Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Allah'ım Bana Namaz Kılmayı Nasip Et

İdris Tüzün

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şifayı veren Allah'tır, doktorlar, ilaçlar vesiledir. Biz sebeplere müracaat etmeliyiz. Fakat sebepler aracılığıyla şifanın Allah'tan geldiğini unutmamalıyız.
Enes (ra) şöyle demiştir: "O gün bütün nimetlerden sorulacaksınız" ayeti nazil olduğunda fakir bir adam ayağa kalktı ve "Ey Allah'ın Resulü! Benim üzerimde nimetten bir şey var mı?" dedi. Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Evet! (Sıcağın şiddetinden kurtulduğun) gölge, (ayağındaki) iki nalin ve içtiğin soğuk su (senin üzerindeki nimetlerdir).
Reklam
"Gündüzün iki ucunda (öğle ve ikindi vakitlerinde) ve gecenin gündüze yakın zamanlarında (akşam, yatsı ve sabah) namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür". Hud, 114
Bütün üzüntülerin temelinde ayrılıklar vardır.
İnsan hayatı boyunca sevdiği ve alâka peyda ettiği varlıklara kavuşamamanın izdırabını, kavuştuğu varlıkların ise kendisinden ayrılmasının elemini çeker. Nihayette, kendisi de bütün ahbabından ayrılarak, kabrin karanlıklarına yalnız olarak girer.
Allah'a ve ahirete iman eden biri , ayrılıkların geçici olduğuna inanır. Gençliğimiz gitse de, ebedî âlemde ebedî bir gençliğimiz var. Dostlardan ayrılsak da, ebedî âlemde, ebedî olarak dostlara kavuşma olacaktır. Ayrılıkların geçici olması, onlara tekrar kavuşacağımız hissi bizim elemlerimizi azaltır.
Burada işin ne?
Diyelim ki, gece evinde yatıp uyudun, fakat sabah gözünü açtığında kendini havada uçup gitmekte olan bir uçakta buldun. Böyle bir durumda aklına hangi sorular gelir? Senin, benim ve her insanın aklına istisnasız 4 soru gelir: ✓ Beni buraya kim getirdi? ✓ Beni buraya getiren niçin getirdi? ✓ Bu uçak nereye gidiyor? ✓ Bu soruların cevabını kimden öğrenebilirim? Üzerinde yaşadığımız dünya da bir uçaktan farklı değil. (Daha doğrusu dünya bir uçan dairedir). Bu dünya uçağında gözünü açan -istisnasız- her insan, şuurlu veya şuursuz olarak kendine; "Bizi buraya kim getirdi, niçin getirdi, nereye gidiyoruz ve bu soruların cevabını kimden öğreneceğiz?" sorularını sorar. Bu dört soruyu cevaplandırmadıkça hayatın anlamını kavramamız mümkün değildir. Biz ve etrafımızdaki varlıkların ne olduklarını, neye hizmet ettiklerini, niçin var olup, niçin yok olduklarını bilmemiz mümkün olmaz. Yaşarız ama niçin yaşadığımızı bilemeden; ölürüz, ama niçin öldüğümüzü bilmeden.
Reklam
Hadisi şerif
"Müslüman (veya Mümin) bir kul abdest aldığında, yüzünü yıkayınca, gözüyle bakarak işlediği bütün günahlar su ile -veya suyun son damlasıyla- yüzünden dökülür iner. Ellerini yıkayınca elleriyle işlediği hatalar su ile birlikte- veya suyun son damlasıyla- ellerinden dökülür iner. Ayaklarını yıkayınca da ayaklarıyla giderek işlediği bütün günahları su ile- veya suyun son damlasıyla- dökülür iner. (Abdest tamamlanınca) günahlardan arınmış olarak tertemiz çıkar."
Münzirî, et-Tergib ve't-Terhib, c. 1, s. 151. (Müslim, Malik, Tirmizi'den naklen).
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.