Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anadolu'da İslâmiyet

Fuad Köprülü

Anadolu'da İslâmiyet Sözleri ve Alıntıları

Anadolu'da İslâmiyet sözleri ve alıntılarını, Anadolu'da İslâmiyet kitap alıntılarını, Anadolu'da İslâmiyet en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğuzların Dini İnancı Üzerine
İslam medeniyeti dairesine epey zamandan beri girmiş olan Maveraünnehir ve İran sahalarına gelmezden evvel, Oğuz Türkmenleri arasında Hıristiyanlığın bir aralık kısmen intişar etmiş olduğu muhakkaktır.
Türkmen boyları arasında eski "Ozan"lardan mütenakkil hale-i kutsiyetle muhâtt olarak o basit ve iptidai ruhlarda tasalluten eden Babalardır. Arap ve Acem edebiyat-ı sufiyesinin bütün dekayıkına vâkıf olarak beliğ Farisí şiirler, Arapça kitaplar ve şerhler yazan bu ilk kısım sufiler, şehirlerin irken çok karışık ve Acem harsına çok perestişkâr halkına hitap ettikleri halde garip kıyafetleri, ağızlarda dolaşan kerametleri, meczubâne yaşayışlarıyla eski Baksı-Kamların hatırasını İslami şekil altında yaşatan Türkmen Babaları; Oğuz boylarına, anlayacakları bir dille, İslâmiyetin eski kavmi an'anelere tetabuk eden sufiyane fakat basit ve âvâmi bir şekl-i muharrefini telkin ediyorlardı.
sayfa 32-33Kitabı okudu
Reklam
Binaenaleyh İslamiyetin bu Türkmenler arasında nasıl bir telakkiye mazhar olduğunu ve ne şekiller aldığını araştırırken, yeni İslami şekiller altında eski kavmi an'anelerinin izlerini taharri etmek ve mesela halk velileri olan "Türkmen Baba"larında eski "Türk Kam- Ozan"larının İslamlaşmış şeklini görmek müverrih-i dini için bir zarurettir. Muhacaret yolları üzerinde rastladıkları dağlara, nehirlere, bıraktıkları vatanlarındaki isimleri vermek suretiyle an'anâta merbutiyetlerini gösteren Oğuz kitlelerinin hayat-ı diniyesinde, bu gibi harici ve sathi âmillerden ziyade eski kavmi akidelerin tesirini aramak şüphesiz daha doğru görünüyor.
Moğolların Nüfuzu ve Anadolu'da Yayılmaya Başlayan Şiilik
Harzemşahların kavi ve muazzam saltanatı süratle yıkıldıktan sonra İran'da yerleşen Moğollar, Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev'in Kösedağ mağlubiyetini müteakip Anadolu'da da metbuiyetlerini tanıtmışlardı. Moğol hanları, Selçukilerin zaafından bilistifade memleketi istediklerine veriyorlar, Sultanın azl ve nasbından başlayarak en ufak işlere kadar müdahele ediyorlardı. Bilhassa, Bağdat hilafetini ortadan kaldıran Hülagú'dan sonra, Anadolu, İlhanilerin bir vilâyeti hükmüne geçti. Mevlânâ'nın muhib ve hamisi Muinüddin Pervane yalnız Selçuki sultanının veziri değil daha ziyade, Hülagú'nun naib valisi demekti. Anadolu'da Moğol hâkimiyetinin etnoloji itibariyle de mühim bir tesiri oldu. Moğol hükümdarlarının gönderdikleri kuva-yi askeriye muhtelif sahalarda yerleşerek asırlarca Anadolu'da bir şuriş ve nifak unsuru oldular. Timur'un kendisiyle beraber alıp götürdüğü Kara-Tatarlar bunların bakiyesi olduğu gibi, bunların en mühim akşamı da yavaş yavaş sair Anadolu halkıyla kaynaşmıştır. Muinüddin Pervâne'nin Abaka Han tarafından idamı- ni (676 H.) müteakib Anadolu'nun senelerce düçar olduğu mesaib ve anarşi tasavvurun fevkindedir: Memlekette muntazam bir idare makinesi kalmamış, Moğol ümera-yı askeriyesinin zulm ve teaddisi, muhafaza-i mevki için, halkı soymak ıztırarında kalan Selçuki memurlarının ha- miyetsizliği, Türkmenlerin isyanı, Moğol valileriyle İlhaniler arasında sık sık tehaddüs eden isyan ve tedip hadiseleri, Mısır sultanlarının entrikaları, Selçuki prenslerinin rekabetleri, zavallı halkı perişan bir vaziyette bırakmıştı.
Faal ve Türkmenlerin hayat-ı diniyesini idare eden Türkmen babaları, bütün bu sufilerin menkıbelerinde umumiyetle göze çarptığı veçhile, cihad ile meşgul dervişlerdi.
Sayfa 72 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
İslam tarihinin o asırdaki simayı umumisi ve mezhep davası altında Fatımilerin ve sairlerinin siyasi maksatları nazar-ı itibara alınınca görülüyor ki Tuğrul Bey ve halefleri Abbasi halifelerinin ve Hanefiliği müdafaa etmekle bizzat imparatorluklarını da müdafaa etmiş oluyorlardı.
Sayfa 22 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
Reklam
Daima birçok meşak ve mehalikle malamal Bizans serhatlerinde oturan göçebe Türkmen aşiretleri, çoluk çocukları ve sürüleriyle beraber Anadolu'yu ilk defa istila eden dedeleri gibi haşin bir ordu hayatı geçiriyorlardı. Arap ve Acem harslarından muktebes zahiri bir cila altında, eski milli kahramanlık an'aneleri, kopuz çalan ozanlar, Türkmen
