Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Amerika'nın Yasak Hikayesi

Dario Fo

Amerika'nın Yasak Hikayesi Gönderileri

Amerika'nın Yasak Hikayesi kitaplarını, Amerika'nın Yasak Hikayesi sözleri ve alıntılarını, Amerika'nın Yasak Hikayesi yazarlarını, Amerika'nın Yasak Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz bu topraklarda çamurla ve annemizin karnındaki gibi hassas ve yumuşak sularla kutsanmış yaşamımızı sürdürüyoruz.
Reklam
İşte sizde eksik olan şey; kuvvetiniz yok. İmkansızı başarmaya inanmaktan gelen kuvvetiniz!
Benim insanlarım doğru olmayanı savunmanın 'güveni öldürmek' olduğuna inanır ve doğruyu savunmanın topluluk içinde yaşamanın ilk şartı olduğunu kabul eder.
Ayrıca anlatan kişinin neyi ne amaçla anlattığına göre de değişir
Benim hakkımda etrafta anlatılan, çok iyi veya çok kötü şeyler duyablirsiniz. Bakış açınıza bağlı olarak değişir.
Batılılar
“Medeniyet getirmek için geldiler. Katliam yaptılar.”
Sayfa 19
Reklam
“(...) neden barış içinde yaşayamıyoruz? Ben beyaz adamın düşmanıyım. Onunla barış içinde yaşayabilirdim, ama beyaz adam önce atlarımızı, sonra hayvanlarımızı çaldı ve bizi kandırarak topraklarımızı elimizden aldı. Beyaz adamlar bataklıklardaki yapraklar gibi zayıf ve her yıl daha da zayıflıyorlar. Bizi vurabilirler, kadınlarımızı ve çocuklarımızı kaçırabilirler, kollarımızı ve bacaklarımızı zincirleyebilirler, ama Kızılderili'nin ruhu hep özgür kalacaktır.”
Sayfa 7
Aldatmak, beyaz adamların hayat felsefesiydi.
“Beyaz adamlar bana dürüst davranmadılar. Ben onların barış davetlerine gittim. Bana eşlik eden kardeşlerimin hiçbiri arkasında silah saklamıyordu. Düşüncelerimiz ve ellerimiz gibi silahsızdık. Konuşmak için bir masanın etrafına oturduğumuzda ise, kendimi el ve ayak bileklerimden iplerle bağlanmış buldum. İşte o zaman anladım ki aldatmak, beyaz adamın hayat felsefesiydi.”
Sayfa 7
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Amerika'nın Yasak Hikayesi
Tarihte bazı olaylar vardır ki, bazı milletlerin kara yüzlerini çok iyi ortaya sererler. Kendilerini üstün, gelişmiş ve uygar insanlar olarak tanıtan ve bizim de yeri geldiğinde o milletleri bu sıfatlandırmalara yakıştırdığımız bu milletlerin kara yüzlerini ortaya çıkaran tarihi öğrenmeye başladığımızda bu sıfatları ne kadar da yanlış kullandığımızı sorgulamaya başlıyoruz. Vahşice yapılan katliamlar, sömürge yarışları, köle ticaretleri, tecavüzler gibi birçok olayın izlerini tarihlerinde taşıyan milletlere bu sıfatlar hiç yakışmıyor öyle değil mi? İşte bu eserde bir değil birkaç milletin kara yüzünü beraber görme fırsatını yakalıyoruz. Eseri okudukça tarihi gördükçe sıfatların tek tek o milletlerden düştüğünü ve yeni acımasız, ruhsuz, yalancı, sahtekar benzeri sıfatların diğer sıfatlarla yer değiştirdiğini görüyoruz. Ama burada önemli olan kısım kitabı kapatıp başka kitaba geçtiğimizde o milletlere olan bakış açımızın hemen eski haline dönmemesidir. Çünkü tarih tekerrürler içerir. Zaten şu an da tanık olduğumuz gibi geçmiş tarihindeki yaptıklarını etrafımızda görebiliyoruz. Bu yüzden dikkatli bir şekilde sıfatlandırma yapmalı gerçekten hakedene hakettiği sıfatları kullanmalıyız. Sevgiyle ve kitapla kalın. :)
Amerika'nın Yasak Hikayesi
Amerika'nın Yasak HikayesiDario Fo · Habitus Kitap · 201723 okunma
Tanrı lafını ağzından düşürmeyenler, yaptıkları korkunçlukları başkalarına iyilikmiş gibi göstermek isteyenler, her devirde olmuştur.
Sayfa 54 - Habitus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Seni yukarı çıkardıklarında, çok yukarı çıkardıklarında dikkatli ol: İşte o yüksek yer düşeceğin yer olabilir ve düşerken tutunacak dal bulamayabilirsin.
Sayfa 52 - Habitus YayınlarıKitabı okudu
Yunan şehirlerinde kadınlar, medeni haklara sahip değillerdi. Evde söz sahibi olan erkeğin boyunduruğu altında, evlere kapalı olarak yaşıyorlardı. Herodot, Babil'e gittiği sıra gördükleri karşısında ise şaşkınlığa düşer. Kadınlar -ki bunlara prensesler de dahil- evlenmeden önce mutlaka Ana Tanrıça tapınağında yabancı bir erkekle beraber olmak zorundaydılar.
Bizim toplumumuz anaerkil bir topluluk. Bu, toplumumuzdaki kadınların daha üstün olduğu anlamına gelmiyor. Bunun anlamı yüzyıllarca Amerika topraklarında şimdiye kadar yaşamış toplulukların tersine, kadınların erkeklerin egemenliğinde olmadığıdır. Toplum içinde yasalarla ve toplum hayatını yönetmekle ilgili kararları kadınlar, erkeklerle eşit biçimde alabilme gücüne sahiptirler ve bunun avantajlarından en iyi biçimde de yararlanırlar. Hiçbir yerde yazmayan, ama en çok saygı gösterilen yasalardan biri ise, soyların, kadın tarafından gelen kan bağlarıyla sürdürüldüğüdür.
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.