Akidede Sünnetin Yeri
İmam SuyutiEn Eski Akidede Sünnetin Yeri Gönderileri
En Eski Akidede Sünnetin Yeri kitaplarını, en eski Akidede Sünnetin Yeri sözleri ve alıntılarını, en eski Akidede Sünnetin Yeri yazarlarını, en eski Akidede Sünnetin Yeri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beyhaki, Malik’ten nakletti ki:
“Bir adam Said bin Müseyyeb’e gelerek bir hadis hakkında soru sordu. Said (r.a) bu sırada hasta idi ve hastalıktan dolayı yatakta yatmakta idi. Hemen doğruldu ve oturdu, hadisi nakletti. Adam Said’e dedi ki:
“Sana zahmet vermek istemedim.” Said (r.a) adama dedi ki:
“Rasulullah (s.a.s)’ın hadisini yatarak nakletmeyi kötü gördüğüm için kalktım.”
Sayfa 89Kitabı okudu
İmam Şafii'nin Sünnet Hakkındaki Görüşü
İmam Şafii (r.a) bir gün bir hadis nakletti ve: “Bu hadis sahihtir” dedi. Topluluktan bir kişi:
“Ey Ebu Abdullah! Sen de aynı görüşte misin?” dedi. İmam Şafii (r.a) bu kişinin sözüne sinirlendi ve:
“Ey Adam! Sen beni hristiyan olarak mı biliyorsun veya sen beni kiliseden çıkarken veya belime zünnar (hristiyanlık alameti olup bele bağlanan bir kuşak) takmış olarak mı gördün? Ki ben Rasulullah (s.a.s)’ tan bir hadis nakledeyim de, onun beyan ettiği hükümle aynı görüşte olmayayım.” dedi.
Ebu Nuaym, Hilyetu'l-Evliya, IX/106; Zikru Ahbari Esbehan, I/183; el-Beyhaki, Menakibu'l-Şafii, I/174; İbn Hazm, el-İhkam, VI/880.
Sayfa 5Kitabı okudu
"İmam Şafii rahmetullahi aleyh dedi ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisini kabul etmeyenler, bana kendi görüşlerini ispat etmek için şu hadisi söylediler:Nebi sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki;
" Size benden bir şey geldiği zaman onu Allah'ın kitabına sunun. Eğer onu Kur'an'a uygun bulursanız onu ben söylemişimdir. Eğer Kur'an'a uygun değilse onu ben söyle- memişimdir."
Ben bunu getirene dedim ki:"Bu sabit olan bir rivayet değildir ve bir şey de ifade etmez. Hem senedinde tanınmayan bir şahıs vardır, hem de senedi kesintilidir. Biz de bu şekilde bir haberi kabul etmeyiz."!
Beyhaki, İbrahim et-Teymi’den şöyle nakletti:
Ömer radiyallahu anh İbn Abbas radiyallahu anh’a bir mektup göndererek dedi ki:
“Kitabı, rasûlü ve kıblesi bir olan bu ümmet nasıl olur da ihtilafa düşer?” İbn Abbas cevaben dedi ki:
“Ya emire’l mü’minin! Bize Kur’an nazil oldu, biz de onun ne için indiğini bilerek okuduk, belledik. Bizlerden öyle kavimler, topluluklar gelecek ki Kur’an’ın ne için indiğini bilmeden onu okuyacaklar. Her grubun bu ayetten ayrı ayrı görüşleri olacaktır. Farklı farklı olduğunda ihtilafa düşeceklerdir. İhtilafa düşünce birbirleriyle savaşacaklardır.”
Evet, bunlardan anlaşılıyor ki Kur’an’dan doğru hüküm çıkarmak için ayetlerin sebebi nuzulünün (ne için indiğinin) bilinmesi gerekmektedir. Bunlar da Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadislerinin bilinmesi ile mümkündür.
Lâlekâi, Hasan’dan nakletti ki: Hasan radiyallahu anh şöyle dedi:
“Ey sünneti yaşayıp bilen kişiler! İnsanların arasına yayılınız. Zira siz, insanların en azını oluşturansınız.”
El-Milel ve’n-Nihal kitabında İbn Vehb’den şöyle nakledilmiştir:
Biz, Malik b. Enes radiyallahu anh’ın yanında sünnetler hakkında konuşuyorduk. İmam Malik bize dedi ki:
“Sünnet Nuh aleyhisselam’ın gemisi gibidir. Kim ona binerse kurtulur, kim de ona ters hareket ederse boğulur.”