Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ak Zambaklar Ülkesinde Finlandiya

Grigory Petrov

Ak Zambaklar Ülkesinde Finlandiya Sözleri ve Alıntıları

Ak Zambaklar Ülkesinde Finlandiya sözleri ve alıntılarını, Ak Zambaklar Ülkesinde Finlandiya kitap alıntılarını, Ak Zambaklar Ülkesinde Finlandiya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Yeni toplumlar yeni türküler getirir.''
Sayfa 16 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
“Yurttaki her insanın fizik, akıl, ruh güçlerinden yararlanmayı becerememek, istememek, bu konuda ehliyetsiz olmak da vahşiliğin en çirkinidir.”
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
"— Siz kendiniz, sayın analar, babalar! Çocuklardan sevgi, saygı, itaat beklemeyin. Bunu korkutmakla, azarlamakla, cezalandırmakla elde edebileceğinizi sanmayın. Kendiniz çocukların yanında öyle davranın ki, onlar sizin onurunuzu değerlendirip sevsin, saysın. Kutsal kitapta şöyle bir hikâye vardır: Musa, Yahudilerin önderi olmadan önce, Horiv dağı eteklerinde koyun güdermiş; orada bir çalı alev verdiği halde yanıp kül olmuyormuş. Kutsal kitaptaki efsaneye göre, Musa, bunu görüp ilgilenmiş, tutuşanın ne olduğunu anlamak istemiş, yanan çalıya yaklaşmağa başlamış. Bunun üzerine aniden bir ses duymuş: — Ayakkaplarını çıkar, çünkü bastığın yer kutsal topraktır. Kutsal kitabın bu hikâyesinin, büyük, önemli bir işe girişmek isteyen bütün çağların insanları ve ulusları için derin bir anlamı vardır. Hikâye demek ister ki: — Büyük, kutsal, temiz bir işe kirli ayakla, pis elle asla girişme. Ciddi, büyük bir işe gerekli ciddi bir hazırlıktan sonra başlamalı. Çocuk büyüten bir aile, canlı bir yanar çalıdır. Ama bizler, bu çalıya ne kadar pis ayaklar ve ellerle, ne hırpani bir kılıkla yaklaşırız?! Ana ile baba, evde kılık-kıyafetine önem vermeyip genel olarak nasıl kirli iç çamaşırlarıyla dolaşırlarsa, çocuklarının yanında karşılıklı ilişkilerinde, konuşmaları ve işlerinde de o derece itinasız, ihmalci, kayıtsızdırlar.''
Sayfa 64 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
''Düşüncesiz olmayınız! Kurtlar gibi kendi küçük, kişisel işlerinizin ve kaygılarınızın çöplüğüne sokulmayınız. Devletinizin temellerini yeniden yeniye muhkemleştirmeyi düşününüz.''
Sayfa 17 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
“Evrene zarar verirsen, insanlara ya da hayvanlara kötülük yaparsan, kendine zarar verir, kendini sakatlar, kendine kötülük edersin. İşte buna ‘dindarlık’ denir. Herkese, her şeye karşı öz güneşli, etkin bir sevgi duygusu budur: -Dosta karşı da, düşmana karşı da! -Tanrı’ya karşı da, kurbağalara karşı da!”
Sayfa 159Kitabı okudu
İnsanın yaşamı, ulusların, bütün bir insanlığın yaşamı, tıpkı bir maskeli karnaval gibidir: hepsi de ya bilgin-feylesof, ya yiğit-şövalye, ya kral- sultan, ya putperest rahibi, ya akıl, güzellik, müzik ya da şiir tanrıçası..gerçek deha kılığıdır bütün bunlar…O tanrıçaların, sultanların, feylesofların kılığı altında ise pazar vurguncusu, kendini beğenmiş mankafa ya da basbayağı dolandırıcı ruhu gizlidir.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
