Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim

Osman Nuri Topbaş

En Eski Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim Gönderileri

En Eski Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim kitaplarını, en eski Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim sözleri ve alıntılarını, en eski Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim yazarlarını, en eski Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki Mühim Emanet
ALLAH Rasûlü (s.a.v) buyurur : " Size , sımsıkı sarıldığınız müddetçe benden sonra sapıtmayacağınız iki mühim emânet bırakıyorum . Biri diğerinden daha büyüktür . O da ALLAH'ın Kitabı'dır . Kur'an , semâdan yeryüzüne uzatılmış sağlam bir ip gibidir . Diğer emanet de âilem , Ehl-i Beyt'imdir... " (Tirmizi,Menâkıb,31/3788)
Reçete Kur'ân'da
- İnsanoğlunu kasıp kavuran nefsâni ve şehêvi ihtirasların devâsı Kur'ân'dadır. - İnsanı hayvanlardan daha aşağı düşüren iffetsizliğin tedbiri Kur'ân'dadır. - Adalet hislerinin zulme dönüşmesine mâni olan hassas denge Kur'ân'dadır. Velhâsıl , en alt kademeden en üst kademeye kadar bütün insanlığın her zaman ve mekandaki ihtiyaçlarına en tatminkar cevaplar , yine Kur'ân'dadır.
Reklam
Her Hakîkat Kur'an'da Gizli
Unutmayalım ki , Kur'ân-ı Kerîm muhabbeti , çorak gönlümüze bereketli nisan yağmurları gibi yağmadıkça , Muhammedî bir mevsimin zümrütlüğüne kavuşamayız .
"Benim ümmetimin misâli, yağmurun misâli gibidir. Evveli mi daha hayırlıdır, sonu mu da ha hayırlıdır bilinmez!" (Tirmizî, Edeb, 81/2869; Ahmed. III, 130)
Nitekim Allah Rasûlü "Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim." buyurmuştur. (Muvatta', Hüsnü'l-Huluk, 8)
Bir yaratılış hârikası olan Fahr-i Kâinât Efendimiz'i, beşerî istîdat ve tâkat dâhilinde bütünüyle idrâk edebilmemiz mümkün değildir. Çünkü bu àlemden alınan intibâlar, O'nu îzah ve idrakte âciz ve kifâyetsiz kalır. Bir bardağa, bir ummânı sığdırmak mümkün olmadığı gibi, Nûr-i Muhammedî'yi bütünüyle idrâk etmek de mümkün değildir.
Reklam
Kur'ân-ı Kerîm, kalbin seviyesi nisbetinde derinliğine dalınabilen uçsuz bucaksız bir okyanus gibidir. Nasıl ki yüzme bilmeyen biri, ancak sığ sularda kulaç atabilirken, mâhir bir dalgıç, denizin en derin yerlerine dalar; kıyıdakilerin göremediği, acâyip, garâib ve değişik manzaralarla bambaşka âlemler seyrederse, takvâ yolunda kalben merhaleler kat eden kimseler de Kur'ân'da pek çok hikmet tecellileriyle karşılaşır, ondan gerçek mânâda feyz alır ve rûhî derinlik kazanırlar.
Hazret-i Mevlânâ buyurur: "Her kim edepten nasîbini almamışsa, o insan değildir.' Çünkü insanla hayvan arasındaki fark, edeptir. Ey insan, gözünü aç da Allâh'in kitâbı olan Kur’ân-ı Kerîm’e dikkatle bak! Göre ceksin ki o, âyet âyet edepten ibârettir.
"Kur'ân, bir ucu Allâh’ın, diğer ucu da sizin elinizde olan sağlam bir ip (gibi)dir. Ona sikica sarılınız. İşte o zaman sapıtmaz ve helâk olmazsınız. (Heysemî, IX, 164)
Sayfa 58 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
Ârif bir zât ne güzel söyler: "Bu cihan, âkiller için seyr-i bedâyî (akıl sahipleri için sır, hikmet ve sanat-ı ilâhiyyeyi kalben seyredebilmek), ahmaklar içinse yemek ile şehvettir."
104 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.