Perde Arkasındaki Kahramanlar

Anadolu'nun Kurtuluş Destanı

İlknur Örenç

En Yeni Anadolu'nun Kurtuluş Destanı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Anadolu'nun Kurtuluş Destanı sözleri ve alıntılarını, en yeni Anadolu'nun Kurtuluş Destanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Destan, Ermenilerin 7 aylık kuşatmasından sonra hiçbiri sağ kurtulamayan Haçin Kasabası sakinlerini anlatmaktadır. Bu destan, Haçin’in milli kuvvetlerce kurtarılması sonrasında şehit Melek Hanım’ın bohçasından çıkmıştır: Âmir, memur demeyerek Hep bir ipe bağladılar Bekir oğlu dede ağayı Demir ile dağladılar Sekiz gavur bir gelince Osmanımı
Sayfa 103 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk Adana’da
Paşa beraberindekilerle şehri gezerken güzel binalarla ilgilenip, sahiplerini merak eder ve sorar: - Bu villa kimin? - Kirkor Efendi’nin Paşam… - Bu köşk? - Dimitri Efendi’nin Paşa Hazretleri… - Ya şu konak? - Salamon Efendi’nin… O sırada Atatürk’ün gözüne toprak damlı bir virane ilişmiş, onun da sahibini sormuştur. Yanındakiler cevaben: - Recep Çavuş’un Paşa Hazretleri. Atatürk bu duruma üzülür biraz da sinirlenir. Recep Çavuş’u çağırtır: - Emredin Paşam. - Şu villa Kirkor Efendi’nin, bu köşk Dimitri Efendi’nin, şu konak Salamon Efendi’nin, şu virane senin. Bu Ermeniler, Rumlar, Yahudiler bu binaları sahiplenirken sen neredeydin? - Sizinle beraberdim Paşam! Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Sakarya’da…
Sayfa 87 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Reklam
Eski eşkıya…
(…) Gökçen Efe’ye, Karaçamur Köyü’nde oturan arkadaşı Hacı Halil Ağa’dan bir mektup gelir. Bu mektup üzerine o da milli kuvvetlere katılma kararı alır. Mektupta gayet etkileyici şu ifadeler yer almaktadır: “Eskiden Osmanlıya karşı zeybeklik ediyor, kahramanlık yaptım sanıyordun. Zeybeklik yapacak zaman gelmiştir. Memleketin bu acı hali yüreğini sızlatmıyor mu? Haydi bakalım, gayri iş başına. Anlaşmak ve yapılacak işleri kararlaştırmak için bir yer göster. Selam ederim, gözlerinden öperim.”
Sayfa 84 - Babbıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Sevr Antlaşması’na Afyon Mebusu Nebil Efendi’nin tepkisi:
“Boşuna yorulmuşlar. Türkiye’yi yok diyeydiler daha iyi ederlerdi.”
Sayfa 77 - Babbıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
İzmir'in işgali
Bir Rum Papazı, Ayafotini Kilisesi’nde cemaate, ne kadar Türk kanı dökülürse, bu uğurda çalışanların o derece sevaba nail olacağını müjdeliyordu. İşgal sırasında silahlı Rumları idare eden Rum papazlarına sıkça rastlanacaktı ve hatta İzmir’in işgali sırasında yapılan katliamı İzmir Metropoliti Hrisostomos’un idare ederek, sağa sola koşup “feslileri öldürün” diye bağırdığına şahit olunacaktı.
Sayfa 30 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
İzmir’in işgali öncesi
Calthorpe’un işgal ile ilgili notasını iletmek üzere karaya çıkan iki İngiliz yetkiliye genç bir Türk Yedek Subayı şunları söyleyecekti: “Büyük bir milletiz. Uyur gibi görünürüz. Fakat uyanacağız. Elimizde bulunan memleketimizin peşkeş çekilmesi kabul edilemez. Karışıklık çıkacak. Belki bizimle birlikte çok kişi ölecek.” Bu haykırış aslında bütün Türk milletinin ortak hislerinin bir ifadesiydi ve bu haksız işgale gösterilecek büyük tepkinin ilk işaretiydi.
Sayfa 28 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Reklam