Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amerika'nın Yasak Hikayesi

Dario Fo

En Eski Amerika'nın Yasak Hikayesi Gönderileri

En Eski Amerika'nın Yasak Hikayesi kitaplarını, en eski Amerika'nın Yasak Hikayesi sözleri ve alıntılarını, en eski Amerika'nın Yasak Hikayesi yazarlarını, en eski Amerika'nın Yasak Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Calusalar suların akış yönlerini düzenlemeyi biliyorlardı ve önceden söylediğimiz gibi hem balık avlamak hem de yetiştirmek için kanallar açmayı öğrenmişlerdi. Köyleri çevreleyen bu kanallar aynı zamanda, dışarıdan gelebilecek saldırılar için de bir bariyer işlevi görüyordu. Komşuları gibi onlar da dut ağacı gövdesinin iç kısmı kullanılarak ve
Sayfa 12 - Habitus Kitap
1513 yılının Mayıs ayında, İspanyol Juan Ponce de Leon, başka bölgelerdeki zafer deneyimlerinden sonra, bir konkistador grubunun başı olarak Florida'ya ulaşan ilk Avrupalı olur. İspanyollar kazandıkları zaferlerde, on kadar silahlı adamla, ok ve yaydan silahlarıyla karşılarına çıkan binlerce Kızılderili savaşçıyı korkutmuş ve ordularını dağıtmıştı.
Sayfa 17 - Habitus Kitap
Reklam
Demir attıktan sonra, Ponce de Leon yerlilere bazı malları değiş tokuş etmeyi önerir. On gün kadar sonra İspanyolca konuşan ve Calusalar'ın tercümanı olduğunu söyleyen bir adam Ponce de Leon'un yanına gelir ve kararlarını vermek için kabile başkanlarını beklemeleri gerektiğini söyler. Bu olaydan az bir zaman sonra, ahşap bölmelerle korunan yirmi savaş kanosu, yüzlerce ok fırlatarak İspanyol gemilerine saldırır. Bir sonraki gün ise Calusalar seksen savaş kanosuyla birlikte yeniden saldır Gemilerde fazla kayıp yaşanmaz, ama Calusalar'ın bu tepkisi Ponce de Leon'un Karayipler'e doğru çekilmesine yol açar. Tabii ki İspanyollar kendi dillerini bilen yerlilerle karşılaştıkları için şaşkınlık duyarlar ama bunun da ötesinde, yerlilerin gördükleri atlar ve duydukları silah sesleri karşısında korkmamaları onları daha da hayrete düşürür. Bu nasıl mümkündü? Bu insanları öteki Amerikan yerlilerinden ayıran şey ne idi? Bu soruya ne cevap vereceğimizi bilemiyoruz, sadece daha önceden bu topraklar üzerine ayak basmış başka İspanyollarla karşılaştıklarını tahmin ediyoruz.
Sayfa 17 - Habitus Kitap
Kızılderililer'in kazandığı hiçbir film yok
Hollywood filmleri sadece kaybeden Kızılderililer'ın hikayelerini anlatırlar. Her zaman acımasız can alıcı insanlar olarak tanıtılmasalar dahi, yine de alçak sebeplerle katledilirler. Var, itiraf edelim. Birkaç tarafsız yazar, tarihsel olarak kabul edilen bazı olayların akışını tam bir kararlılıkla çürütüyorlar. Bu filmler arasından üç tanesini
Sayfa 25 - Habitus Kitap
İngilizler, daha fazla adama ve silaha sahip olmasına rağmen -ki bu silahlar arasında altıpatlar meşhur Colt ile manivelayla çalışan Winchester tüfeklerini unutmayalım- Kızılderililer'e çiçek ve daha başka bulaşıcı hastalıklarla saldırırlar. Yöntem olarak genelde kendilerine bulaşıcı hastalıklardan ölen insanların kıyafetlerini armağan ediyorlardı ve bazen bütün bir kabilenin bu hastalıklarla yok edilmesine sebep oluyorlardı. Bu olaylara en bariz şahitlik edenlerden biri olan İngiliz Generali Jeffrey Amherst, 1763'te Pontiac'ta Kızılderililer'in ayaklanması sırasında, Albay Bouquet'e verdiği enıirlerde şöyle diyordu: "Çiçek hastalığından ölenlerin örtündükleri örtüleri kullanarak ya da herhangi bir başka yolla Kızılderililer'e hastalık bulaştırmanız ve bu alçak ırkı kıyıma uğratacak şekilde organize olmanız iyi olur."
Sayfa 54 - Habitus Kitap
Yerli halkı zayıflatmak ve yok etmek için, alkol dağıtımı başlar. Kızılderililer alkole alışık değillerdi; alkol, tehlikeli bir biçimde onların fiziksel yapılarını etkiledi. Ama asıl 1837'de olan bir olay en utanılacak olanıydı. Bir Amerikan madencisi John Johnson, bütün kabilelerden gelen Kızılderililerin beyazların bu kadar misafirperverliğine şaşırarak katıldığı, bir eğlence düzenler. Kızılderililer'e iyice sarhoş olana kadar alkol dağıtılır. Kızılderililer yeterince sar-hoş olduklarında Johnson, adamlarına kalabalığın üzerine ateş açmaları için emir verir. İçlerinde kadınların da bulunduğu dört yüze yakın Apaçi orada vurularak, sağ kalan az sayıda diğerleri ise bıçaklanarak öldürülür.
