Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin Siyasi Otorite Karşısındaki Tutumu

Alim ve Muhalif

Cem Zorlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ebu Hanife'nin Kadılık Görevini Reddedişi
Davut bin Raşit el-Vasıtî, Ebu Hanife'nin Abbasi halifesi Mansur'un kadılık teklifini reddetmesini şu şekilde anlatır: Kadılık görevini kabul etmesi için Ebu Hanife'ye işkence edildiği günlere şahit oldum. Cezaevinde bulunduğu süre zarfında Ebu Hanife'ye her gün çok acı verecek şekilde on sopa vuruluyor, atılan bu sopaların izi Ebu Hanife'nin vücudunda açıkça görülüyordu. Nihayet bu sopaların sayısı 110'a ulaşmıştı. Her seferinde Ebu Hanife'ye görevi kabul etmesi teklif ediliyor; O da buna uygun olmadığını ifade ederek teklifi reddediyordu. Ebu Hanife, art arda vurulan sopaların şiddetinden gözyaşlarını tutamıyor ve gizlice şöyle diyordu: "Ey Allah'ım! Benden kudretinle bunların şerrini def et!" Ebu Hanife, kadılık teklifini reddettikçe yiyecek ve içecekten mahrum bırakılıyor hapiste ona yapılan baskılar arttırılıyordu. Bu şekilde günler geçiyor, baskılar dinmiyor, Ebu Hanife ise kararından vazgeçmiyordu. Tüm baskılara direnen ama kadılık görevini kabul etmeyen Ebu Hanife, en sonunda zehirlenerek öldürülmüstür.
Sayfa 293 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Ebu Hanife'nin Kelamdan Fıkha Yönelişi:
Yahya bin Şeyban rivayet ediyor, Ebu Hanife şöyle demiştir: Ben kelami konularda güçlü idim ve çok iyi tartışırdım. Bir müddet bununla uğraştım. Münakaşalar yapıyor, kelamı müdafaa ediyordum. Kelami problemlerle uğraşan ve bu konularda tartışmalar yapanların çoğu Basra'da bulunuyordu. Yirmi defadan fazla Basra'ya gidip geldim. Orada bir sene
Sayfa 31 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hukuk ve Siyaset:
Hukuk, siyasi otoritenin gücünü arttırmak pekiştirmek ya da muhalefetin gücünü kırmak gibi değişik amaçlarla siyasete alet olmuştur. Hem Emeviler hem de Abbasiler döneminde hukuka siyaset bulaştırmayan halife çok azdır. Genelde halifeler ya doğrudan ya da dolaylı biçimde hukuku temsil eden kadılık işlerine karışmışlardır. Faaliyetlerinin haramı helal, helali haram kılan şeri bir nitelik kazanması için kadıları kendi istekleri doğrultusunda hareket etmeye zorlamışlardır. Bundan dolayı bazı fakihler kadılık görevini üstlenmek istememişlerdir. Ama genelde hukukçular maalesef can, mal endişesi ya da makam ve menfaat hırsı ile siyasi otoritenin kötü emellerine alet olmuşlardır. Ebu Hanife gibi Allah'ın kendisine ihsan ettiği fıkıh/ hukuk nimetini hak yolunda kullanan fakihlerin sayısı ise oldukça azdır.
Sayfa 288 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Şia'nın Beklentisi ve Mehdilik:
Mehdilik inancı İslamiyetin ilk dönemlerinde ortaya çıkmış ve zamanla diğer inançlardan etkilenerek farklı bir hüviyet kazanmıştır. Sıffın Savaşı esnasında Ali taraftarları hazreti Ali'ye Mehdi derken karşı taraf da Muaviye için aynı ifadeyi kullanıyordu. Ahmet Emin, Duha'l-İslam adlı eserinde, Mehdilik inancını ilk ortaya koyanların Şia olduğunu, Emeviler ile Abbasiler'in de onlardan bu inancı aldıklarını kabul etmektedir. Uzun süre muhalefette kalarak iktidar ümitlerini yitirmeleri, Şia'yı bu inancı ortaya çıkarmaya iten en önemli psikolojik nedendir. Böylece onlar, bu inançla siyasi isteklerini ve hilafetin bir müddet sonra kendilerine intikal edeceğini dile getiriyorlar ve kamuoyundaki Şii devlet özlemini canlı tutabiliyorlardı.
Sayfa 185 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Ebu Hanife'ye Göre Halifeliğin Meşruiyeti:
Ebu Hanife, hilafetin müminlerin önceden seçim yapması ve tam bir biatın gerçekleşmesi ile ancak sahih olacağını, vasiyet yolu ile sahih olmayacağını düşünüyordu. Eğer biat ve şura ile iktidara gelinmemişse ona göre iktidar gayr-i meşrudur.
Sayfa 312 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Muhalif Bir Âlim Olmanın Sonucu:
Hanefi mezhebinin imamı Ebu Hanife hem Emeviler hem de Abbasiler döneminde siyasi otoriteyi yüksek sesle eleştirmiş ve bu eleştirisini muhalefet hareketlerini destekleme boyutuna ulaştırınca, kendisine önce değişik görevler teklif edilerek sistem içine çekilmeye çalışılmış bu görevleri kabul etmeyip direnince de şiddete uğramış ve hatta bu muhalefetinin bedelini hayatı ile ödemiştir.
Sayfa 322 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ebu Hanife'nin, Kadılık Konusunda Öğrencilerine Tavsiyesi:
Ebu Hanife kendisi kadılık görevini kabul etmediği gibi öğrencilerine de böyle bir görev teklifi almaları halinde bunu kabul etmemelerini tavsiye etmiştir. Ebu Hanife'ye, Merv'deki öğrencilerinden Nuh bin Ebi Meryem'den kadılıkla imtihan olunduğuna dair bir mektup gelince şöyle bir cevap yazmıştır: "Mektubun bana geldi. İçindeki bütün bilgilere vakıf oldum. Ulu kişilerin bile altından kalkamayacakları büyük bir sorumluluğun altına girmişsin. Sen suda boğulmuş bir kimse gibisin kendine bir çıkış yolu bul!"
Sayfa 297 - İz YayıncılıkKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.