O'nsuz teyit yok, O'nsuz tevhid yok, O'nsuz din yok, O'nsuz iman yok, imkan yok.. Doğrusu Allah olmadan hiçbir şeyin izahı ve anlamı olmadığı gibi, ismi dahi aynı şeyi ifade etmektedir. İsminin olmadığı yerde hiçbir şey de yoktur...
"Yasin Sûresini okuyunuz. Çünkü onda, on türlü bereket vardır:
1. Aç kimse okursa doyar
2. Çıplak bir kimse okursa giyinir
3. Bekâr okursa evlenir
4. Korku içindeki okursa emniyete kavuşur
5. Mahzun (üzgün) okursa ferahlar
6. Sefere çıkan okursa, seferde Allah yardım eder
7. Bir şeyi kaybolan okursa kaybettiğini bulur
8. Ölüye okunursa azabı hafifler
9. Susuz kalan okursa susuzluğu gider
10. Hasta okursa şifa bulur."
Kalp ile dilin aynı şeyleri söylemeleri ise duâ ve yakarışlarda oldukça önemli bir yer tutmaktadır ki, insanlar bile kendileri ile konuşulurken yüzlerine, hatta gözlerinin içine bakılmasını ister ve bundan da çok hoşlanırlar.
İnsanlara, kendinde olan özelliklerin bazılarından az miktarda ve sadece kendisini anlamakta fazla zorlanmayalım diye verip tattıran yüce Allah, kim bilir kendisiyle konuşurken veya duâ edilip karşısında bir şeyler istenirken, gözlerinin içine bakar gibi, kalp ve dil bütünlüğü, ihlâs ve samimiyetle ve içtenlikle istenilip yalvarılmasından ne kadar hoşlanır tahmin bile edemeyiz. Bir hadisi şerifte, "Kul, duâ ettim de duâm kabul olmadı demediği müddetçe duâsı kabul edilir" buyrulmaktadır ki, bu da bize duâmızın kabulü konusunda acele etmememiz gerektiği konusunda açık bir ihtardır.
Dr. KERİM, Ezan konusunda da şunları söylüyor: "Müezzinin okuduğu ve ibadetin bir parçası olan ezan, sadece mü'minleri namaza davet için değil, aynı zamanda bu ses mü'minlerin ruhunda ilave bir enerji üretmek sûretiyle onları namaza hazırlıyor, bundan dolayı ezan okunurken namaza durmamak lazım." Bütün semavi dinlerde, Ruha enerji veren namaz, oruç, duâ gibi hareketlerin olduğunu belirten Dr. İbrahim Kerim, araştırmasının sonunu;
"Din ilimdir, onun gerçek boyutunu idrak etmeye kimsenin gücü yetmez" diyerek bitiriyor.