Amatör Psikanalizi

Sigmund Freud

Sayfa Sayısına Göre Amatör Psikanalizi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Amatör Psikanalizi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Amatör Psikanalizi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sosyal medyaya girince düşündüğüm.
Ortaya fizik ya da kimya bilimini ilgilendiren bir soru atılsa, bu «uzmanlık alanlanında» bilgisi olmayan bir kimse susar. Ama ruhbilimsel bir savı öne sürmeye görün, herkesin bu sava ilişkin birtakım yargılara varmasına ve itirazlar yöneltmesine hazırlıklı bulunmanız gerekecektir. Galiba bu alanda «uzmanlık bilgileri» diye bir şey söz konusu değil. Herkesin bir ruh yaşamı var, dolayısıyla herkes kendine psikolog gözüyle bakmakta; ancak gereği gibi hak edilmiş bir ünvana benzemiyor bu.
"Hem benim karşıma bilim dururken edebiyatı çıkarmayın lütfen."
Sayfa 26 - Cem YayıneviKitabı okudu
Reklam
Es'in içgüdüsel istekleri doyuma kavuşmadı mı, birey için katlanılmaz durumlar başgösterir. Söz konusu doyumların ancak dış dünyanın yardımıyla gerçekleşebileceğini deneyimlerimiz hemen gözler önüne serer. Böylece Es'in dış dünyaya dönük parçası, yani Ben mekanizması çalışmaya başlar. Diyelim aracı yerinden oynatan itici güç Es tarafından karşılanıyorsa, Ben de direksiyon görevini üstlenir, yönetir aracı; böyle bir görevin yerine getirilemeyişi ise, bilindiği gibi, amaca varılmasını önler.
Ben, Es'ten gelen içtepileri bu yoldan denetim altında tutarak daha önce tek başına egemen olan haz ilkesinin yerine gerçeklik ilkesini'ni geçirir, gerçeklik ilkesi de haz ilkesinin güttüğü en son amaçları güder, ama bunu yaparken dış dünya gerçeğinin bireyin karşısına çıkardığı koşulları dikkate alır. İleride ise, diş dünyaya uyum'dan ayrı olarak içgüdüsel doyumların kesinlikle ele geçirilmesinde bir başka yolun daha varlığını öğrenir, değiştirici bir tutumla dış dünyaya müdahalede bulunarak doyumların gerçekleşmesini sağlayacak koşulları bilinçli yoldan yaratmaya çalışır. Sonradan bu etkinlik Ben'in en yüce işlevine dönüşür, tutkulan dizginleyip realite karşısında boyun eğmenin mi, yoksa tutkulardan yana çıkıp dış dünyaya karşı kendini savunmanın mı daha yerinde olacağı konusunda alınacak kararlar, yaşam bilgeliğinin dışavurumlarını oluşturur.
Kendi kendinden kaçamaz insan.
Sayfa 33 - 2021, 10. Basim, Cem YayıneviKitabı okudu
Durumu topluca gözden geçirirsek, bir nevrozun doğuşu için şu yalın formülü saptayabiliriz: Ben, Es'teki bazı parçaları uygunsuz biçimde bastırma denemesine girişmiş, deneme başarısızlığa uğramış, Es de davranışından ötürü Ben'den öç almıştır. Buna göre, nevroz, Ben ile Es arasındaki bir çatışmanın sonucudur; Ben, derinlemesine bir incelemenin ortaya koyacağı gibi, reel dış dünya karşısındaki uysallığına sıkı sıkıya sarılıp bundan vazgeçmek istemediğinden söz konusu çatışmaya sürüklenmiştir.
Reklam
Bir nevrozun doğuşu.
Ben, Es'teki bazı parçaları uygunsuz biçimde bastırma denemesine girişmiş, deneme başarısızlığa uğramış. Es de davranışından ötürü Ben'den öç almıştır. Buna göre, nevroz, Ben ile Es arasındaki bir çatışmanın sonucudur, Ben, derinlemesine bir incelemenin ortaya koyacağı gibi, reel dış dünya karşısındaki uysallığına sıkı sıkıya sarılıp bundan vazgeçmek istemediğinden söz konusu çatışmaya sürüklenmiştir. Karşıtlık dış dünyayla Es arasındadır, Ben öz varlığına sadık kalarak dış dünyanın tarafını tuttuğu için, Es'le böyle bir çatışma durumuna girmiştir. Ama lütfen dikkat buyurunuz! Hastalığı doğuran, böyle bir çatışmanın varlığı değildir; çünkü realiteyle Es arasındaki bu gibi çatışmalardan kaçınılamaz ve Ben'in sürekli ödevlerinden biri bunlar arasında aracılık yapmaktır, hastalığa yol açan, Benin çatışma durumunu ortadan kaldırmak için yetersiz bir önleme, yani bilinçdışına itim'e başvurmasıdır. Ama bunun da nedeni, çatışmayı giderme ödevi karşısında kaldığı zaman, Ben'in henüz gelişmemiş ve güçsüz durumda olmasıdır.
Ben, öğrencilerime hep şu uyarmada bulunmuşumdur: Bize karşı olanlar, cinsel faktörün hiç rol oynamadığı vakalarla da karşılaşılacağını ileri sürmüşlerdir; onun için psikanaliz tedavisinde bu faktöre kendiniz değinmekten sakının da ileri sürdükleri gibi bir vakayı ele geçirme şansından kendimizi yoksun bırakmayalım. Gelin görün ki, içimizden hiçbiri şimdiye kadar böyle bir vakayla karşılaşmak mutluluğuna erişmiş değil.
Bilinçdışındaki baskılanmış malzemeyi sesleyebilmek için hassas kulaklar gerekir. Herkesin kulağının da aynı ölçüde hassas sayılacaağını söyleyemeyiz. Ve her şeyden önce hassas sayılacağını bir yükümlülük beklemektedir; psikanalist, önce kendi üzerinde enine boyuna bir analize başvurarak hastaların sunacakları malzemeye önyargılardan uzak bir tutumla yaklaşma becerisini kazanır.
Hasta iyileşmeyi hem ister, hem istemez. Hastanın Ben'i birlik ve bütünlüğünü yitirmiştir, dolayısıyla istemi de birlik ve beraberlikten yoksun bulunur. Başka türlü olsaydı, zaten nevroza yakalanmazdı.
404 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.