Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Perde Arkasındaki Kahramanlar

Anadolu'nun Kurtuluş Destanı

İlknur Örenç

Anadolu'nun Kurtuluş Destanı Sözleri ve Alıntıları

Anadolu'nun Kurtuluş Destanı sözleri ve alıntılarını, Anadolu'nun Kurtuluş Destanı kitap alıntılarını, Anadolu'nun Kurtuluş Destanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk Adana’da
Paşa beraberindekilerle şehri gezerken güzel binalarla ilgilenip, sahiplerini merak eder ve sorar: - Bu villa kimin? - Kirkor Efendi’nin Paşam… - Bu köşk? - Dimitri Efendi’nin Paşa Hazretleri… - Ya şu konak? - Salamon Efendi’nin… O sırada Atatürk’ün gözüne toprak damlı bir virane ilişmiş, onun da sahibini sormuştur. Yanındakiler cevaben: - Recep Çavuş’un Paşa Hazretleri. Atatürk bu duruma üzülür biraz da sinirlenir. Recep Çavuş’u çağırtır: - Emredin Paşam. - Şu villa Kirkor Efendi’nin, bu köşk Dimitri Efendi’nin, şu konak Salamon Efendi’nin, şu virane senin. Bu Ermeniler, Rumlar, Yahudiler bu binaları sahiplenirken sen neredeydin? - Sizinle beraberdim Paşam! Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Sakarya’da…
Sayfa 87 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Kurtuluş mücadelesinin ardından imzalanan 1923 Lozan Antlaşması, I. Dünya Savaşı’nı Türkiye açısından sona erdirirken, yeni Türk Devleti’nin de temellerini atıyordu. Zaferle biten bu büyük mücadele sonrası İngiliz Başbakanı Lloyd George’un ifadesiyle “Kağnı kamyonu yendi” ve Türk milleti şanlı tarihine yeni bir destan daha ekledi.
Sayfa 8 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. Baskı - SunuşKitabı okudu
Reklam
Destan, Ermenilerin 7 aylık kuşatmasından sonra hiçbiri sağ kurtulamayan Haçin Kasabası sakinlerini anlatmaktadır. Bu destan, Haçin’in milli kuvvetlerce kurtarılması sonrasında şehit Melek Hanım’ın bohçasından çıkmıştır: Âmir, memur demeyerek Hep bir ipe bağladılar Bekir oğlu dede ağayı Demir ile dağladılar Sekiz gavur bir gelince Osmanımı
Sayfa 103 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
İzmir'in işgali
Bir Rum Papazı, Ayafotini Kilisesi’nde cemaate, ne kadar Türk kanı dökülürse, bu uğurda çalışanların o derece sevaba nail olacağını müjdeliyordu. İşgal sırasında silahlı Rumları idare eden Rum papazlarına sıkça rastlanacaktı ve hatta İzmir’in işgali sırasında yapılan katliamı İzmir Metropoliti Hrisostomos’un idare ederek, sağa sola koşup “feslileri öldürün” diye bağırdığına şahit olunacaktı.
Sayfa 30 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
İstanbul’un işgali sırasında…
(…) İngilizler bütün Osmanlı arşivlerini 2 yıl boyunca didik didik etmelerine rağmen sözde Ermeni soykırımına kanıt olabilecek hiçbir belge bulamadıklarını hükümetlerine kendi ifadeleri ile ‘üzüntüyle’ bildirmek zorunda kalmışlardı.
Sayfa 22 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Eski eşkıya…
(…) Gökçen Efe’ye, Karaçamur Köyü’nde oturan arkadaşı Hacı Halil Ağa’dan bir mektup gelir. Bu mektup üzerine o da milli kuvvetlere katılma kararı alır. Mektupta gayet etkileyici şu ifadeler yer almaktadır: “Eskiden Osmanlıya karşı zeybeklik ediyor, kahramanlık yaptım sanıyordun. Zeybeklik yapacak zaman gelmiştir. Memleketin bu acı hali yüreğini sızlatmıyor mu? Haydi bakalım, gayri iş başına. Anlaşmak ve yapılacak işleri kararlaştırmak için bir yer göster. Selam ederim, gözlerinden öperim.”
Sayfa 84 - Babbıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Reklam
İzmir’in işgali öncesi
Calthorpe’un işgal ile ilgili notasını iletmek üzere karaya çıkan iki İngiliz yetkiliye genç bir Türk Yedek Subayı şunları söyleyecekti: “Büyük bir milletiz. Uyur gibi görünürüz. Fakat uyanacağız. Elimizde bulunan memleketimizin peşkeş çekilmesi kabul edilemez. Karışıklık çıkacak. Belki bizimle birlikte çok kişi ölecek.” Bu haykırış aslında bütün Türk milletinin ortak hislerinin bir ifadesiydi ve bu haksız işgale gösterilecek büyük tepkinin ilk işaretiydi.
Sayfa 28 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Cezayirli Şeyh Sunûsi:
“Allah, İslam’ın büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini, kendisine yardımcı olan mücahitleri, milleti ve memleketi uğruna can ve mallarını feda eden kahraman halkı sonsuza kadar pâyidar kılsın.”
Sayfa 8 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. Baskı - SunuşKitabı okudu
Sevr Antlaşması’na Afyon Mebusu Nebil Efendi’nin tepkisi:
“Boşuna yorulmuşlar. Türkiye’yi yok diyeydiler daha iyi ederlerdi.”
Sayfa 77 - Babbıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Milli Mücadele ile Türk milleti, öz vatanını elinden almak isteyen düşmana karşı tam manasıyla bir varlık yokluk savaşı verdi. Üstelik de bu mücadeleyi modern silahlarla donatılmış güçlü düşmana karşı, tükenme noktasına gelmiş kıt kaynakları ve yıllardır cepheden cepheye koşmaktan bitkin düşmüş kahraman Mehmetçikleri ile sürdürdü.
Sayfa 8 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. Baskı - SunuşKitabı okudu
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.