sayfa 72-73Kitabı okudu
Selçukiler zamanında sair Oğuzlar meyanında Kayılardan da mühim kitleler Anadolu sahasına gelmiş olduğu gibi Ertuğrul'un ve Osman'ın maiyetinde de, muhaceret yolları üzerinde rastladıkları muhtelif Türk unsurları ve uçlara gelerek kendilerine iltihak eden kimseler mevcuddu. Artık müspet delillere müstenid bu izahattan sonra Osmanlı saltanatını etnoloji itibarıyla hususi evsafa malik büyük bir aşiretin muhaceretinden doğmuş telakki etmenin ne kadar mânâsız olduğu tebeyyün etmiş ve Osmanlı Devletinin teşekkülüyle Anadolu'nun kavmi ve lisaní simasında hemen hiçbir tebeddül husule gelmediği anlaşılmış oluyor ki ilmin hal-i hazırında bunu mühim bir bir kazanç addedebiliriz. Osmanlı Devletinin teessüsünde dini âmillerin büyük bir mevkii olduğu, vakayinameleri dolduran birtakım menkibeler, harika-âmiz ve timsali rüyalar sayesinde kolayca kendini gösteriyor. 
Anadolu Türkleri arasında mevki kazanan Ehl-i Sünnet akaidine mugayir mezhebi cereyanların menşeini bu suretle İslam âleminin tarih-i umumi fikrisine raptettikten ve eski kavmi an'aneyi temsil eden Türkmen babalarının bu husustaki rolünü gösterdikten sonra, nazar-ı tedkikimizi artık göçebe Oğuzlardan İran harsının daha hâkim olduğu şehirlere doğru çevirebiliriz. Etnoloji itibariyle pek karışık yerli ve yabancı unsurların muhtelif nispetlerde ihtilat ve imtizacından akaid ve an'anat itibariyle de muhtelifü'l menşe an'anelerin birleşmesinden terekküp eden büyük şehirlerde' bilhassa Büyük Alaeddin zamanından itibaren feyyaz bir hayat-ı medeniye inkişaf etmiştir ki, bu hayatın her şubesinde İran harsının tesiri şiddetle göze çarpıyordu.
Yedinci asrın ilk nısfında Anadolu'nun pek geniş bir sahasındaki Türkmenler arasında, eski ananelerine mutabakatından dolayı, o kadar kuvvetle yerleşmiş olan bu Bâtıniye itikatlarının, Baba İshak'ın idamından sonra başta Hacı Bektaş-ı Veli olmak üzere sair Türkmen babaları tarafından neşr ve tamim edilerek asırlarca devam ettiği aşağıda izah edeceğimiz vechile, pek tabii daha doğrusu zaruridir. Bize göre, Simavnalı Bedreddin kıyamında Dobruca'da mevcudiyetini gördüğümüz Bâtıniyyü'l-Mezhep Türkler, 662'de Sarı Saltuk Dede maiyetinde oraya giden ve Karesioğlu İsa Bey zamanında kısmen Anadolu'ya dönen Baba İshak taraftarlarının bakayası olduğu gibi Aydın ilinde Bayezid Paşa ile harp eden ateşin ve mutaassıp Türkmenler de muahharan Aydın iline hicret etmiş Babai Türkmenlerinin hafidleridir." Kezalik bugünkü Tahtacılar, Çepniler daha doğrusu bütün Anadolu Kızılbaşları da bunlardan ibarettir."
sayfa 46-47Kitabı okudu
Reklam
“Akide-i sufiye” itibariyle Mevlana Celaleddin Rumi’yi Muhiddin Arabi’nin muakkiblerinden addetmek zaruridir.
Sayfa 55 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
Daha ilk Selçukiler zamanından itibaren Darü’l Cihad olan Anadolu’ya, Türkmen boylarıyla beraber çok Türkmen babalarının , Orta Asya, Harezm ve Horasan sahalarından Yeseviye tarikatına mensup dervişlerin Horasan sufileri dediğimiz Melametiye şubelerine mensup şeyhlerin Irak, Suriye ve İran’dan türlü türlü akidelere malik insanların gelip kısmen -yeni tecessüs eden- İslam şehirleriyle yavaş yavaş İslamlaşmaya başlayan eski merkezlere yerleştikleri tabiidir.
Sayfa 31 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
Timur istilasının en mühim neticesi, Rumeli’ye Anadolu’dan pek çok Türk kafilelerinin geçmesi ve Anadolu’nun harabisine mukabil Rumeli’nin mamuriyeti ve Türkleşmesidir.
Sayfa 18 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
Moğol İstilası ardından Anadolu
Memlekette muntazam bir idare makinesi kalmamış, Moğol ümera-yı askeriyesinin zulm ve teaddisi, muhafaza-i mevki için, halkı soymak ıztırarında kalan Selçuki memurlarının hamiyetsizliği, Türkmenlerin isyanı, Moğol valileriyle İlhaniler arasında sık sık tehaddüs eden isyan ve tedip hadiseleri, Mısır sultanlarının entrikaları, Selçuki prenslerinin rekabetleri, zavallı halkı perişan bir vaziyette bırakmıştı.
Sayfa 57 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
Bizans serhatlerine gelen Oğuzlar, Suriye’de, Irak’ta, Şarki Anadolu hudutlarında kendilerinden asırlarca evvel gelmiş muhtelifti’l- cins Türk kitlelerine rast geldikleri gibi, Anadolu’da da Bizanslılar tarafından Rumeli’den nakledilmiş bazı Hristiyan Türk zümrelerini buldular.
Sayfa 16 - Alfa TarihKitabı yarım bıraktı
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.