''— Analarla babalar çocuklarını böyle eğitimsiz, dimağları ile kalplerini akıllıca, sevgiyle işlenmemiş bırakırlarsa, fazla bir şey beklenemez. Şunu da söyleyeceğim: bu onların yönünden ahlâksızca, suçluca bir davranıştır. Eğitim, yalnız sizin kişisel bir aile sorununuz değildir. Bu, bir toplum ve devlet problemidir. — İstediğiniz kadar Anayasa ve seçim hakları veriniz. İstediğiniz kadar liberal kanunlar koyunuz. İstediğiniz kadar sosyalizmin ya da komünizmin keramet taslayıcı kudretine inanınız. Eğer çocuklarınız hayata hep kılı kırk yaran, bomboş şeyler üzerinde uğraşan kimsecikler olarak atılırlarsa, parlamentonuz da olsa, her türlü haklarınız ve özgürlükleriniz de bulunsa, hayatınız gene dapdaracık, köhnemiş, berbattır. Memurlar ihmalci olur. Bakanlar birer politika cambazıdır. Milletvekilleri milletin sırtından geçinen birer spekülatör olur. Okullar, yeni kuşakların aklını, yüreğini kurutma yeri hâline gelir. Basın, öpücüklerini satarak yaşayan bir sokak yosmasını andırır. Halk yığınları ise besili ya da aç bir sürü olur. Daha üst sınıflara karşı hınç ve nefret, öç ve her şeyi yıkma hırsı, kendilerinin üstünde olan, fakat yabancısı bulundukları her şeyi tahrip tamahı hep orada yetişir.''
Sayfa 67 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
"Ancak, yurt için ölmek değil, yurt için yaşamak da az kahramanlık değildir. Yurdun kalkınması için, ulusunun gelişip ilerlemesi için okumak, çalışıp didinmek."
Sayfa 49 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
"— Aydın olmak; şehir elbisesi giymek, boynunda kolalı yaka taşımak, başında modern şapka bulunmak değildir. Aydınlar, ulusun beynidir. Ulus sizi öğrenim gördükten sonra iyi bir maaşa geçip geceleri kahvehanelerde iskambil kâğıdı başında, <<domino>> başında vakit öldüresiniz diye okutmamıştır. O hâlde siz aydın değil aydın küfüsünüz. Sizler ulus zekâsının, ulus irade ve enerjisinin, ulus vicdanının uyandırıcısı olmalısınız. Halkın düşüncesini uyandırıp canlandırınız. Halka, —köylülere, işçilere, şehirlerin ayak takımına— daha iyi nasıl yaşıyabileceklerini, daha iyi bir hayatın kurucusu nasıl olabileceklerini öğretiniz. — Halka hayata değer vermeyi, onu korumayı öğretiniz."
Sayfa 27 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
"Kaba küfür, köpek havlamasından kötüdür. Akılca, genel olarak ruhça kültürsüzlüğün belirtisidir. Yiğitliğinizi göstermek isterseniz, daha kibar, daha güzel yollar arayıp bulunuz."
Sayfa 48 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
Reklam
"— Kanunsuzluğun başlıca öğreticileri kimlerdir, bilir misiniz? ... — Memurlardır. Kanunu temsil eden memurlar. Halka kanunlara saygısızlık öğretirler."
Sayfa 41 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
''Her ulus müstahak olduğu hükûmete, layık olduğu yöneticilere maliktir.''
Sayfa 18 - Acaroğlu Yayınları, Bulgarca'dan Çeviren: Mehmet Türker Acaroğlu, Rusça El Yazmasından Bulgarca'ya Çeviren: Dinyo Bojkov, 3. Basım, Mart, 1976, İstanbulKitabı okudu
“Herküles’in gövdesini düşünürken, Sokrates’in kafasını unutmayın.”
İnsanlar birer kahraman değildir. Dünya denilen büyük çöplükte birer kurtçuktur. Gözlerini kamaştırdığı için, aydınlığı hoş karşılamayan köstebektir, onlar.
Sayfa 168 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Finler şöyle derler: "Bizim en büyük zenginliğimiz okullarımızdır".
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.