ANARŞİZM
: Başta devlet olmak üzere bütün baskıcı kurumları ortadan kaldırmayı öneren öğreti. Anarşizme göre devlet egemen sınıfın çıkarlarını korumakla görevlendirilmiş gereksiz bir kurumdur. Özgürlüğü gerçekleştirmek için en başta devlet yıkılmalıdır.
Devlet hiçbir zaman yeni bir toplum çağını başlatmak için kullanılamaz. Temsilcilik, gerçeklere dayanmayan bir düşçülüktür; bu gibi düşçülükler insanları insan dışılığa dönüştürür.
Baskı yerine özgür işbirliği, korku yerine kardeşlik ve sevgi gerçekleştirilmelidir.
Devlet yerine işbirliğinin doğuracağı dernekler ve bu derneklerin birleşmesiyle meydana gelen federasyonlar kurulmalıdır. Uyum bu birleşmelerin doğal dengesiyle gerçekleşecektir.
Çeşitli birlikler her an yön ve biçim değiştirerek her an etkin yönü ve biçimi kullanacaklardır. Devlet ile birlikte her türlü baskıcı kurum yok edilmelidir.
İnsan; bir üretici olarak anamalın otoritesinden, bir vatandaş olarak devletin otoritesinden, bir birey olarak dinsel törenin otoritesinden kurtulmalı ve özgür bir gelişme olanağına kavuşmalıdır. Bütün insansal yetenekler ancak başsızcı (anarşist) bir toplumda, hiçbir baskıyla engellemeksizin, özgürce gerçekleşebilir.
Stirner'e bakın, o bütün sınırlamaların kendi halinde düşmanına bakın,
Şimdi bira içiyor, yakında suymuşcasına kan içecek,
Ötekiler "Kahrolsun kral" diye vahşi çığlıklarını atar atmaz,
Stirner hemen "Yasalar da kahrolsun" diye tamamlar.
Kropotkin yirmi ila kırkbeş ya da elli yaş arası yetişkin nüfusun günde dört yada beş saat çalışmasını herkesin maddi anlamda yaşamının güvence altına alınması için yeterli olduğunu düşünür.
Devlet benim kısıtlanmamın,sınırlanmamın, köleliğimin somut görünümüdür. Hiç bir zaman bir devlet bireyin serbestçe faaliyet göstermesini sağlamayı amaç edinmez, bireyin etkinliğini kendi amacı haline getirir.