Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alman Dışişleri Bakanlığı Siyasi Arşiv Belgeleri

Alman Belgeleri Ermeni Soykırımı 1915 - 16

Wolfgang Gust

Alman Belgeleri Ermeni Soykırımı 1915 - 16 Sözleri ve Alıntıları

Alman Belgeleri Ermeni Soykırımı 1915 - 16 sözleri ve alıntılarını, Alman Belgeleri Ermeni Soykırımı 1915 - 16 kitap alıntılarını, Alman Belgeleri Ermeni Soykırımı 1915 - 16 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mardin yolunda jandarmalar birçok genç kız ve erkek çocuğu Kürtlere ve başkalarına satmış ya da hediye etmişler. Alman mühendis Bastendorff, Ras ül-’Ayn’daki Ermenilerin akibetleri üzerine şunları yazdı: “Çığ gibi büyüyen kadın ticaretine jandarmalar tarafından ivme katıldı, birkaç mecidiye karşılığında herkes kendi beğenisine göre genç kız ve kadını geçici bir süre veya te­melli satın alabiliyordu.”[174]
Sayfa 60
...17 Kasım’da şunları not etti: “Bizim yegâne amacımız savaşın sonuna kadar Türkiye’yi kendi yanımızda tutmaktır. Bunun için Ermenilerin yok olup ol­maması bizim için fark etmez.”
Reklam
“Ermeniler tarafından hazırlan­mış bir devrim, yani bir devrimci ayaklanma benim elimdeki bilgilere göre sadece Van’da oldu,” diyen Erzurum konsolosu Envin von Scheubner-Richter Almanların bildiklerini tek bir cümleyle özetledi: “Diğer yerlerde olanlar bizzat nefsi müdafaaydı.”(305)
Sayfa 97
Konsolos Bergfeld Trabzon’dan şunları bildirdi: “Türk halkının onuru için, çok sayıda Türk’ün kadın ve çocukların tehcirini onaylamadıkla­rı, mutlaka dile getirilmelidir.”(439)
Sayfa 122
Buna bağlı olarak “Faillerin” “millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun, kıs­men veya tümüyle, yok etmek kastiyle” belli fiillerin işlenmesi, meselâ “Gru­bun mensuplarının öldürülmesi” ya da “Grup mensuplarına ciddî bedensel ve­ya psikolojik zarar verilmesi” soykırım olarak tanımlandı.
Sayfa 179
Askerlikten korku bu ülkede o kadar geneldir ki, Hıristiyanlar gibi Müslümanlar da herhangi bir şekilde bu mükellefiyetten kurtulmanın yollarını ararlar. Biri “bedel” öder, diğeri askerden kaçar. Tek kelimeyle, ister Hıristi­yan olsun ister Müslüman, halk arasında askerlik yapmak için en küçük bir heyecan yoktur. Son zamanlarda Hıristiyanlar’da antipati daha da büyüdü, çünkü istisna­sız hepsi inşaat işçisi olarak kullanılıyorlar ve alışıldığı üzere onlara silah tes­lim edilmiyor.
Reklam
Büyükelçi Wangenheim şöyle vurgular: “Tehcirin, nasıl ve ne şekilde tatbik edildiği, Türk hüküme­tinin gerçek amacının, imparatorluktaki Ermeni ırkını yok etme olduğunu gösteriyor.”(415)
Sayfa 119
Patrik, genelde her zeki Ermeni’nin Türk egemenliğinde kalmak istediği­ni ve ilgili bölgelerin yabancı bir devletin egemenliği altına girmesi düşünce­sini reddettiğini, ancak Doğu Anadolu’daki Ermenilere ilişkin planlanan re­formlar doğrultusunda yasa önünde eşitlik, can ve mal güvenliğinin sağlan­ması konularının mutlaka gerekli olduğunu kaydetti.
İmparatorluk Meclisi Parlamenteri Maximilian Pfeiffer’in refakatçisi E. Neuner şunları anlattı: “Musul’da 300 Ermeni kadının Türkiye’deki harem­lere dağıtılması istendi. Bunu mutlak olarak reddedenlerin tümünü büyük bir kuyuya atarak ölüme terk ettiler.”[160]
Sayfa 58
... Elçi Kühlmann daha sonraki bir raporda bomba bulmalar hakkında şunları yazdı: “Tehcirin bahanesi olan, sözüm ona Ermeni mezarlı­ğında bomba ve silahların aranıp bulunması gibi bahaneler Türk yetkililerin çoktandır bilinen ve çok kullanılan envanterleri arasındadır.”(285)
Sayfa 91