"Bana sonsuz günü gelen bir an, her şeyin bittiğini düşündüm. Sonra, gördüğün gibi, öyle bir şey olmadı ama... Sanki tam tersi bir sürece girdim. Bir daha hiçbir şey hissetmemek için yaşamayı âdeta bıraktım. Çünkü hissetmek insana acı çektiriyor, öyle ki... Ama bu yolculuğa çıktığımdan beri... Nasıl birşey olduğunu hatırlamaya başladım. Kendimi canlı hissetmenin yani... Herhangi bir şey hissetmenin... Söylemeye çalıştığım şu ki, ne kadar zamanın kaldığını bilemezsin."
"Beni hiç anlamıyorlar. Hayallerimin çılgınca olduğunu düşünüyorlar. Belki de öyledir ama sırf bunu yapmamı istemiyorlar diye pes edecek halim yok. Yani istemiyorlar diye..."
Vedalar bana artık eskisi kadar önemli gelmiyordu- birini tekrar göremeyecekseniz, veda etmiş olup olmamak pek fark etmiyordu. Asıl önemli olan, bir daha asla onlarla konuşamayacak olmanızdı. Ve aranızdaki iletişim sonsuza dek yarım kalacaktı.
Olan bitenlerin şansızlıktan ve hiçbir şekilde kontrol edemeyeceğim bir olaylar silsilesinden ibaret olduğunu düşünmek, nihayet kendimi salıvermemi sağladı. İçimde beni kontrol altında tutan son ipler de koptu ve bunca zaman biriktirdiğim her şey gözyaşlarına dönüştü.