Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akidemiz Budur Gönderileri

Akidemiz Budur kitaplarını, Akidemiz Budur sözleri ve alıntılarını, Akidemiz Budur yazarlarını, Akidemiz Budur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim dinimiz, aşırılık ve ihmalkarlık, teşbih ve ta’til, cebr ve kader, ümit ve korku arasında orta bir yoldur. İfrat ehline meyletmediğimiz gibi, tefrit ehline de meyletmeyiz. İslam’dan başka bütün din, millet ve yollardan Allah’a sığınırız.
Kanun koyucu tağutlara bey’at eden, onlara elini ve kalbini veren veya onlara yardım edip, onları dost edinen ve bu tağutların her işine olumlu fetva veren kişinin, kafir ve mürted olduğuna inanırız. Küfür hükümetlerinden görev alan alimler ve şeyhler, tağutlardan aldıkları bu görevlerine göre değerlendirilirler. Eğer bu görevin içeriğinde küfür bulunmakta ise veya küfre yardım varsa veya küfür kanunlarının çıkarılmasına katkıda bulunuluyorsa ya da muvahhidlere karşı müşriklere yardım gibi bir durum sözkonusu ise, bu görevin sahibi kafir olur. Bu kişinin sakalının uzun olması ya da sarığının büyüklüğü, hakkındaki bu hükmü değiştirmez. Kişinin almış olduğu bu görevin içeriğinde küfür bulunmuyor ancak batılın sayısını artırıyor ve hakkı bulandırıyorsa, bu kişi, sapan ve saptıran cehalet önderlerinden olarak kabul edilir.
Reklam
Rasulullah (s.a.v) şahitlikte bulunmadıkça ve bildirmedikçe, hiçbir mü’min hakkında cennetlik veya cehennemlik olduğuna şahitlikte bulunmayız. Onların günahkarları hakkında istiğfarda bulunur, haklarında korkarız. Allahu Teala’nın rahmeti konusunda onları ümitsizliğe sevketmeyiz. Allahu Teala’nın rahmetinden ümit kesmek ya da kesin olarak rahmet olunacağına inanmak, kişiyi İslam milletinden çıkarır. Hak ehlinin yolu ümit ile korku arasındadır.
“Şüphesiz Allah katında hak din İslam’dır.” Al-i İmran/19 Biz, İslam'ı din olarak kabul ederiz. Ona muhalif olan her şeyden kaçınırız. Ona ters düşen ve ona aykırı olan küfür yollarını, bozuk mezhepleri ve batıl fırkaları reddederiz. Asrın küfrü olan ‘demokrasi’ de bu sistemlerden biridir… Kim ona tabi olur ve onu isterse, şüphesiz İslam dışında bir din edinmiş olur.
İslam dışında bir din edinen kimsenin kafir olduğuna iman ederiz. İster ona risalet ulaşmış olsun, ister ulaşmamış olsun aynıdır. Kendisine risalet ulaşan kafir kimse, inatçı veya yüz çeviren bir kafirdir. Kendisine risalet ulaşmayan kafir ise, cahil kafirdir. İmanın dereceleri olduğu gibi, küfrün de dereceleri vardır.
Kim imanın aslını ortadan kaldıran fiillerden birini işleyerek imanını bozarsa küfre girer. Kendisinde imanın bazı şubeleri bulunsa da, artık ona fayda vermez. İmanın vacip olan kısmına giren ameller konusunda ihmalkar davranan kişinin durumu ise Allahu Teala’nın dilemesine kalmıştır. İmanın aslına sahip olduğu sürece Allahu Teala dilerse ona azap eder, dilerse bağışlar.
Reklam
İman; amel, söz ve niyettir. Dolayısıyla iman; kalp ile itikad, dil ile ikrar ve organlarla amel etmektir. Kalbin itikadı; kalbin sözü ve amelini kapsar. Rıza, teslimiyet, muhabbet, boyun eğmek, huşu ve buna benzer şeyler kalbin ameli ile ilgilidir. İman, itaatle artar, günahla azalır.
Kulların fiillerini Allahu Teala yaratmaktadır, ancak bu fiilleri kullar kendileri hakiki olarak işlemektedir. İman eden, küfre giren, namaz kılan, oruç tutan, hayrı işleyen veya günahı işleyen ise kulun kendisidir. Kulların bu fiilleri yerine getirme konusunda güçleri ve iradeleri vardır. Bununla birlikte gerek kulları ve gerekse bu kulların güç ve iradelerini yaratan Allahu Teala’dır.
Sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır. Saffat/96Kitabı okudu
Eğer bütün kainat, Allahu Teala’nın, olmasını yazdığı bir şeyi değiştirmek için biraraya gelse, Allah’ın kaderinden herhangi bir şeyi değiştirmeye güç yetiremez. Yine eğer bütün kainat, Allahu Teala’nın, olmamasını yazıdığı bir şeyi değiştirmek için biraraya gelse, Allah’ın kaderinden herhangi bir şeyi değiştirmeye güç yetiremez. Kıyamet gününe kadar olacak herşeyin kaderinin yazılması ile ilgili olan kalem, kurumuştur. Kula isabet etmeyecek bir şey, ona isabet edecek ve isabet edecek bir şey de, ona isabet etmeyecek değildir.
Ubade bin Samit (r.a) oğluna ölümü sırasında şöyle demiştir: “Ey oğlum, başına gelecek olan şeyin asla atlatılamayacağını, kaçırdıklarını da yakalayamayacağını bilmedikçe sen, imanın hakikatını asla bulamazsın. Zira ben, Rasulullah’ın (s.a.v) şöyle söylediğini işittim: “Allah’ın ilk yarattığı şey kalemdir. Kalemi yarattı ve: “Kıyamete kadar olacak herşeyin kaderini yaz!” dedi. “Ey oğlum, Rasulullah’dan (s.a.v) şunu da işittim: “Kim bu gerçeğe imanı taşımadığı halde ölürse, benden değildir.”
Ahmed ve Ebu Davud rivayet etmiştir. Lafız, Ebu Davud’a aittir.Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.