Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akidede Sünnetin Yeri

İmam Suyuti

Akidede Sünnetin Yeri Gönderileri

Akidede Sünnetin Yeri kitaplarını, Akidede Sünnetin Yeri sözleri ve alıntılarını, Akidede Sünnetin Yeri yazarlarını, Akidede Sünnetin Yeri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Burada bulunan kişiler, bulunmayan­lara anlattıklarımı aktarsınlar. Umulur ki anlatılan şahıs burada dinleyenden daha anlayışlı ve kavrayışlı olabilir. Ve yine sünnet delil olmasaydı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Allah-u Teâlâ bizden bir hadisi dinleyip de bunu başka bir kişiye anlatarak vazife­sini yerine getirenin yüzünü parlatsın. ki anlatılan kişi dinleyenden daha kavrayışlıdır buyurmazdı. Bu hadis, mütevatir bir hadistir." Imam Şafii rh.a dedi ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in, hadislerini dinlemeye, ezberlemeye ve başkalarına anlatmaya teşvik etmesi, sünnetin dinde delil oluşturmasını vurgulamaktan başka bir şey değildir. Zira hadisler; tutulması gereken helalleri, kaçınılması gereken haramları, tatbik edilecek hadlerin (cezaların) kimlere uygulanacağını, alınacak veya verilecek bir malın düzenlenmesini içermekte ve ahiret ile dünya için öğütler vermektedir."
Ve yine Rasûlullah s.a.v emrine tabi olmayı gerektiren bir de­lilde, Allah-u Teâlâ'nın şu ayet-i kerimesidir: “Rasûlullah'ın çağrısını, aranızda bazını­zın bazınızı çağrısı gibi tutmayın. Allah, içi­nizden başkalarını siper edinerek sıvışıp gidenleri çok iyi bilir. Rasûlullah'ın emrine muhalefet edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğra­maktan sakınsınlar." (Nur: 63) Allah-u Teâlâ, bir ayetinde daha buyurmak­ tadır ki: "Rasûl size ne verdiyse onu alın. Size ne yasak ettiyse ondan da sakının." (Haşr: 7)
Reklam
Kim, Nebi (s.a.v)’in sünnetlerine uyup onları yaşarsa, artık o kişinin gönlünde, başka düşünceleri, sistemleri seçerek yaşaması mümkün değildir.
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ümmetimin içinde, sonradan dine sokulan bidatler çıktığı ve ashabıma dil uzatıldığı zaman, âlimler ilimlerini açıklasınlar. Eğer ilimlerini ortaya koymazlarsa, Allah-u Teâlâ’nın, meleklerin ve bütün insanların laneti onların üzerine olsun.”
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Sünnetin yok olmasından korkarak sabah akşam sünneti öğrenmeye giden kişi, sabah akşam Allah yolunda cihad eden kişi gibidir. Kim ilmi gizlerse, Allah-u Teâlâ kıyamet gününde onu, ağzına ateşten bir gem vurmuş olarak yaratacaktır.”
Hasan-ı Basri (r.a) dedi ki: “Pratiğe aktarılmayan söz geçerli değildir, halis niyet ile yapılmayan amel geçerli değildir, sünnetten kaynaklamayan bir söz, amel ve niyet de geçerli değildir.”
Reklam
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kim bir bidat sahibine onu yüceltmek için giderse, muhakkak ki İslam’ın yıkılışına yardım etmiş olur.”
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bir kişi, dinde olmayan bir şeyi dindenmiş gibi gösterip çıkardığında, onunla şüphesiz bir sünneti iptal etmiş olur.”
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Sizin üzerinize öyle bir zaman gelecektir ki, o vakit üç şey zor bulunan şeylerden olacaktır. Bunlar: 1- Helal para, 2- Kendisiyle dostluk edilecek arkadaş (kardeş), 3- Kendisiyle amel edilecek sünnet.”
İbn Ömer (r.a) şöyle dedi: “İlim üç şeydir, bunlar da: 1- Okunan ve yaşanan Allah-u Teâlâ’nın kitabı Kur’an, 2- Rasûlullah (s.a.v)’in sünneti, 3- Bilmiyorum. (Yani; kişinin bilmediği bir meselede “bilmiyorum” demesidir.)”
Reklam
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ümmetimden her kim, benim sahih bir hadisimi yayar ve bu yaydığı hadisle bir sünnet diriltir ve bir bid’at ortadan kaldırırsa, işte o kimseye cennet vardır.”
Süfyan es-Sevri (r.a) dedi ki: “Öğrendiği şeyleri yaşamak ve yaşatmak niyetiyle, hadis öğrenmekten daha faziletli bir amel bilmiyorum.”
Abdullah b. Mes’ud (r.a) dedi ki: “Ey İnsanlar! Size, kaldırılmadan önce ilmi tavsiye ederim. Şüphesiz ilmin kaldırılması da ilim ehlinin ölümüyle olacaktır. Size bid’atlerden sakınmanızı ve lafla edebiyat yapanların yolunu takip etmemenizi tavsiye ederim.” “Bu ümmetimin içerisinde öyle topluluklar olacak ki onlar Allah’ın kitabına davet ettiklerini, çağırdıklarını iddia edecekler fakat kendileri onu terk edip arkalarına atacaklardır.”
Ömer (r.a), İbn Abbas (r.a)'a bir mektup göndererek dedi ki: “Kitabı, rasûlü ve kıblesi bir olan bu ümmet nasıl olur da ihtilafa düşer?” İbn Abbas cevaben dedi ki: “Ya emire’l mü’minin! Bize Kur’an nazil oldu, biz de onun ne için indiğini bilerek okuduk, belledik. Bizlerden öyle kavimler, topluluklar gelecek ki Kur’an’ın ne için indiğini bilmeden onu okuyacaklar. Her grubun bu ayetten ayrı ayrı görüşleri olacaktır. Farklı farklı olduğunda ihtilafa düşeceklerdir. İhtilafa düşünce birbirleriyle savaşacaklardır.”
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Bu kavme, onlardan Allah’ın kitabını en iyi okuyanları imam olur. Eğer Kur’an okumada eşit iseler, onların sünneti iyi bilenleri imam olur. Şayet sünneti bilmede eşit iseler o zaman onlardan hicreti ilk önce yapanlar imam olur.”
627 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.