Gelen vahiyleri öğrenmek için ashâbın gösterdiği iştiyak, unutulmamalıdır ki, sırf ilim için değildi; ashâbın gösterdiği bu ilgi daha çok onu yaşama ve onunla amel etmek içindi.
Kanaatimiz odur ki hadislerin çağdaş ihtiyaçlarına cevap veren yönlerini ortaya koyabilen yeni ve sıhhatli değerlendirmeler ne kadar yapılabilirse o kadar faydalı olacaktır. Zira korkunç bir sür'atle İslâm dışı bir yaşayışa kaymakta olan insanımızı sünnet çizgisine çekebilmek, sünneti yaşanabilir bir yorumla topluma takdimetmekle mümkün olacaktır. Merhum Akif'in "Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı!" mısrâından maksadı da bu olsa gerektir.
Bilinen bir gerçektir ki, İslâm hayat dinidir; bu sebeple de İslamda ilim, amel içindir. Bildikleriyle amel etmeyenler, Kur'anı Kerim'de, kitap taşıyan merkeblere benzetilmişlerdir.