Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alfred Hitchcock

Kolektif

Alfred Hitchcock Gönderileri

Alfred Hitchcock kitaplarını, Alfred Hitchcock sözleri ve alıntılarını, Alfred Hitchcock yazarlarını, Alfred Hitchcock yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Sessiz sinemadaki tek hata, ağızların açılması fakat bir şey duymamamızdı,” diyor. “Sesli filmlerin problemiyse çoğunun sadece konuşan insan görüntülerinden meydana gelmesi. Şanzelize Bulvarı üzerindeki sinemalarda birçok Fransızca altyazılı film izledim ve seyircilerin neler çektiklerini düşündüm. Bütün akşamlarını okuyarak geçiriyorlar.” “Her zaman, kelimelerle anlatabileceğim gibi görüntülerle de anlayabileceğime inandım. İşte Almanlardan öğrendiğim bu.
Sayfa 188Kitabı okudu
Hiç daha önce kullandığınız bir yöntemi tekrar kullandığınız oldu mu? Bir örnek verebilir misiniz? Rebecca’da Joan Fontaine’in patronu sigarasını krem kutusunun içinde söndürüyor. Kelepçeli Âşık’taysa Jessie Royce Landis yumurtada. Tekrarın farkındayım. İkinci örnek yumurtaya karşı olan mutlak nefretimi gösteriyor.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Tekrar yazmaya başladım ama tahmin edeceğiniz gibi her şeyi ben yapamam. Karakter yazmanın dışında diyalog yazmak başlı başına bir iştir. Ben zaten işin görsel kısmıyla yeterince meşgulüm. Daha önce de belirttiğim gibi yazarla bire bir çalışıyorum. Yazdığımız ilk tretman yüz sayfayı bulabiliyor.
Sayfa 169Kitabı okudu
Kiracının merdivenlerden aşağı inerken trabzana tutunan elini çekme fikri nereden aklınıza geldi? Bütün bu tarz incelikler sesin yerini tutuyor. Bu planla, aşağıdaki kadının o ânda büyük ihtimalle merdiven gıcırtısını duyduğunu belli etmek istedim. Böylesi planları Yabancı Muhabir ve o çok meşhur Ölüm Korkusu’nda sıkça tekrarlıyorsunuz. Merdivenler çok fotojenik.
Sayfa 167Kitabı okudu
Sıradan seyirci açısından dramatik etki başka nerede? Unutmamalısınız ki, Bisiklet Hırsızları İtalyan seyircisinin ilgisini çekmeyi başaramamıştı. Bu filmi örnek vermeniz komik oldu. Bisiklet Hırsızları’nın çekildiği dönemde Kaliforniya’nın kuzeyinde bir evimiz vardı ve yanımızda bir kelime bile İngilizce konuşamayan İtalyan bir anne ve kız çalışıyordu. Bir gün eşim ve ben ikisini San Francisco’ya götürdük. Eşim kıza bir şeyler almak istiyordu. Ben de Bayan Chiesa’yla tek başıma kalınca onu sinemaya, Bisiklet Hırsızları’nı seyretmeye götürdüm. Bir İtalyan filmi olduğundan ilgisini çeker diye düşünmüştüm. Salonda sadece yirmi kişi vardı. Film boyunca sadece bir kere, baba oğlunu tokatlayınca iç çekti. Film bitip dışarı çıktığımızda filmi beğenip beğenmediğini sordum. “Güzel, ama neden bir bisiklet ödünç almadı ki? dedi. Tabii bendeki her şeyi yıktı. Ben de, “Bayan Chiesa, nasıl filmlerden hoşlanırsınız?” diye sordum. “Ahh, Betty Grable müziklerini severim,” diye cevap verdi.
Sayfa 160Kitabı okudu
Ölüm Korkusu’nda Kim Novak’la başka problemler de yaşadınız değil mi? Evet, Kim’in kafası kendi fikirleriyle dolu olduğundan ondan istediğimi almam çok zordu. Fakat sonuçtan memnun olduğum sürece... Rol aslında Lekeli Adam’da çalıştığım Vera Miles’ındı. Kostümleri hazırlanmış, değişik saç renkleri denenmiş ve birinde karar kılınmıştı. Çekimlere hazırdık; ancak Vera ele geçirdiği hayatının fırsatının tadını çıkarmak yerine hamile kaldı! Bu filmle bir star olacaktı ama o, Tarzan’ı oynayan kocası Gordon Scott’a karşı koyamadı.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Ben çektiğim filmleri hiçbir zaman kendim için çekmedim. O kadar kibirli ve bencil değilim. Eğer kendim için film çekmiş olsaydım seyrettikleriniz kesinlikle daha farklı olurdu. Daha dramatik ve daha gerçekçi olurlardı. Büyük ihtimalle de mizah içermezdiler. Gerilimle özellikle ilgilenmemin sebebiyse tamamen ticari. Seyirci kitlesi belirli bir tarzda hikâye beklentisi içinde ve ben onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Sayfa 141Kitabı okudu
Chaplin’le oturduğum bir akşamı hatırlıyorum. Ona da bu hayali casttan bahsettim. Yüzü bembeyaz kesildi ve akşamın ilerleyen saatlerine kadar o da birkaç tane bulmaya çalıştı; fakat bulamadı.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bir film için yıllar önce kafamda hayali bir cast oluşturmuştum. Bütün isimler teknik terimlerden oluşuyordu. Bunu hiç duydunuz mu? Başrol oynayan kadının adı Dolly Plan’dı. Başrol erkeğinse Ward Robe (Kostüm). Kötü adam Mike Shadow (Mikrofon Gölge), Alman casus Herr Dresser (Bay Giydiren), kadın karakter Mae Kopp, kameraman Otto Fokus, küçük bayan oyuncumuz Faye Doubt (Faye Şüphe), balerinimiz Pan Over. Yönetmenin adı Manny Takes (Birçok Tekrar), kurgucumuzun adı Edi Tör. Sanat yönetmenimizin adı Sanat Yönetmeni, ışık şefimizin adı da Xavier Ares,dı (Xavier Ark).
Sayfa 100Kitabı okudu
Oyunculardan pek hoşlanmadığınızı biliyorum. Oyuncular ve sinema çevresinden hiç arkadaşınız olmadığını da birçok kez bundan övünerek dile getirdiniz. ‘Oyuncular’ size göre ‘aptallar.’ Eğer aptal değillerse de çocuklar. Bu benim sık sık söylediğim bir şey: Herkesin bildiği gibi iyi çocuklar, kötü çocuklar ve aptal çocuklar vardır. Oyuncuların çoğu aptal çocuklardır. Her zaman kavgacıdırlar ve çalım satmaya bayılırlar. Bu tiplerden ne kadar az görürsem o kadar mutlu oluyorum. Bin beş yüz figüranla çalışırken bir oyuncuyla çalıştığımdan çok daha rahat çalışıyorum. Hep Walt Disney’in en doğru fikre sahip olduğunu düşündüm. Yarattığı karakterlerden hoşlanmazsa onları yok edebiliyor. Eğer oyuncularla içli dışlı olsam Hollywood’da havuzu olmayan eski bir evde sakin bir hayat sürebilmem mümkün olur mu? Kim Novak’ı düşünün. Karakteri oldukça iyi bir şekilde canlandırdı. Ölüm Korkusu’nun ikinci yarısında koyu renk saçlı olduğu, kendisine daha az benzediği yerde oynarken ben yardımcı oldum. Ancak Kim Novak’la çalışmamım tek sebebi Vera Miles’in hamile olmasıydı.
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.