşmeyi feshedemeyebilir. Kandiyoti’ye göre bu durum kadınların varolan sistemi bir kez daha içselleştirip sürdürmelerine yarasa da, kadının bir manevra alanının mevcut olduğuna ve boyun eğmediğine işaret etmektedir. Ancak böyle bir pazarlıkta temel hedef çocuğun yararı değil ataerkillik içerisinde bir biçimde ayakta kalabilmek olduğu gözardı edilmemelidir. Bu açıdan bakıldığında ensest durumunda bu pazarlığı yapan annenin aileyi bir arada tutabilme, olayı arkada bırakma, varlığını yine o ailenin muteber üyesi olarak sürdürme gücünü hedeflediğini söyleyebiliriz.
Sayfa 30 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Feminist kuram
Feminist kuram ve aktivizm özel alana ilişkin birçok sorunun kamusal alanda tartışılmasının yolunu açmıştır. Aile mahkemeleri, sığınma evleri gibi yeni dönem sosyal politika be düzenlemeler büyük ölçüde bu hareketin kazanımlarıdır. İkinci dalga feminist hareketin sloganlarından biri olan “ kişisel olan politiktir” kadınların(ve çocukların) özel alanda karşılaştıkları ihmal, istismar ve şiddetin gündeme alınması, bu konuda sosyal politikalar geliştirilmesi için bir çağrıdır.
Sayfa 26 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İstatistik
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO 2016) verilerine göre, yetişkinlerin yüzde 25’i çocukluklarında fiziksel şiddete maruz kaldıklarını, her 5 kadından 1’i ve her 13 erkekten 1’i ise çocukken cinsel istismar ve saldırıya maruz kaldığını bildirmektedir. Bu tahminlerin işaret ettiği iki konu özellikle önemlidir. İlki gerçek istismar sayısından muhakkak daha az olan bu tahminlerin bile çok sayıda çocuğa karşılık geldiğidir. İkinci ise erkek çocukların da ensest mağduru olabileceğinin, erkek çocuklar arasında cinsel istismarın varlığının asla gözardı edilmemesi gerekliliğidir.
Sayfa 22 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ensest-2
Ensest, aile ortamında yani özel/mahrem alanda gerçekleştiği için mağdurda derin ve kalıcı yaralar bırakan bir saldırı türü olarak Türkiye’de ve dünyada cinsel suçlar içinde en az rapor edilendir. Mağdurun kendisinin ve istismardan haberdar olan yakınlarının saldırının açığa çıkması durumunda olabileceklerden, özellikle de ailenin göreceği zarardan dolayı duydukları endişe,cinsel saldırı ve istismarın saklı kalmasının en temel nedenidir.
Sayfa 21 - Metis YayınlarıKitabı okudu
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.