Ne yazılabilir ki ?
Bir suskunluk var içimde, kelimelerim bir kadının acılı ölümünde, bir doktorun iş ile tutku arasındaki düşüncelerinde, bir subayın gençliğinde, bir hizmetkâr çocuğun sadakatinde, bir tüccarın eşine olan şüphesinde kaldı..
Bir sırrı insan nasıl korur, sırrı onu yiyip bitiriyorsa, suskunluk bu sırrı saklamaya yetmiyorsa ? Ebedi sessizlik için ölüm çare mi? Peki sona yaklaştığınızı hissederken bu sırrı biri ile paylaşır mısınız ?
Psikolojime cimcik atan sahneler ile dolu bir kitap..
Hemcinsi olarak bir kadını anlamak ne kadar zor..?!
Mutsuzluk insanı nasıl da hemen ihanete itiyor ve bu ihanetin sonucunda doğan kötü şeyleri gururun yüzünden nasıl görmezden geliyorsun..?
Aşırı gurur ,hayatının ölüm bileti görevi görürken..
Ve bir erkek, her bakışta neden farklı bir düşünce kalıbına sokuyor karşısındakini ? Neden anlamak yerine incelemeye , istediğiniz yapıya göre şekillendirmeye çalışıyorsunuz.. ?
Kitabı okudum ama çözümden çok soru bıraktı bende.. Bütün gece düşüneceğim belki ilerleyen yıllarda cevabını verebileceğim sorular, belki de ölümüm ile düşünmeye gerek kalmayacak olan sorular..
Okuyun derim , keyifli okumalar dileyemem ama bol düşünceli saatler bırakıyorum size..