Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine
Heinrich HeineAlmanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine Sözleri ve Alıntıları
Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine sözleri ve alıntılarını, Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine kitap alıntılarını, Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir düşüncenin dile getirilmesi veya hayata geçirilmesine bütün gücünü adamış biri, daha sonra, bu düşünceyi dile getirdiği veya hayata geçirdiği zaman bitkin bir halde çöküp gider, ya ölümün ya da eski rakiplerinin kollarına.
Sayfa 153 - Ayrıntı Yayınları
Bu yüzdendir ki, büyük insanların tarihi daima bir şehitler menkıbesidir. Büyük insanlık için acı çekmemişlerse de kendi büyüklükleri yüzünden, varlıklarının büyük meşrebi yüzündem, dar kafalı olmadıkları için, çevrelerinden şaşaalı adiliklerden, gülümseyen kötülüklerden hoşnut olmadıkları için acı çekerler; bu hoşnutsuzluk onları haliyle taşkınlıklara sürükler, örneğin tiyatroya veya zavallı Lessing'in durumundaki gibi kumarhaneye.
Sayfa 104 - Ayrıntı Yayınları
Kapkaranlık bir gecede bulunabilecek en iyi rehberin bir kör olması gibi, karanlık çağlarda da insanlar en iyi dinle yönetilmişlerdir. Fakat güneş doğduğunda, kör yaşlı adamları rehber olarak kullanmak aptalca olacaktır...
"Skolastikler dine felsefeden üstünlük bahşetmekle kalmamışlar, aynı zamanda, felsefeyi dini dogmalarla çelişkiye düştüğü zamanlarda değersiz bir oyun, boş laf dalaşı olarak nitelemişlerdir. Skolastiklerin tek amacı, hangi koşul altında olursa olsun, düşüncelerini dile getirmekti. Bir kere bir, bir, dediler ve bunu kanıtladılar. "
Sayfa 67 - Ayrıntı Yayınları
Fakat büyük Fransa, Fransızların gürültülü, hareketli ve geveze ülkesi hiçbir zaman felsefe için uygun bir zemin olmadı, felsefe bu topraklarda belki de hiçbir zaman büyümeyecek.
Sayfa 67 - Ayrıntı Yayınları
" Kitapların yakıldığı yerde, sonunda insanlar da yakılır."
Din bizi artık yakamıyorsa, önümüze gelip dilenir.
Sayfa 93 - Ayrıntı Yay.
Şimdi artık akıl, insanın tek lambası, vicdanı ise bu yaşamın karanlık labirentlerinde elinde tutabileceği tek asasıdır.
Sayfa 65 - Ayrıntı Yay.
Siyah setreler, ipekli çoraplar,
Beyaz, kibar kolluklar,
Nazik konuşmalar, kucaklaşmalar...
Ama ne olurdu biraz da kalpleri olsaydı!
Sayfa 10 - Ayrıntı Yay.
Lothringen'de sekiz yüz kadın cadılık yaptıkları ispatlandığı için ateşe atıldı. Bu ispatlama işi çoğunlukla şundan ibaretti: Kadınlar, elleri ve ayakları bağlanıp suya atılırdı. Suyun dibine çöküp boğulurlarsa masum oldukları anlaşılırdı, ama suyun üzerinde kalırlarsa suçlu oldukları anlaşılır ve yakılırlardı. O dönemin mantığı buydu.
Sayfa 33 - Ayrıntı Yay.