Sayfa 57 - Habitus Kitap
Reklam
Son zamanlarda yapılan tahminler, soykırıma uğrayan Kızılderililerin sayısının elli milyondan fazla olduğunu söylüyor. Sadece toprak sahibi olmak gibi saçma ve sıradan bir sebeple: İn-sanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri, yüz elli milyon ölümle sonuçlanan köle soykırımından sadece, sayı olarak daha az. Ama ortaya çıkarılan sıradışı sonuç, ne resmi tarihi kayıtlarda ne de Amerika'nın en büyük yönetmenlerinin yaptığı filmlerde, İspanyollar'ın, Fransızlar'ın, İngilizler'in ve Amerikalılar'ın saldırgan ordularına defalarca direnen, hiçbir yerli kabilesinden söz edilmeğidir. Onların her fırsatta gösterdiği cesaret ve dayanıklı-lığın silinmesine çalışıldı. Bu vahşi ve aynı zamanda seviyesiz bir sansürden başka bir şey değildir.
Sayfa 63 - Habitus Kitap
O günden sonra sık sık karşılaşmaya başladık. Birlikte kırmızı ve canlı renklerde balıkların gruplar halinde yüzdüğü yerlerde, balık avlamaya gidiyorduk. Bunun için önce, yüksek ağaçların olduğu yerlere giderek, farklı çeşit ve boyutlarda kuşları yakalamak için ağ seriyorduk. Bir gün onun, bir tepede kurulu köyü-ne de gittik. Köyde sadece kocaman,
Sayfa 69 - Habitus Kitap
128 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Dario Fo'yu önceden de okumuştum ve tereddüt etmeden aldım. Önceki okuduğumdan kitaptan çok farklı ama güzel herşeyi özetlemiş bir kitaptı. Amerikalılar(İngilizler,İspanyollar ve Fransızlar) ve Kızılderilerin mücadelesi daha öz anlatılamazdı.
Amerika'nın Yasak Hikayesi
Amerika'nın Yasak HikayesiDario Fo · Habitus Kitap · 201724 okunma
Sizler, üzerindeki güzelliklerden yararlanabileceğiniz topraklara, sadece sahip olmaya çalışan kölelersiniz, bunun için size saygı da duymuyorum.
Sayfa 26
Reklam
Bir avcının hayatı, o avcının ne kadar güçlü olduğuna bağlıdır.
Ben ve benim insanlarım, özgürlük için yüzlerce kez ölmeyi tercih ederiz. Bu bizim mevcut ve daima geçerli cevabımızdır. Sizler, üzerindeki güzelliklerden yararlanabileceğiniz topraklara, sadece sahip olmaya çalışan kölelersiniz, bunun için size saygı da duymuyorum. Bu yolda, madem bu kadar zorluk ve açlık çekiyorsunuz, en azından kazandıklarınızın başkaları için değil kendiniz ve geleceğiniz için olması, sizi daha onurlu kılacaktır.
Kabilede bir erkek farklı kadınlara âşık olabilir ama bizde 'geçici bir macera' denilen şey, onlarda hiçbir zaman kabul görmez. Tam tersine eğer bir kadını seviyorsan senin olmasını sağlamalı ama aynı zamanda, sen de onun olmalısın. Sadece geçici bir süre için değil, sonsuza kadar.
Dokuz yaşındayken ben, yol ortasında babama katran döküldü, tükürüldü, soyuldu babam ve sopalarla dövüldü. Benim için korkunç bir deneyimdi, ama aynı zamanda, hayatın ve insanların nasıl haksız ve alçakça seni kamçılayabileceklerini gösteren son derece büyük bir hayat öğretisi oldu. Onu beyazlar, yani Bağımsız Amerikalılar kırbaçladı..
Sayfa 40 - William Augustus Bowles'ın hikâyesiKitabı okudu
Bizim toplumumuz anaerkil bir topluluk. Bu, toplumumuzdaki kadınların daha üstün olduğu anlamına gelmiyor. Bunun anlamı yüzyıllarca Amerika topraklarında şimdiye kadar yaşamış toplulukların tersine, kadınların erkeklerin egemenliğinde olmadığıdır. Toplum içinde yasalarla ve toplum hayatını yönetmekle ilgili kararları kadınlar, erkeklerle eşit biçimde alabilme gücüne sahiptirler ve bunun avantajlarından en iyi biçimde de yararlanırlar. Hiçbir yerde yazmayan, ama en çok saygı gösterilen yasalardan biri ise, soyların, kadın tarafından gelen kan bağlarıyla sürdürüldüğüdür.
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.