Akaid-i İslamiyye
Erzurumlu İbrahim HakkıAkaid-i İslamiyye Gönderileri
Akaid-i İslamiyye kitaplarını, Akaid-i İslamiyye sözleri ve alıntılarını, Akaid-i İslamiyye yazarlarını, Akaid-i İslamiyye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bolluk ve genişlik vakitlerinde gemsiz atlar gibi ileri atılan nefisler, darlık ve sıkıntı dönemlerinde süt dökmüş kediye döner.
Sayfa 36
" Beyne'l-havf ve'r-reca... "
Sayfa 29Kitabı okudu
Amin
"Ey Yüce Allahımız! bağlılığımızı tasdik ve itirafımızı kabul et.. Bizim dönüşümüz Sana'dır. ibadetlerimiz, iyilik ve hayırlarımız Senin koruman altında olsun.."
Semerkand yayınları
iman, Allah Resulü'nün ﷺ bize bildirdiklerinin tümünü tasdik ve bunları dil ile ikrar etmektir. Emir ve yasaklara razı olup, hepsini kabul ederek, yasaklardan kaçıp, emirleri yerine getirmek müminin asli görevidir.
insanlar zaten yeryüzüne Allah'ı ﷻ bilip ona ibadet etsinler diye gönderilmişlerdir. Peygamber Efendimiz'in [sallalahu aleyhi ve sellem] bize açıkladığı İslam dinini ve onun bütün hükümlerini kabul ederiz. Allah Tealâ'ya inandık, onun hükümlerine teslim olduk ve İslam'ı din olarak seçip kabul ettik.
Abdest büyük bir ibadettir ve müminlerin maddi temizliğini sağladığı gibi onlara manevi zenginlikler de kazandırır. Onsuz namaz kılınamaz, Kur'an-ı Kerim ele alınamaz, Kâbe tavaf edilemez.
Semerkand yayınları
Abdestin 4 farzı vardır. Bunlar yüzümüzü yıkamak, ellerimizi kolumuzun dirsekleri dahil yıkamak, başımızın en az dörtte birini mesh etmek ve iki ayağımızı topuklarımız dahil güzelce yıkamaktır.
Sünnete uygun bir abdest için önce besmele çekilip abdeste niyet edilir. Eller güzelce yıkandıktan sonra 3 kere ağzımıza 3 kere burnumuza su verilir. Sonra yüzümüz yıkanır daha sonra da sağ ve sol kollarımız dirseklerimiz dahil olmak üzere üçer kere yıkanır.
Başımız mesh edildikten sonra, kulaklarımızı ve boynumuzu da mesheder ve nihayet önce sağ sonra da sol ayağımızı üçer kere yıkarız.
Semerkand yayınları
Namaza başladıktan sonra yerine getirilmesi gereken farzlar da 6'dır ve bunlardan birincisi tekbir getirmek, ikincisi kıyama durmak, üçüncüsü namaz içinde bir miktar Kur'an okumaktır. Rükuya eğilmek, son oturuşta Tahiyyat'ı okuyacak kadar durmak ve her rekâtta ikişer kere secdeye gitmek de namazın diğer farzlarıdır.
Semerkand yayınları
Namazın dışındaki şartlardan biri "taharet" yani "temizliktir" bu da gusül abdesti ya da sadece abdest almakla gerçekleşir.
Ayrıca namaz kılınacak yerin, üzerimizdeki elbisenin de temiz olması icab eder.
Namazın ikinci şartı setr-i avrete riayet etmektir.
Bu örtülmesi icab eden yerlerin örtülmesidir.
Vakit de namazın şartıdır. Her namazın belli bir vakti vardır ve o vakit girmeden kılınamaz. Kılınır ve daha sonra durum anlaşılırsa namaz iade edilir, yani yeniden kılınır.
Kılınan namaz için niyet etmek de farzdır. Hangi namaz kılınıyorsa onun kılınacağı beyan edilerek niyet edilmesi gerekir. Öğleyi kılan bir kimse kasıtlı şekilde yatsı namazı kılıyorum diye niyet edemez.
Namaz esnasında Müslümanların kıblesi olan Beytullah istikametine dönmek de namazın farzlarındandır. Kıbleye dönülmeden kılınan namaz sahih olmaz.
Semerkand yayınları
Namaza başlamadan bu büyük ibadet için yerine getirilmesi gereken 6 farz vardır ki bunlara "namazın şartları" denilir.
Ayrıca namazın içinde uyulması mecburi 6 farz daha vardır ve bunlara da "namazın rükûnları yani erkânı" denilir.
Böylece namazın farzları toplam 12 olarak belirlenmiş olur.
Semerkand yayınları
İslam'ın 5 şartı vardır. Bunlar: kelime-i şehadeti söyleyip kalp ile tasdik etmek, namaz kılmak, ramazan orucunu tutmak, zekât vermek ve hacca gitmektir.
Sayfa 196 - Semerkand yayınları
istihlâl-i zenb, günah işlemeyi helâl kabul etmektir. Yani Allah Tealâ'nın haram kıldığı bir fiili helâlmiş gibi rahatça işlemek insanı küfre götürür.
Haramı haram kabul edip de bu fiili yapmak kişiyi büyük günaha düşürmekle beraber kâfir etmediği hâlde o işi helâl kabul etmek kâfir olmaya sebep olur.
Sayfa 192 - Semerkand yayınları
Gaybdan haber verdiğini iddia eden kahinlerin sözlerini tasdik etmek de küfürdür. Bunu söyleyen ve buna inanan yüce Allah'a asi olmuştur. Çünkü gaybı Allah'tan başka kimse bilmez ve hiç kimse gelecekte şu olacak, bu olacak gibi sözler söyleyemez.
Cenab-ı Hakk'ın yüce peygamberleri bile gaybla ile ilgili bilgilerinin olmadığını, bu konuda ancak Allah'ın kendilerine bildirdiği kadar bir şey bildiklerini söylemişlerdir.
Yıldızlara bakarak, cinlerle uğraşarak, sihir ve büyü ile meşgul olarak müneccimlik yapan yolunu ve izni şaşırmış zavallılardır.
Sayfa 190 - Semerkand yayınları
isabet-i aynı göz değmesi yani nazardır. islâm itikadına göre bu caiz olup ondan yüce Allah'a sığınmak gerekir. Nazar değmesi ile bazı kimseler çeşitli rahatsızlık ve sıkıntılara uğrayabilirler.
Nazar değmesi diye bir şey yoktur demek nasıl yanlış bir düşünce ise bunun önüne geçmek için nazar boncuğu, katır tırnağı, at nalı gibi şeylere sığınmak da o derece yanlış ve itikadı bozucu şeylerdir.
En büyük Şifa Kur'an ve Resulullah'ın [sallalahu aleyhi ve sellem] öğrettiği dualardır.
Sihir de insanlar için mümkün olan bir şeydir. Nitekim bazı kimseler, uğraşılması dinen yasaklanmış olan bu ilimle uğraşıp sâhir olabilir ve birilerine zarar vermek için sihir ve büyü yapabilirler.
Sayfa 182 - Semerkand yayınları