Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yemekli Diyarbakır Tarihi

Amida'nın Sofrası

Silva Özyerli

Amida'nın Sofrası Sözleri ve Alıntıları

Amida'nın Sofrası sözleri ve alıntılarını, Amida'nın Sofrası kitap alıntılarını, Amida'nın Sofrası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Likör Ustası Silva’nın Amida’sı..
"Anam ömrü boyunca her şeye rağmen memleketinden ayrılmamak için direnmişti... Mevsim sonbahardı. İlk kez bir sonbaharda ne un ne bulgur ne odun ne de herhangi bir kış hazırlığı yaptık. Kilerdeki küpler birbiri ardına boşalıyordu... Anam un küpünün dibinde kalan son unu ve unun içine gömerek sakladığı ekşi mayayı çıkarıp son ekşi mayalı ekmeğimizi yoğurmaya koyuldu... Bu, onun Diyarbakır'da hamurunu kardığı son ekmek oldu. Ardından hamur leğenini sırtladığı gibi mahalle fırınına götürdü. Dönüşte, âdet edindiği üzere, fırından henüz çıkmış taptaze ekmeği yolda karşılaştığı insanlara ikram ede ede, ekmeğin bereketini dağıta dağıta, eve döndü. Bu sondu. Her şey bitmişti artık. Ne öğütülecek buğday, ne yoğrulacak un, ne ekmek yapacak hamur, ne de dağıtılacak bereket kalmıştı..."
Diyarbakır'a döndükten sonra kimse bana bir kez olsun Ceco diye seslenmedi. Ceco unutulmuş ve zaman içinde ölmüştü. Yerine Silva doğmuştu ve Silva bir yabancıydı.
Reklam
Bostanda bırakılan birkaç kök, kökten var olan yaşam,yani hayat...Henüz olgunlaşmamış yavru kavun ve karpuzların toprağa gömülmesiyle oluşan iki minik tümsek,dümdüz edilen bostanın görüntüsünü bozardı. Ancak bu kimsenin umrunda olmazdı. Altında hayat vardı çünkü. Hayatın olduğu yerde tekdüzelik olmaz,değişkenlik ve akıcılık olurdu.
Diyarbakır’a döndükten sonra kimse bana bir kez olsun Ceco diye seslenmedi. Ceco unutulmuş ve zaman içinde ölmüştü. Yerine Silva doğmuştu ve Silva bir yabancıydı.
Sayfa 243 - Aras Yayıncılık